SON DAKİKA

TUTAK'TA ÖCALAN'IN YAKALANIŞI PROTESTO EDİLDİ

TUTAK'TA ÖCALAN'IN YAKALANIŞI PROTESTO EDİLDİ 17 Şubat, 2015 16:58 Güncelleme: 17 Şubat, 2015 16:58 TUTAK'TA  ÖCALAN'IN  YAKALANIŞI   PROTESTO  EDİLDİ

TUTAK'TA  ÖCALAN'IN  YAKALANIŞI   PROTESTO  EDİLDİ

Demokratik  Bölgeler  Partisi  ve Halkın  Demokrasi  Partisi  Tutak  ilçe  teşkilatları  ortak  basın açıklaması  yaptı.

PKK  Lideri  Abdullah  Öcalan'ın 15  Şubat  1999  tarihinde  Kenya'da  uluslar arası komplo ile yakalanışı  nedeniyle  Cumhuriyet  Caddesinde  basın  açıklaması  yapılarak  süreç  protesto edildi. HDP  ve  DBP  adına  Tutak  Belediyesi  Meclis  Üyesi  Ayhan  Demirel  basın  açıklaması  yaptı.

Kalabalık  bir  gurubun katıldığı  açıklamada  '' 15  Şubat, önderliğe  karşı  kurulan uluslar arası  komplonun 16. yılıydı.  Bu kirli  uluslararası komplo, Önderliğe imha saldırısı olarak ortaya çıktı. Süreç, Önder Apo'nun 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkartılmasıyla başladı. Uluslararası komplonun amacı Kürt halkına yönelik geliştirilen soykırımı devam ettirmekti. İnkar ve imha sistemini yaşatmak, başarıya götürmekti hedef. Bunun için stratejileri, bu sistemi tehdit eden PKK'yı imha ve tasfiye etmek, PKK'yı  tasfiye edebilmek  için de  saldırıyı  önderliğe  yöneltmekti. Önderliğin imhası temelinde PKK'yı tasfiye edebilmek, PKK'nin tasfiyesine dayanarak da Kürt soykırımını yürütmek. Çünkü PKK var oldukça Kürt soykırımını değil yürütmek, ayakta tutmak bile mümkün değildi. Soykırıma karşı büyük bir halk direnişi gelişiyordu. Yine Önderlik var oldukça, çalıştıkça da istendiği kadar gerillaya karşı savaşılsın, darbe vurulsun yeniden gerilla örgütleniyor, PKK yeniden canlandırılıyordu. Dolayısıyla Kürt  soykırımını  yürütmenin önünü  açmak, zeminini güçlendirmek için PKK'nin tasfiyesi, onun için de Önderliğin etkisizleştirilmesi, imhası gerekiyordu. Ayrıca  emperyalist  güçler, PKK'nin tasfiye edilmemesi halinde hegemonik sistemin son iki yüz yıllık plan, proje ve ulus-devlet uygulamalarının büyük darbeler alabileceğinin ve bir daha kapanmayacak yırtılmalar ve boşluklara yol açabileceğinin farkındaydılar. Yıllar peş peşe geçip hareketin tasfiye edilemeyeceği anlaşıldıkça, tampon mekanizmalara yönelirdi. Liberalizmin tarihi boyunca uyguladığı kamçı ve şeker politikasına geçildi. Özellikle Avrupa üzerinden PKK'ye yönelik artan baskılara paralel olarak, alternatif gruplar daha çok beslenmeye ve sisteme entegre edilmeye çalışıldı. Bu amaç doğrultusunda sistemin bütün güçleri harekete geçtiler. Kürt soykırımını yürüten sistem tümüyle bu komploda yer aldı. Sistemin öncülüğü; ABD, İngiltere, İsrail komployu örgütleyip yönettiler. Bizzat Başkanlık tarafından koordine edildi. Yardımcıları bunu itiraf etmiş durumdalar, biliyoruz. Sistemin temel güçleri  çeşitli  pazarlıklar biçiminde de olsa komploda rol oynadılar.

Bu süreçte hedeflenen ve etkisizleştirilmeye çalışılan bu hareketin lideri Önder Apo'ydu. Halkından ve hareketinden kopararak etkisini kırmaya çalıştılar. Hareketin  önderliksiz direnebileceğine  ve  savaşabileceğine  pek de ihtimal  vermiyorlardı. Onun için tüm saldırıları  ve psikolojik  savaşı  önderliğin üzerine boşalttılar. Bu kuşatma, saldırı  ve  tehlike  ortamında önder Apo'nun  tutumu  tüm gelişmeleri  etkileyecekti. O da  bu  tarihsel  sonuçları  gören bir  derinlikte ve  bilgelikte hareket  etti. Özgün  ve  yaratıcı  bir  düşünce  ve  duruşla  sürece  yön  vermeye, hareketi  ve  halkı  bu  kıskaçtan  kurtarmaya, farklı  bir  yol  açmaya  çalıştı. Büyük  bir  beyin gücü, yaratıcı  politik  yetenek  ve  farklı  bir  stratejiyle  mücadeleyi  bugüne  taşıdı. Önder Apo hem PKK'yi  yeniledi, hem de  halkı  daha  fazla  mücadeleye  çekti. Her  koşulda birliğin  önderi ve  çimentosu  oldu. 16  yıl  İmralı'da  izole  ederek, etkisini  kırmaya  çalışan  devlete  rağmen önder Apo  bugün  her  zamankinden daha  fazla  etkili  ve  belirleyici  bir  konuma  gelmiştir. Bu tamamen  onun  emeği  ve  beyin  gücünün, duruşunun  eseridir. Bu durum  dost  düşman  artık  herkesin kabul  ettiği  bir  gerçektir. Önderliğin tarihte  örneği  görülmeyen  bu  direniş  ve duruşuna  ne  kadar  vurgu  yapılsa  azdır  diyoruz  ve  bu  kirli  komployu 16. Yılında tekrar tekrar  lanetliyoruz.''  İfadeleri  kullanıldı.

Açıklamanın  ardından  toplanan  grup  sloganlar  attıktan  sonra  olaysız  bir  şekilde  dağıldı.

İsmet Oğuzkan yazıyor...

 

Yorum Ekle