Ağrı'nın Tutak ilçesinin Damlakaya köyünde ikamet eden Uysal ailesi, kendiliğinden yanmaya başladığını iddia ettiği evleri için yardım istedi.
Duvarda asılı bulunan ayet tabloları ve Kur'an-ı Kerim yanmazken şemsiyenin ve diğer eşyaların aniden alev almasını şaşkınlıkla izleyen aile komşulara bıraktıkları eşyalarının da aniden alevlenmesine bir anlam veremediklerini söylediler.
Zana Uysal, yaptığı açıklamada, üç gün önce yemeğin fazla suyunu mutfak giderine boşalttığını belirterek, "Boşalttığım andan itibaren evimizin önce mutfağı sonra salon derken her tarafın yanışını kendi gözlerimle gördüm ve 3 gündür de yanıyor" dedi.
Barış Uysal ise eve girmekten korktuklarını dile getirerek, "O andan itibaren üç gündür huzurumuz kaçtı. Gözlerimize uyku girmiyor" ifadesini kullandı.
Evin ve eşyaların kullanılmayacak durumda olduğunu anlatan Uysal, "Eşimi, babamın evine gönderdim. Fakat orada da elbiseleri yandı. Yanmayan ev eşyalarını da götürdüğümüzde sadece bizim eşyalarımız yanıyor. 3 yaşındaki çocuğumu akrabalarıma bıraktım.Yaklaşık üç gündür ona da bir şey olacak diye yanına gidemedik. Evimiz ve eşyalarımız tamamen kullanılmayacak durumda. Devletten yardım bekliyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu bir televizyon programında çukur veya deliklere kaynar su dökünce cinler musallat olur mu? Sorusuna olur diyerek yaşadığı bir örneği vermesi Damlakaya'daki esrarengiz yangında olasılıkları akla getirdi. Yangın mağduru aile devletten yardım bekliyor. TUTAK - İsmet OĞUZKAN