Kürt halkı kamuoyuna sunduğu deklarasyon da demokratik özgürleşme sürecini en ileri düzeyde ortaya koydu.
Barışın ve çözümün ruhu denilebilecek bir dil,bir tasavvur ortaya koydu ve bu temelde süreci ön açıcı bir yaklaşımla başlattı. Kürtler bu sürece gelene kadar büyük bedeller verdi. Kürtler hiç bir zaman savaş istemedi.
Kürtler demokratik siyasetin önünü açarak barışın sağlanması için her türlü fedakârlığı yaptı. Kürtler sadece kendilerine ait olan haklarını istiyorlar. Demokratik bir yaşam Kürtlerin var olmalarının bir zorunluluğu olmuştur.Türkiye'nin demokratik bir ülke olması hem bölge barışı için hem de Türkiye'nin adil bir yöntemle büyümesi içinde zorunlu olmuştur.
Artık Kürt halkı ülkesinde serbestçe yaşamayı ister. Kürt halkı diğer halklar gibi insanlık âleminde yerini tutmak ve diğer toplumlar gibi özgürlüğüne kavuşmasını ister.
Kürt halkı insani ve tabii haklarına sahip çıkmaya mecburdur. Kürtler başta Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşması. demokratik bir anayasa oluşturulması,kuruculuk sisteminin ortadan kaldırılması,siyasi operasyonların sonlandırılması,topraklarında düşenen mayınların kaldırılması KCK operasyonları adı altında tutuklanan arkadaşlarının bırakılması,cezaevlerindeki ölüm döşeğinde ki tutsakların serbest bırakılması,kendi anadiliyle okuyup yazmaya ,mahkemelerde diliyle savunma yapmayı ve seçim barajının kaldırılmasını ister.Bu hak Kürtlerin en tabii haklarındandır.Meşru bir taleptir.Bu süreçte olmazsa olmaz talepleridir.Kürt halkının hak talep etmesi ırkçılık sayılmaz.İnsanlık felsefemiz insan severlik ve insanların kardeşliği,eşitliği,demokratik bir toplumda beraberce yaşamasıdır.Her kes haklarına sahip çıkma bilincinde olmaları gerekmektedir.Talepler yanalız bir sınıfla,bir zümreyle cemaatle alakalı değildir.
Türkiye'de yaşamakta olan her kesi ilgilendirmektedir. Türkiye'de yaşayan tüm sınıfların ve azınlıkların da medeni haklara ve demokrasi ile yaşama hakkına sahiptir. Türkiye'de yaşamakta olan her kes İSTER TÜRK, İSTER LAZ, ÇERKEZ, GÜRÇÜ, BOŞNAK, ROMAN OLSUN DEMOKRATİK özgürleşme sürecine katılmalı ve sürece sahip çıkmalıdır. Bu çok önemli bir görevdir. Bütün bunlardan banana dememelidir.
Demokratik özgürleşme süreci geri dönüşü olmayan yola girmiştir. Eğer bir ülkede eşitlik ve özgürlükten söz edilecekse mutlak olarak o ülkede demokrasinin olması gerekir. Demokrasinin olmadığı yerde barıştan söz etmek imkânsızdır.
