SON DAKİKA

BDP Newroz'da ne mesaj verecek?

14 Mart, 2012 17:02 Güncelleme: 14 Mart, 2012 17:02 BDP Newroz'da ne mesaj verecek?

DİYARBAKIR - Newroz'a katılımın olmaması için kimi basın yayın organlarının yaydığı haberleri provokatif olarak değerlendiren eşbaşkanlar, "Gerginliklere asla meydan vermeyeceğiz" diyerek, buna yönelik tedbirler alacaklarını söyledi. DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, Newroz'un ulusal birlik günü olduğunu belirterek, "Bütün Kürtlerin 4 temel talebi, vazgeçilmez talebi var. Kimliğin tanınması, anadilde eğitim hakkı, siyasi statü ve Kürtlerin örgütlenme hakkının sağlanmasıdır" dedi. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, "2012 Newroz'u yeni bir çıkışın, umudun başlangıcı olacaktır" dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ile Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), 2012 yılı Newroz kutlamalarının programı ve verilecek mesajlara ilişkin DTK binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk ve BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak ve BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın yanı sıra DTK Koordinasyon Kurulu ve Daimi Meclis üyeleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile ilçe belediye başkanları, il genel ve belediye meclis üyeleri, BDP İlçe başkanları ile yöneticileri katıldı. Toplantıda konuşan BDP ve DTK'li Eş Başkanlar, Newroz kutlamalarına ilişkin yapılan "Halkın üzerine ateş açılacak" şeklindeki haberlerin Newroz coşkusunu kırmaya yönelik olduğunu belirterek, buna yönelik provokasyon girişimlerine karşı tedbirlerini aldıklarını ve 7'den 70'e herkesin gönül rahatlığı ile Newroz kutlamalarına katılmaları çağrısı yaptı. 130 merkezde yapılacağı belirtilen kutlamaların yanı sıra yüzlerce merkezin kendi inisiyatifleri ile kutlama yapacağı belirtilirken, Newroz'un sadece BDP'ye oy verenlerin değil, tüm Kürtlerin bayramı olduğu ve ulusal birlik günü olduğu kaydedildi. Açıklamalarda Newroz'da ulusal birlik ruhu ile tüm Kürtlerin, "Kimliğin tanınması, anadilde eğitim hakkı, siyasi statü ve Kürtlerin örgütlenme hakkı" taleplerinin haykırılacağı ve buna yönelik Newroz alanlarında imza kampanyasının startı verileceği belirtildi.

Türk: Gerginliklere asla meydan vermeyeceğiz

Toplantıda ilk sözü alan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, kutlamalara 18 Mart günü Diyarbakır ve İstanbul ile start verileceğini belirterek, "Biz özgürlük mücadelesi veriyoruz. Halkımızın hukukunun sağlanması için çaba gösteriyoruz" dedi. Newroz kutlamalarına ilişkin AKP'ye yakınlığı ile bilinen bazı basın yayın organlarında çıkan "Newroz'da halkın üzerine ateş açılacak" şeklinde haberlere tepki gösteren Türk, "Bütün bu çığlıklarımızı duyurmaya yönelik çalışmalarımızı yaparken, bugün medyada birçok kirli haberin de üretildiğini görüyoruz. Newrozu, sesimizi duyurmaya yönelik olarak kutlayacağız. Tedbirleri alacağız. Gerginliklere asla meydan vermeyeceğiz. Bunun tedbirlerini de alacağız. Birilerinin katılımı engellemeye yönelik bazı kirli haberleri ürettiğini de biliyoruz. Halkımızın mücadelesine sahip çıkmasını için meydanlara davet ediyoruz. Bu yılı özgürlüğün yılı olarak geleceğimizin günü olarak ilan ediyoruz. Mücadelemizi bu anlayışla sürdürüceğiz. Özgürlük aşkıyla mücadele eden Kürtleri asla kimse susturamaz. Bu mücadelemiz özgürlüğü yakalayıncaya kadar devam edecektir" şeklinde konuştu.

