SON DAKİKA

Kürtçe başka halklara seçmeli verilebilir'

07 Temmuz, 2012 06:13 Güncelleme: 07 Temmuz, 2012 06:13 Kürtçe başka halklara seçmeli verilebilir'

İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Zana Farqînî, "Kürtçenin seçmeli ders olarak verilmesini olumlu buluyorum, ancak Kürtçe, Kürtlere değil, Kürt olmayan diğer halklara öğrenmeleri için seçmeli ders olarak verilebilir" dedi.

İSTANBUL - "Kürtçenin yaşayan diller ve lehçeler" adı altında Kürtlere seçmeli ders olarak verilecek olmasına tepki gösteren İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı Zana Farqînî, "Kürtçenin seçmeli ders olarak verilmesini olumlu buluyorum, ancak Kürtçe, Kürtlere değil, Kürt olmayan diğer halklara öğrenmeleri için seçmeli ders olarak verilebilir" dedi. Anadilde savunma taleplerinin reddedilmesine de dikkat çeken Farqînî, "'Kürtler, TC'nin asli unsurlarıdır. Azınlıkların anadil hakları vardır' denilerek, talepler reddediliyor. Temel amaç Kürtleri kabul etmemektir" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 12 Haziran'da, "Kürtçenin yaşayan diller ve lehçeler" adı altında seçmeli ders olarak okullarda verileceği açıklaması yapması üzerine gündeme gelen "Kürtçe seçmeli ders olacak" tartışmaları, Kürtler tarafından tepkiyle karşılanıyor. İstanbul Kürt Enstitüsü Başkanı ve Dilbilimci Zana Farqînî de Kürtçenin Kürtlere seçmeli ders olarak verilmesine tepki gösterdi. Kürtçenin seçmeli ders olmasında çelişkili durumların söz konusu olduğunu ve Kürtçe yazılan tabelalara bile tahammülün olmadığına dikkat çeken Farqînî, "Eğer siz bir halkı kabul edecekseniz, kimliğiyle, diliyle, kültürüyle ve bütün yanlarıyla kabul etmek durumundasınız. Söz konusu dil ise, Kürtçenin kendisine özgü bir yapısı var. Bu yapıya uygun olarak nasıl ki Kürtçede Türkçedeki 'Ö, Ğ' sesleri yoksa Türkçede de, 'Ê, W, Q, X' sesleri yoktur. Dolayısıyla Kürtçe eğitim dili olacaksa, Türkçe alfabesine uydurulacak şekilde yapılmaya çalışılması son derece sakat bir durum olur" değerlendirmesini yaptı.

'Kürt olmayanlara seçmeli ders olarak verilebilir'

Kürtçenin Kürtler için ''seçmeli ders'' olarak verilmesine sert tepki gösteren Farqînî, "Kürtçenin seçmeli ders olarak verilmesini olumlu buluyorum; ancak Kürtçe, Kürtlere değil, Kürt olmayan diğer halklara öğrenmeleri için seçmeli ders olarak verilebilir" dedi.

'Devlet ben ne istersem onu yaparım diyor'

Kürtçeyi seçmeli bir şekilde dayatmanın hiçbir sorunu çözmeyeceğini, bu tür oyalama girişimlerinin AKP hükümeti tarafından "TRT 6" ile de denendiğini hatırlatan Farqînî, "Şimdiye kadar hükümetin, Kürt dili ve yayınları ile ilgili olarak attığı adımlar, Kürtçeyi ya da Kürt halkını tanıyarak attığı adımlar değildir. Mahalli dil ve lehçelerle seçmeli derslerin yapılacağı söyleniyor. TRT 6'nın da yayınına baktığımızda, Kürt kimliğini yansıtan birçok kelime ve kavramın yasaklandığını görüyoruz. Ondan dolayı da diyoruz ki devlet, 'Ben ne istersem onu yaparım, benim çizdiğim sınırların dışına siz çıkamazsınız, çıkarsanız ceza alırsınız' şeklinde yaklaşıyor ve çözüm konusunda samimi değildir" diye konuştu. Farqînî, gelinen noktada "anadilde eğitim bir hak mıdır değil midir" tartışmalarının yersiz olduğunu belirterek, "demokratik bir hak olduğu" görüşünün artık kabul gördüğü vurgusunu yaptı.

'Tekçi anlayışın sorunları çözmediği ortada'

Başbakan Erdoğan'ın "Türkiye'deki halkların, resmi dilinin tek olması halinde birlik ve bütünlüğü sağlanır" yönündeki açıklamalarına dair de değerlendirmede bulunan Farqînî, "Dünyanın çoğu ülkesinde birden fazla resmi dil var. İnsanları tek bir potada eritip, tektipleştirip ondan sonra beraber yaşayabiliriz mantığı yürütmek yanlıştır. Tekçi anlayışın sorunlara çözüm getirmediği ortada" diye belirtti.

'Kürtçeyi telaffuz etmekten bile kaçıyorlar'

Türkiye'nin uluslararası alanda birçok anlaşmayı imzaladığını ancak bazı maddelerde ise çekimser kaldığını ve bunun sebebinin hak ve özgürlüklerin talep edilmesinden oluşan korku olduğuna işaret eden Farqînî, "Devlet, farklı kimliklerin, kendisini ifade etmesini hak ve özgürlüklerini talep etmesini istemediği için uluslararası imzaladığı anlaşmaların bazı maddelerine çekince koymuştur. Uluslararası anlaşmalar iç hukukta kanun üstünde hükme sahiptir ama pratiğe baktığımızda uygulanmadığını görüyoruz. Devlet bugüne kadar hiç birini uygulamadı ve uygulamak istemiyor. Diğer taraftan anadilde savunma hakkını bile ihlal ediyor" diye konuştu.

Silivri'de görülen 140'ı tutuklu 205 kişinin yargılandığı KCK davasında yaşanan "anadilde savunma" talebi krizine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Farqînî, "'Sanık anlaşılmayan bir dille konuştu', 'Türkçe olmadığı varsayılan bir dil kullanıldı', 'Türkçe dışındaki bir dille konuşuldu' şeklindeki söylemlerin Kürtçeyi telaffuz etmeye bile tahammüllerinin olmadığını gösteriyor. Kürtçe kelimesini bile söylemek istemiyorlar, özenle kaçıyorlar" dedi.

'Anadilden mahrum etmek zulümdür'

AKP hükümetinin sıkça "zalim olmayın, mazluma dönün" söylemlerini işaret eden Farqînî, insanı anadilinden mahrum etmenin zulüm olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: "İnsan haklarında 'anadilde eğitim haktır' deniliyor. Sormak lazım anadilde eğitim hak ise, neden bu hak verilmiyor. Bir halk, devlete sahip olamamışsa kendi kimliğini kullanamayacak mı? Nerede insan hakları, nerede demokrasi, nerede İslamiyet. Gerçekten bu hükümet attığı adımlarda samimi ise, bu samimiyetini pratikte göstermek durumundadır. Sadece sözde farklı konuşuyor. Bir insanın anadili ana sütü kadar helaldir. Kendisini en iyi bildiği dilde anadilinde savunması en doğal hakkıdır." DİHA

Yorum Ekle