Ağrı Tabip Odası , Ses Ağrı Şubesi , Ağrı Dev Sağlık İş Şubesi üyelerinin katıldığı basın açıklamasında Ağrı Devlet Hatanesi Doktarlarından Uzm.Dr.Heval Bozdağ'ın yaptığı açıklamada şunlara yer verildi:
Bildiğiniz gibi Gaziantep'te göğüs cerrahisi uzmanı olarak görev yapan Dr. Ersin Arslan, önceki gün görev yaptığı Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde ameliyattan çıktıktan sonra serviste dinlenirken, 10 gün önce yaşamını yitiren bir hastasının 17 yaşındaki torunu tarafından arkasından bıçaklanarak hayatını kaybetti. Bütün hekimleri ve sağlık çalışanları yasa boğan bu olayın failini ve söylemleriyle sürekli sağlık çalışanlarını hedef tahtasına koyan yetkililerin vurdumduymaz tavrını şiddetle kınıyoruz.
Sağlık kurumlarında giderek artan oranda yaşanan şiddetin; hekimleri karalayıcı, küçük düşürücü, suçlayıcı açıklamalardan ve yorumlardan güç aldığı açıktır. Sağlık Bakanının ve siyasi iktidarın popülist yaklaşımlarla çalışma ortamını her geçen gün sağlık çalışanları aleyhine bozan, katkı katılım payları ile de hastalık giderlerini hastalara ödeten, Sağlıkta Dönüşüm Programının çıkmazlarının sonucu olarak hekimleri ve sağlık çalışanlarını, sorumlu olarak göstermesi nedeniyle gün olmuyor ki bir sağlık çalışanına bir saldırı olmasın.
Üç gün önce Doğubeyazıt'da bir doktor arkadaşımız hastaları sırayla aldığı için şiddete maruz kaldı. Daha öncesinde Patnos da kadın doktor arkadaşımıza saçından sürüklenerek uygulanan şiddet,hastane acillerinde uygulanan sözlü ve fiili saldırılar ; bunlar ve benzeri onlarca olay nerdeyse her gün yaşanmaktadır. Ancak idareciler bu olaylar karşısında ciddi bir tutum sergilememiştir ve Gaziantep deki gibi üzücü birçok olaya zemin hazırlamışlardır.
Tüm bu nedenlerden dolayı Sağlık emekçileri olarak sağlıkta dönüşüm politikası ile birlikte hekime ve sağlık çalışanlarına yönelik her gün artan şiddete dikkat çekmek için yaptığımız çalışmalar sonucu, konunun araştırılması teklifi 14 Mart 2012 tarihinde TBMM gündemine getirilmesine rağmen hekime şiddeti münferit bir olay olarak gören iktidar partisinin oyları ile konunun araştırılması teklifi meclis gündemine bile getirilmedi.
Hastalarımız şunu bilmelidirler ki; Sağlıkta dönüşüm politikalarının yıkıcı sorunlarının sorumlusu biz doktorlar değiliz. Sağlık kurumlarındaki düzensizliklerin ve sağlıktaki kötü yönetimlerin sorumluları doktor ve sağlık çalışanları değildir. Size Paran Kadar Sağlık, Kalitesiz Sağlık, Kapsamsız Sağlık olarak dönen söz de hizmete, en az sizler kadar biz sağlık çalışanları da karşıyız. Çünkü çok iyi biliyoruz ki günün birinde hekim de olsak biz de hastalanacağız. O gün geldiğinde yıllarca prim ödediğimiz sağlık güvencemizin bizi korumasız bırakmasını istemiyoruz.
Bizler çalıştığımız kurumlarda güvenli, huzurlu ve şiddete maruz kalmadan çalışmak istiyoruz.. Hasta hekim arasında ki o eski saygı ve güven ortamını istiyoruz. Halkın nitelikli , ücretsiz, ulaşılabilir sağlık hizmeti almasını istiyoruz.
Sağlık örgütleri ve hekimler olarak her zaman toplum sağlığını kendi önceliklerimizden önde tuttuk ve her zaman halkın sağlığının yanında yer aldık ve almaya da devam edeceğiz.
Hekime yönelik şiddetin sorumlusu yalnızca şiddeti uygulayanlar değildir. Söylemleriyle sağlık çalışanlarını öcü gibi gösteren, şiddete sessiz kalan, gereğini yapmayan, hekimleri ve diğer sağlık çalışanlarını korumayan yetkililerdir.
Biz sağlık çalışanları olarak artık uyumayacağız, bu sağlıkta yıkım politikasına dur diyeceğiz. Evet, bu çığlıklarla bu olayın faillerini kınıyoruz. Yetkilileri göreve davet ediyoruz. Faillere yönelik en ağır cezai mueyyidelerin uygulanmasını talep ediyoruz. Hayatını kaybeden hekim arkadaşın ailesine sabır kendisine rahmet diliyoruz. TTB ve SES MYK larının aldığı karar doğrultusunda bugün tüm hekim arkadaşlarımız ve sağlık çalışanları olarak iş bırakma eylemini gerçekleştiriyoruz.
Çağdaş Haber Ajansı/İbrahim Kalkan
