AĞRI - Seçim çalışmalarını sürdüren Zana'nın Ağrı'da gittiği her etkinlik mitinge dönüşüyor. Zana'ya en büyük ilgiyi kadınlar gösteriyor. Zana için de kadınların siyasi alandaki varlığı ayrı bir önem taşıyor ve bunu her gittiği yerde dillendiriyor. Seçim bürosu açılışı için gittiği Patnos'un Dedelli Beldesi'nde kadınları arka kısımda bulunan duvar dibinde gören Zana, kadınlar öne gelmediği sürece konuşmayacağını dile getirerek kadınlara verdiği önemi gözler önüne seriyor. Zaman zaman gittiği köylerde avludaki kapıların arkalarına gizlenen kadınları evlerinden çıkararak, artık kadınların duvar diplerinde, kapı arkalarında olmaması gerektiğini vurgulayan Zana, "Sizin evlatlarınız, kardeşleriniz, kızlarınız ve hevalleriniz kendi tarihlerini kendileri yazıyorlar. Sizin hala kendinizi gizlemeniz ben de burukluk yaratıyor" diyerek kadınlara yeni yaşamı anlatıyor.
Zana, tüm dünyanın Kürt kadınlarından bahsettiği, onları saraylarda ağırladığı, en prestijli dergilere kapak yaptığı ve tüm dünyadaki kadınlara umut oldukları bir dönemde kadınların geride durmamaları gerektiğini belirterek, tüm Kürt kadınlarına çekingen ve ürkek duruşlarını bırakmaları ve hayatın içinde aktif olarak bulunmalarını istiyor.
Uzun yıllardır herhangi bir yayın organına röportaj vermeyen Leyla Zana, yoğun seçim çalışmalarına rağmen DİHA'dan Selşman Çiçek'e konuştu.
Zana için Ağrı ayrı bir mutluluk
Ağrı'da aday olduğu için ayrı bir mutluluk yaşadığını ifade eden Zana, devletin yıllardır Ağrı'yı cezalandırdığını, yıllardır Ağrı'nın zulüm içinde olduğuna dikkat çekti. "Ağrı'nın Kürtçe adı 'ateş'ten gelir" diyen Zana, Ağrı ve ateş isimleri üzerine uzun uzun düşünüldüğünde yaşanan acıların daha iyi anlaşılacağını söylerken Ağrı'yı kendilerinin de ihmal ettiğini belirterek özeleştiri yaptı.
'Herkes bu ağacın gölgesi altında temsil edebilir'
Konuşmalarında HDP'yi anlatırken HDP'nin amblemindeki çınar ağacını yaşam ağacına benzeten Zana, yeni bir yaşamın başlangıcında olduklarını getirdi. Seçim çalışmalarında sıklıkla HDP çizgisini geleceğin umudu olarak gördüğünü dile getiren Zana," Türkiye'nin her yerinde bu çizgiye yönelik büyük bir ilgi var. Yaşam ağacı diyoruz. Bu ağaç rengarenktir. Herkes bu ağacın gölgesi altında, kendi gibi kalarak kendisini ifade edebilir, temsil edebilir ve geleceklerini inşa edebilir" ifadelerini kullandı.
"HDP bugün ezilenlerin umudu haline geldi'
HDP'nin genç bir ruha sahip olmakla beraber, köklü bir mücadele geleneğinin sonucu olarak ortaya çıktığına dikkat çeken Zana, "Demokratik siyasette halen genciz, 24 yaşındayız. Her ne kadar partimizin adı HDP olsa da 40 yıllık kesintisiz bir çabanın ve mücadelenin ürünüdür. Bu mücadelenin sürekli genç kalan ruhu, enerjisi ve sıcaklığıyla HDP bugün sistem tarafından dışlanan, horlanan ve ezilen tüm kesimlerin umudu haline geldi" diye ifade etti.
HDP'nin doğru temeller üzerine oturtulduğunu ifade eden Zana, Türkiye'nin neresine gidilirse gidilsin HDP'nin rüzgarının hissedildiğini, bir çok kesimin "Sizi yeni anladık" dediğini söyledi.
Xanê'nin hayallerini Öcalan yaşatıyor
Ehmedê Xanî'den de örnek vererek gelinen durumu açıklayan Zana, "Ehmedê Xanî o dönemde ileri gelen Kürt ailelerinin çocuklarını eğitmek için bir çadır kurmak istiyor. Sonra bakıyor ki her aile kendi çadırını kurmuş. Ehmedê Xanî sonra diyor ki, 'Yarabi bunları nasıl birleştireceğim?' diyor. Sen rahat uyu Ehmedê Xanî! Senin ömrün yetmedi birleştirmeye ama hayallerini bugün Sayın Öcalan gerçekleştiriyor. Bugün bu çadır mücadelenin sürdürüldüğü her alandır" dedi.
