SON DAKİKA

Tutuklamalara tepki

24 Eylül, 2011 03:39 Güncelleme: 24 Eylül, 2011 03:39 Tutuklamalara tepki
DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu Kürt siyasetçilerine yönelik başlatılan siyasi operasyonlara tepki gösterdi.

DİYARBAKIR - DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu Kürt siyasetçilerine yönelik başlatılan siyasi operasyonlara tepki göstererek, "Bu sürecin sonunda belki bedel ödeyebilir ve acı çekebiliriz, tutuklanabiliriz. Ama bilinmelidir ki en büyük bedeli Kürt halkına karşı savaş başlatanlar ödeyecektir. Kazanan halkımız ve demokrasi güçleri olacaktır" dedi.

DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, Şırnak'ta belediye başkanları, BDP'li il ve ilçe başkanları ile yöneticilere yönelik devam eden siyasi operasyona tepki gösterdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecrit, askeri operasyonlar, siyasi operasyonların devlet ve AKP'nin uzun süreden beridir oluşturduğu bir konseptin sonucu olarak devreye konulduğunu ifade eden Tuğluk, "Başbakan bu konseptin esaslarını zaten ilan etmişti" dedi. Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları ile Kürtlere ve meşru haklı taleplerine karşı topyekun savaş ilan ettiğini belirten Tuğluk, "Bu uygulamaya geçilmiştir. Artık AKP sadece bir parti değil devletin kendisidir. AKP ile devlet erki Kürtlere karşı çok yönlü bir uzlaşmaya vararak topyekun savaşın startını vermiştir" diye konuştu.

'İradi duruş sergileyenler etkisizleştirilmek isteniyor'

"Bu savaş siyasi, psikolojik ve askeri olarak çok yönlü yürütülüyor" diyen Tuğluk, "Bölgesel bir güç olmaya soyunan Erdoğan ve hükümeti, ayak bağı olarak gördüğü Kürtlerin direnişini kırarak hiçbir engel bırakmadan bölgesel güç olma amacını gerçekleştirmeye çalışıyor. Kürt demokratik mücadelesini yürüten en nitelikli çalışanlar, yöneticiler, belediye başkanları ve siyasetçilerden oluşan Kürtler, bu konsept çerçevesinde bir hedeftir" ifadesinde bulundu. Tuğluk, "Amaç bu direnişçi yapıyı, Kürt halkının haklı ve meşru taleplerini savunanları, konuşanları, talep edenleri iradi bir duruş sergileyenleri etkisizleştirmektir" şeklinde konuştu.

'Devlet ve iktidar, Kürtlerin statüsünü tanımak istemiyor'

Bununla paralel olarak askeri operasyonların da sürdürüleceğini ifade eden Tuğluk, "Başbakan ve iktidarı devlet askeri ve siyasi operasyonlarla bitirebileceğine ve bu direnişi kırabileceğine inanıyor. Ancak bu bir yanılgıdır. Daha önce olduğu gibi Kürt halkı direnerek bu hesapları boşa çıkaracaktır. Bu hesaplar içinde olanlar bunu asla başaramayacaktır. Kürt halkı çözümü kendi mücadelesi ile yaratan bir halktır, bu uygulamaları misliyle yaşamış ve bunlara karşı mücadele ve bedel ödeyerek var olma mücadelesini sürdürmüştür. Bu tür operasyonlara karşı da direniş ruhunu koruyacaktır" diye konuştu. Devlet ve iktidarın Kürtlerin statüsünü tanımak istemediğini dile getiren Tuğluk, "Hükümet, Kürtlere, bir halk olmaktan kaynaklı haklarını içeren bir siyasi programa sahip değildir. Bu nedenle bir bütün olarak ortaya çözüm projesi koyan Kürt siyasetinin kurumları psikolojik ve siyasi yönelimleri ile öldürüp intihar süsü vermeye çalışıyor" şeklinde konuştu.

'Direniş ve iradi bir duruşla yanıt verilecektir'

"Tarih defalarca göstermiştir ki Kürt siyaseti bütün kurumları ile bu yönelimler karşısında direnerek daha da büyümüştür" diyen Tuğluk, "BDP'li yöneticilere, belediye, başkanlarına bir bütün olarak Kürt siyasetine dönük bu operasyonlar, bir irade kırma, hizaya getirme, güçten düşürme operasyonlardır. Kürtlerin taleplerini asgari düzeye indirerek, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye yönelik operasyonlardır. Kürt siyasetçiler olarak hem ahlaki hem vicdani hem de halkımızın destansı mücadelesi ve bedellerimizin, yitirdiklerimizin bize yüklediği sorumluluk tüm mücadele ve büyük bedeller ve acılarla yaratılmış bu değerlere direnişle ve iradi bir duruşla tavizsiz ve kararlı bir şekilde yanıt vermek olacaktır" dedi.

'En büyük bedeli, savaşı başlatanlar ödeyecektir'

Tarihi bir final sürecinden geçildiğini dile getiren Tuğluk şu çağrıyı yaptı: "Bu süreçte belirleyici olan direniş ve mücadele olacağından, halkımıza, tüm demokratik çevrelere vicdani ve ahlaki sorumluluk sahibi herkese çağrımız, varlığımıza yok etmeye yönelik bu saldırılara ve savaşa karşı topyekun bir var oluş ve topyekun bir mücadeleyi örgütlemek gerekiyor. Değerlerimize ve halkımıza ancak böyle yanıt verebiliriz. Bu sürecin sonunda belki bedel ödeyebilir ve acı çekebiliriz, tutuklanabiliriz ama bilinmelidir ki en büyük bedeli Kürt halkına karşı savaş başlatanlar ödeyecektir. Kazanan halkımız ve demokrasi güçleri olacaktır" dedi. DİHA

Yorum Ekle