Kışanak: 2012 Newroz'u Kürt halkı için bir çıkış olacaktır

Ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Newroz'un 130 merkezde kutlanacağını belirterek, hazırlıkların sürdüğünü söyledi. "Halkımız taleplerini haykıracak, "Newroz, Kürt halkı açısından da dirilişi, özgürlük arayışını temsil eden tarihsel geçmişe sahiptir. Kürt halkının yaşadığı sıkıntılı süreçlerde, Newroz dirilişi sağladı. 2012 Newroz'u da Kürt halkının ve Türkiye'nin yaşadığı sorunların aşılması konusunda çıkış olacaktır. Halkımızda bunun heyecanını, coşkusunu görüyoruz. 6 bini aşkın Kürt siyasetçi cezaevinde. Hergün cenaze kaldırıyoruz. Roboski'deki katliamın üzerinden 3 ay geçmesine rağmen henüz katillerin ortaya çıkarılmasına dönük resmi bir tutum söz konusu değil. İmralı'daki tecrit savaşı derinleştiren bir tutumdur. Kürt halkının çözüm önerileri kamuoyu ile paylaşıldı. Çözüm imkansız ve uzak değil. Biz bir kez daha bu Newroz'da çözüm önerilerimizi dünya ile paylaşacağız. En güçlü şekilde sürece yanıt olabilecek, tıkanıklığın önünü açabilecek Newroz kutlaması yapacağız" dedi.

bdpdtk3.jpg

Tuğluk: Bu halk, Sayın Öcalan'a sahip çıktığını bir kez daha gösterecektir

Ardından söz alan DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, "Hepimiz büyük bir heyecan içerisindeyiz. Tüm Newrozlar gibi 2012 Newroz'u da mücadelemiz açısından, Kürt halkı açısından son derece önemlidir. Bu Newroz diğer yıllara göre daha tarihsel önem atfediyor" dedi. Tuğluk, "Bu Newroz kardeşlik temelinde, bir arada yaşama temelinde ama özgürlüğümüzü bu anlamdaki direnişimizi ifade eden ve halkımızın irade beyanının ifade eden Newroz'a dönüşecektir. Halkımız sürecin hassasiyetinin farkındadır. Tüm alanlarda 7'den 70'e Newroz alanını dolduracağız. Halkımız özgürlüğü haykıracak. 'Ezeceğiz, bitireceğiz' diyenlere 'yok olmadık varız' mesajını verecektir. Bu halk, değerlerine sahip çıktığını bir kez daha gsterecektir. 7 ayı aşkın bir süredir tecrit altında bulunan Sayın Öcalan'a sahip çıktığını da gösterecektir. Tek yürek olarak haklı, meşru taleplerimizi dile getireceğiz. Umarım Newroz'da verilen mesaj, ilgili yerler tarafından doğru algılanır. Bu Newroz'u yeni bir başlangıca çevirebiliriz. Newroz'daki bütün amacımız yeni bir süreci başlatmak için bir çığlık olacaktır" dedi.

Demirtaş: 2012 Newroz'u yeni bir çıkışın, umudun başlangıcı olacaktır

Ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, Demirci Kawa'dan bu yana Newroz ateşinin boş yere yanmadığını ifade ederek, "1980'lerde Amed zindanında Newroz ateşi olarak yakılan 3 kibrit çöpü nasıl boşa yanmadıysa, bugüne kadar hiçbir Newroz ateşi boş yere yanmadı" dedi. "2012 Newroz'u da yeni bir çıkışın, umudun başlangıcı olacaktır" diyen Demirtaş, "2012 Newroz'u önceki Newroz'ları aşacak bir düzeyde heyecanla, katılımla Ortadoğu'daki bu kadar hızlı siyasal gelişmelerin de yarattığı motivasyonla güçlü bir Newroz olacaktır. Önceki yıllardan farkı, öncelikle bu yönüyle vereceği siyasi mesajların netliği güçlülüğüyle öne çıkacaktır. 1990'lı yıllarda devletin yasaklamalarına karşı halk her yerde kendi inisiyatifiyle sahiplenmiş ve Newroz'un siyasal çözüm gücünü ortaya çıkarmış ve Newroz'un kimlik haline, siyasetçilerden, sanatçılardan bağımsız kimliğe dönüştürmüştür. 2012 Newroz'unun da kendi kimliğiyle kutlanmasını istedik. Newroz'a katılacak konuşmacımların, sanatçıların değil, tarihten aldığı o değiştirici gücüyle bağımsız bir Newroz kimliğiyle kutlanmasını istedik. Artık Newroz, kişilerden bağımsız bir özgürlük müceadelesini sembolize ediyor" diye konuştu.

'Kürdistan'da özgürce yaşamaya kararlıyız' mesajı

Diyarbakır Newroz'unun önemine vurgu yapan Demirtaş, "Amed Newroz'u öylesine görkemli bir Newroz olmalı ki o gün herkes Newroz meydanında olmalı ki bütün dünyaya bir kez daha 'evet biz burada kimliğimizle, kendi anavatanımızda Kürdistan'da özgürce yaşamaya kararlıyız' mesajı çıkmalıdır. Oradaki o birlikte duruş bütün dünyaya verilecek en büyük mesajdır. Oraya gelenler sadece BDP'ye oy verenler değildir, kendi coğrafyasında onurlu yaşama isteği olan herkes o gün o alanda toplanıyor. Bunu sadece bir parti kutlaması olarak ele almadık, ulusal birliğin de bir ifadesidir" şeklinde konuştu.