'Yüz yıldır halkımıza sadece ölüm reva görüldü'
Zana'nın seçim çalışmalarında öne çıkan en önemli konulardan biri de PKK lideri Abdullah Öcalan'a ilişkin sözleri. Kürtlere 100 yıldır sadece çatışmalı bir ortamı layık görüldüğünü belirten Zana, konuşmalarında PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın bu sözlerine atıfta bulunarak, "Yüz yıldır halkımıza reva görülen sadece ölümdür, açlık ve sefalettir. Ben bu tarihi tersine çevirmeye çalışıyorum. Barışçıl bir süreçle sonuç almaya çalışıyorum. Bu zor şartlarda halkımı yaşatmaya çalışıyorum. Gelin yeni yüz yılda birlikte yeni yaşamı inşa edelim" sözleri ile "Neden HDP" sorumuza da cevap oluyor.
'Öcalan bu halayı başlatmasaydı hala ölü toprağını üzerimizden atamazdık'
Zana, Öcalan'ın verdiği mücadelenin Kürt halkı için önemine değinerek, 7 Haziran'da elde edilecek sonucun Öcalan'ın özgürlüğünü de sağlayacağının altını çizdi. "Eğer Öcalan 40 yıl önce bu yürüyüşü başlatmasaydı, arkadaşlarıyla omuz omuza vermeseydi, bu halayı başlatmasaydı, hala ölü toprağını üzerimizden atamazdık" diyen Zana, şöyle devam etti: "Öcalan özgür bir kimlik için, güçlü bir ittifak için o zor koşullarda bile günde 20 saat çalışıyor. Dağıtılan, bastırılan ve susturulan bir halk gerçekliğinden bugünlere geldik. Ben inanıyorum ki bu seçim, güçlü bir ittifak ve çalışma ile Sayın Öcalan ve zindanlardaki tüm siyasi tutsaklar özgürleşecek ve halkları arasında yer alacaklar."
'35 yıldır Kürtler arasında ittifak için mücadele ettim'
Zana, son olarak Kürtlerin yaşadıklarını dünyanın hiçbir yerinde bir halkın yaşamadığını belirterek, bu durumu, Kürtlerin kendi aralarında ittifaklarını gerçekleştirememesine bağladı. 100 yıl önce Kürdistan'ın dört parçaya bölündüğünü hatırlatan Zana, Kürtlerin birlik ruhuyla, ortak aklı öne çıkararak gününü ve geleceğini artık kendilerinin belirlemesi gerektiğini söyledi. Kürtler arasındaki ittifak güçlendikçe, kendi aralarındaki irade güçlendikçe bir aile haline geleceklerini dile getiren Zana, 35 yıldır bu uğurda mücadele ettiğini ve Kürt halkının bu hayalini gerçekleştirmek için de mücadele etmeye davam edeceğini söyledi.
Zana Kimdir
HDP'nin Ağrı'dan aday gösterdiği Leyla Zana ismi ilk defa 1991'de TBMM'de yemin töreni sırasında "Bu yemini Kürt ve Türk halkları için ediyorum" şeklindeki sözleri ile Türkiye ve Kürdistan'ın gündemine oturdu. DEP milletvekili olduğu sırada arkadaşları ile birlikte polisler tarafından zorla TBMM'den çıkarıldıkları görüntüleri ise hafızalardaki tazeliğini koruyor. İnsanlık tarihine bir utanç olarak geçen bu görüntülerin ardından yargılanan ve 10 yıl cezaevinde kalan 2004'te tahliye olduktan sonra uzun süre siyasi yasaklı olduğu gerekçesiyle aday olamadı. Siyasi yasağının kalkmasının ardından ilk olarak 2011'de Diyarbakır milletvekili olarak TBMM'ye giden Zana siyasi yasaklı olduğu için Meclis'te bağımsız milletvekili olarak görev yaptı. HDP tarafından Ağrı'dan aday gösterilen Zana Ağrı'da büyük bir heyecan yaratırken, 7'den 70'e herkesin sevgisini kazandı. Ağrılılar onu "Xwişka Leyla" diye çağırıyor. Özellikle 90'lı süreci yaşayanların birçoğu, Zana'nın 1991'de Meclis'te söylediği sözleri ve Meclis'ten apar topar götürülüşünü unutmadıklarını dile getirirken, Zana'ya sıklıkla Meclis'te yemin töreninde taktığı sarı kırmızı yeşil toka hediye ediliyor.