Cumhuriyet gazetesi Can Dündar, 6 Mayıs 1972'de idam edilenDeniz Gezmiş'in hiç yayımlanmamış mektuplarını yazdı. Deniz Gezmiş'in Mahir Çayan ile tanışmasının hikâyesini yazan Dündar, Gezmiş ailesinin İstanbul'a taşınmasını ve Beşiktaşlı olan Deniz Gezmiş'in Ali Sami Yen Stadı'nın açılışında yaşadığı ölüm tehlikesini aktardı.
Deniz Gezmiş'in kardeşi Hamdi Gezmiş'in 40 yıldır sakladığı mektupları yayımlamaya başlayan Can Dündar'ın Deniz ve Mahir hocaları için gazete taşladı başlığıyla yayımlanan (6 Kasım 2014) yazı dizisinin ilk bölümü şöyle:
Deniz Gezmiş
Mahir Çayan
1960'lardan günümüze taşan iki gençlik lideri. 68 kuşağının efsaneleri. Kendileri dahil kimsenin bilmediği bir tesadüf, onları çok genç yaşta, aynı eylemde bir araya getirdi. Yıl 1963 idi. İkisi de Haydarpaşa Lisesi'nde öğrenciydi. Deniz 1'de, Mahir 3'te. Onları bir araya getiren eylem, Hürriyet gazetesinde çıkan bir haberle başladı. Habere göre, Haydarpaşa Lisesi'nin pansiyon müdürü, Fenerbahçeli ünlü futbolcu Ömer Boncuk, orta ve lisede okuyan yatılı öğrencilerden altısına, 'Sizi sınıf geçirteceğim' diyerek odasına götürmüş ve tecavüzde bulunmuştu.
Bu bir iftiraydı.
Okulda Boncuk Ömer diye tanına beden öğretmeni Ömer Boncuk, öğrencilerin sevgilisiydi. Genç yaşta bir oğul yitirmiş, o yüzden bütün sevgisini öğrencilere vermişti.
Cemil Gezmiş'inde arkadaşıydı. Bir ihbar üzerine atılan bu iftira, onu seven öğrencilerini ayağa kaldırdı. Haberden sonra Boncuk Ömer'in görevden alınması ise bardağı taşırdı. Hocalarına iftira edildiğini düşünen öğrenciler, büyük bir öfkeyle ayaklandı ve protesto kararı aldı. 500'ü aşkın öğrenci, okulda toplanıp vapurla Sirkeci'ye geçti. Cağaloğlu'na gidip Hürriyet gazetesinin önüne geldi.
Ellerindeki pankartta, Boncuksuz Haydarpaşa olmaz, böyle palavra atılmaz yazıyordu.
Sloganlar atarak gazetenin camını taşladılar. O günkü Hürriyet'in nüshalarını yaktılar. Binaya girip çıkanları tartakladılar. Hürriyet çalışanları, -o dönemin adetince- camlara Türk bayrağı asarak canlarını kurtarabildi. Gazete yönetimi, Başbakan İnönü'ye telgraf çekerek yardım istedi.
Kızgın öğrenciler bu eylemin ardından Milli Eğitim Müdürlüğü2ne yürüdü. Boncuk Ömer'i görevden alanlara ateş püskürdü. Müdürle görüşerek, okullarına kara leke sürülmek istendiğini söylediler.
Müdür, Boncuk Ömer tahrikatta aklanırsa hemen göreve iade edileceğinin teminatını verdi. Boncuk Ömer, kendisine destek eylemini, odasının penceresinden gözyaşları içinde izledi. Ancak ertesi gün Emniyet'in karşı atağı geldi. Gazete önündeki eylemde çekilen fotoğraflardan tespit edilen öğrencilerin okuldan atılacağı duyuruldu.
Bunun üzerine öğrenciler ortak bir kararla, tanınmamak için saçlarının üç numara asker tıraşı yaptırdı. İşte o eylemde, başı çeken öğrencilerden biri, son sınıf öğrencisi Mahir Çayan'dı. Diğeri, birinci sınıf öğrencisi Deniz Gezmiş.
Deniz'in ilk eylemiydi bu. Mahir'in ilk yargılanışı. 8 yıl sonra, biri, diğerinin kurtarmak için ölümü göze alacaktı.