Partimizin yetkili organlarında yer alan birkaç arkadaşımızın istifası üzerine basına yansıyan yalan, yanlış ve kasıtlı iddialar üzerine aşağıdaki açıklamayı yapmak gerekli hale gelmiştir.
Hak ve Özgürlükler Partisi, son elli yıllık barışçıl demokratik Kürt hareketinin mirasçısı ve devamı olan bir dava partisidir. Demokratik Kürt hareketinin değişik kulvarlarından gelen kadroların kurduğu özgürlükçü, çoğulcu, demokrat bir Kürt partisidir. Kürt sorununun çözümü için federasyonu savunan; barışçıl, demokratik, sivil yöntemleri esas alan; Türkiye’nin demokratikleşmesine stratejik değer biçen HAK-PAR; ilkeli ve onurlu duruşu, önyargılardan uzak yapıcı tarzı ile şimdiden siyasete önemli bir kalite ve düzey getirmiştir.
HAK-PAR, Kürt halkının özgürlük talebinin kararlı savunucusu, Kürt hareketinde çoğulcu ve özgürlükçü değerlerin güvencesi, acı ve deneyimlerle yoğrulmuş Kürt vicdanının temsilcisidir.
HAK-PAR, tabandan tavana doğru işleyen katılımcı ve demokratik bir işleyişe sahiptir. Farklı görüşlerin sansürsüz dile getirildiği, her türlü düşüncenin özgürce tartışılıp konuşulduğu, bütün kararların örgütün renkli ve çoğulcu karakterine uygun şekillendiği Türkiye’nin en demokratik partisidir.
Bütün engellere ve dezavantajlı koşullara rağmen HAK-PAR, daha şimdiden Kürt halkının gönlünde ve vicdanında güçlü bir biçimde yer edinmiş, Kürdistan’ın diğer parçalarında haklı bir saygınlık ve itibar kazanmıştır. Türk toplumunun barış ve demokrasiden yana geniş bir kesiminin ve uluslar arası kamuoyunun politikalarımıza gösterdiği yakın ilgi ve destek haklı duruşumuzun somut bir göstergesidir.
Partimiz, esas gücünü demokratik değerlere olan bağlılığından, uğrunda mücadele ettiği özgürlük idealinin haklılık ve meşruiyetinden almaktadır.
HAK-PAR’ın temsil ettiği ilkeli ve erdemli siyaset tarzı ve yükselen itibarından Kürt halkının düşmanlarının endişe duyması anlaşılır bir durumdur.
Ancak Partimizin dünden bugüne gelmesinde emeği geçen kimi arkadaşlarımızın, dayanıksız ithamlarla HAK-PAR’a dönük kuşku uyandırır nitelikte yaptıkları açıklamalar, gerçek anlamda bir talihsizlik, kendi emek ve değerlerine haksızlık olmuştur.
Bir partide çalışıp çalışmamak, günü geldiğinde istifa etmek elbette tek yanlı bir tercihtir ve bu her insanın kendi uhdesindedir.
Ancak her kes şunu çok iyi bilir ki, Türkiye’de ‘vesayet’ kavramı ile ilişkilendirilebilecek en son parti Hak ve Özgürlükler Partisi’dir. Bu gerçeği en iyi bilenlerin başında ise partimizi ‘vesayet’ gibi haksız ithamlarla zan altında bırakmaya çalışan söz konusu arkadaşlarımız gelmektedir.
Arkadaşlarımızın, istifa gerekçelerini Sayın Kemal Burkay’ın partimize üyeliği ile ilişkilendirmeleri ayrı bir talihsizlik örneğidir. Partiden istifa etmeyi böyle bir gerekçeye dayandırmak ne kadar rasyonel?
Sayın Kemal Burkay kuruluşundan itibaren HAK-PAR’a destek sunan bir şahsiyettir. Sayın Kemal Burkay, yaşamını Kürt halkının özgürlük davasına adamış, entelektüel derinliğe sahip bir mücadele insanıdır. Böyle bir insanın HAK-PAR’a üye olması partimize güç katmış onur kazandırmıştır. HAK-PAR ve Kürt halkı adına bundan sadece sevinç duyulmalıdır.
Partimiz sadece Burkay’ın üyeliğinden gurur duymuyor, onun gibi bütün birikimli Kürt aydın, politikacı ve mücadele insanlarına kucak açıyor ve onların her birinin Partimizin saflarına katılmasından büyük bir gurur ve onur duyacağını ilan ediyor. Önümüzde saflarımızı sıklaştırıp güçlerimizi birleştirmenin dışında başka bir seçenek yok çünkü. Yakın bir zamanda bunun gerçekleşeceğinden de hiç kimse kuşku duymamalıdır.
Kürt sorununun içinde bulunduğu şu tarihi kavşakta sığ polemik ve atışmalarla zaman kaybetmeyi zül sayıyoruz. İstifa eden arkadaşlarımıza sağlık ve başarılar diliyoruz.
Öte yandan birkaç arkadaşımızın istifasından yola çıkarak ellerini ovuşturup bunu Partimize karşı kullanmaya yeltenenler boşuna heveslenmesinler. HAK-PAR’ın temsil ettiği siyasal değerler Kürt toplumunda derin kök salmıştır. Dost düşman herkesin yapması gereken şey bu gerçeği kabul etmektir.
Ayrıca şunu belirtelim ki Partimizin gündemi çok yoğun, Kürt halkının özgürlük sorunu bütün ağırlığı ve yakıcılığıyla önümüzde duruyor. Büyük fotoğrafta Kürt halkının özgür geleceği dışında, her şey ayrıntı gibi görünüyor.
Yurtsever kamuoyuna saygıyla duyurulur. (02.03.2012)
Hak-Par Genel Başkanı
Bayram BOZYEL