'Newroz, bir özgürlük meydanı olacaktır'

Newroz ile ilgili basında çıkan bazı haberlere dikkat çeken Demirtaş, "1990'lı yıllardaki Newroz benzetmesi yaptığımızda bazı basın yayın oranları da kafaları bulandırmaya dönük bir takım açıklamalar yaptılar bunun gerçekle ilgisi yok. Biz Newroz'un kendi cephemizden siyasi mesajları öne çıkan, halkın özgürce kutlaması gereken bir Newroz olması için hazırlıklarımızı tamamlamış durumdayız. O gün Newroz meydanında olmak aylardır kesintisiz devam eden askeri operasyonlara, katliamlara karşı 'ben asla sessiz kalmadım' demektir. Yakılmış parçalanmış gençlerin cesetlerine karşı 'duyarsız kalmadım' demektir. O gün orada olmak Roboski'de savaş uçaklarınca gençlerin parçalanmasına 'sessiz kalmadım' demektir. O gün orada olan herkes 'siz tutukladınız, zulmün alasını yaptınız ama biz size teslim olmadık, binlercemiz içeride milyonlarcamız alanlarda şimdi özgürlüğü haykırıyoruz' demektir. Newroz bir özgürlük meydanı olacaktır. Mesajların hükümet tarafından doğru anlaşılması ve dikkate alınması halinde çözüm sürecinin kalıcı barışa gidebileceği adımlarında atılabileceğine inanıyoruz" dedi.

Türk: Kürtlerin vazgeçilmez 4 talebi; Kimlik, anadil, statü ve örgütlenme

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, "Biz Newroz'u bir ulusal birlik günü olarak değerlendiriyoruz. Kürt önderlerine her dönemde davetiyelerimiz gitti. Davet ettik. Ancak 9 Mart'ta Kürt siyasetçileriyle, kanaat önderleriyle ulusal ittifak adına toplantı yaptık ve biz bu Nevroz'u bütün Kürt partileriyle, sivil toplum örgüleriyle sağladığımız ittifak doğrultusunda o mantıkla birlikte kutlayacağız" dedi. Newroz'da Kürtlerin vazgeçilmez 4 temel talebinin ön plana çıkacağını ifade eden Türk, "Bütün Kürtlerin 4 temel talebi, vazgeçilmez talebi var. Bunlardan biri kimliğin tanınması, anadilde eğitim hakkı, siyasi statü ve Kürtlerin örgütlenme hakkının sağlanmasıdır" dedi. Dört temel talep ile ilgili Newroz alanlarında imza kampanyası başlatacaklarını ifade eden Türk, "Taleplerimizi Türkiye gündemine taşıyacağız. Bütün Kürt siyasetçilerinin, kanaat önderlerinin, STÖ'lerinin ve dostlarının olacağı bir Newroz planlaması yapıyoruz" dedi.

Demirtaş: Devlete Kürtçe serbest, Kürtlere yasak!

Newroz afişlerinin toplatılması ve Diyarbakır Valiliği tarafından billboardlara asılan Çanakkale ile ilgili Kürtçe afişlere ilişkin sorulan soruya yanıt veren Demirtaş ise, "Devlete Kürtçe serbesttir, hiçbir zaman yasaklanmadı Kürdistanlılara Kürtçe yasaktır. Valilik denen kurum, gereksiz bir kurumdur. Bizim önerdiğimiz sistemde Valilik denen bir mekanizma yoktur. Fazlalık olan bir kurumu da inşallah anayasa değiştirerek kaldıracağız. Bizim yönetim anlayışımızda valilik olmayacaktık. Halkın seçtiği yöneticiler olacaktır ve bu yöneticiler de halkın diline kültürüne değer verecektir. Yasaklanan afiş burada. Bu afişte ya özürlük ya özgürlük diyor. Örneğin eğer devlet bu özgürlük kavramından bu kadar korkuyor ve yasaklıyorsa özgürlük kavramını suç olarak yansıtıyorsa o zaman AKP'nin bugüne kadar kendi programlarında AKP'nin kullandığı bütün özgürlük kavramlarının da suç olarak tanımlanması gerekiyor. Bu bir devlet yaklaşımıdır. Merkezden alınan bir kararın mahkemeler tarafından uygulanmasıdır. Valiliğin yasaklanmasıyla özgürlük kavramı yasaklanmaz. Bu afiş alanlarda meydanlarda olacaktır" şeklinde konuştu. DİHA

Yorum Ekle