Doğubayazıt bir Turizm cennetidir.
Çünkü, Turizmin var olmasını sağlayan tarihi ve doğal değerlerin tüm koşulları mevcuttur.
Tarihi İshak Paşa Sarayı, Beyazıt(Urartu) kalesi, Mır Mıhammed Pır Bela camisi,Meteor çukuru,Nuh'un gemisi,Buz mağarası,Ehmedê Xanî türbesi,Ağrı Dağı,Balık Gölü Turizm koşulların aslı unsurlarıdır.
Ancak bu turizm değerlerinin korunması ve tanıtılması yıllardan beri özde değil, sözde bir koruma ve tanıtım vardır.
Örneğin geçtiğimiz günlerde bir turizm çalıştayı gerçekleştirildi.
Bu önemli bir olgudur.
Ancak bu çalıştay da Turizmin ana iskeletini oluşturan unsurlar yoktu.
Yani başka bir deyişle aslı otoriterler çağrılmamıştı.
Bu işin organizasyonunu yapan 10 yıldan beri Ağrı Turizmin kaptanı olduğunu ileri süren Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdürünün diyecek bir şeyleri vardır herhalde...
Bakınız, Nuh'un gemisinin olduğu mıntıkada bir bina yapılmış olup,o bina Bekçi Hasan Özer'in kişisel gayretleriyle bugünlere gelmiştir.
Ama binanın çatısı kısmen yıpranmış, dış cephesi yer yer dökülmektedir.
Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdürü neden ve niçin binanın onarımı için girişimlerde bulunmuyor?
Bu ne biçin Turizm anlayışıdır.
Tarihi İshakpaşa Sarayına binlerce yerli ve yabancı turist geliyor.
Saraya girme paralı. Çok büyük bir gelir burada elde ediliyor.
Ama gel gör ki, İshak Paşa Sarayı yolu tam bir facia...
Yolun bu feci durumunda kurtulması için Ağrı İl Turizm Müdürlüğü ne yapmıştır?
Bu ne biçim turizm anlayışı?
Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü şimdi diyecek ki, yapım işi bize ait değil.
Doğru olabilir...
Bakım ve onarım işi Kültür ve Turizm Müdürlüğüne ait olmayabilir.
Ama Turizm gelirlerinin patronu kim?
Bu mazeret değildir.
Girişim gerek girişim!...
Tüm bu olumsuz manzara karşısında söylenecek tek kelime:
Kendisine hayırı olamayanın, Doğubayazıt Turizmine ne yararı olur
HALKIN SESİ