BuzzFeed muhabiri Mike Giglio, yaz ve sonbahar döneminde Türkiye ile Suriye'deki kaçakçılar ve insan tacirleriyle yaptığı görüşmeleri haberleştirdi. Rakka kuşatması ve terör örgütünün toprak kaybetmesiyle birlikte, çok sayıda IŞİD üyesinin Suriye ve Irak'tan Türkiye'ye geçtiğini kaydeden Giglio, Türk yetkililerin sınırdaki önlemleri artırdığını ancak bunun yeterli olmadığını ifade etti. Haberde, ABD'li bir istihbarat yetkilisinin, IŞİD ve ortakları yıllardır Türkiye'de. Uyum sağlayabiliyorlar, böylece de bir alan kapatıldığında sınır boyunda başka bir yer buluyorlar şeklindeki yorumuna da yer verildi.
IŞİD'in Deyr ez Zor'daki sağlık tesislerini denetlemekten sorumlu üst düzey bir militanın Türkiye'ye gelerek İstanbul'da sığınmacılara hizmet veren bir sağlık merkezinde çalışmaya başladığını aktaran deneyimli BuzzFeed muhabiri, Türkiye hükümetinin ise iddialarla ilgili yorum yapmayı reddettiğini kaydetti.
Giglio'ya konuşan kaçakçılar, IŞİD üyeleri ile ailelerinin geçen yıl boyunca düzenli olarak sınırdan geçmeye devam ettiğini belirtirken; Rakka'yı bu yaz terk eden bir kişi de IŞİD komutanlarının kendisini ve diğer savaşçıları, Türkiye'ye giderek geri dönüş çağrısını beklemeleri için cesaretlendirdiğini söyledi.
İngilizce orijinalinin tamamını buradanokuyabileceğiniz haberin Türkçe çevirisinin ilk bölümü şöyle:
***
Kötülüğüyle nam salmış Avustralyalı bir cihatçı, bu yaz IŞİD halifeliğini terk etti ve Suriye sınırından Türkiye'ye geçti. Yanında, IŞİD'in başkenti Rakka'daki medikal tesisleri denetleyen iyi bağlantılara sahip Suriyeli bir doktor da vardı. Suudi kökenli bir IŞİD üyesi, bahardaki sınır geçişini daha sonrasında, Irak, Kuveyt, Belçika ve Fransa'dan gelenlerin yanı sıra 5 vatandaşını da sınırdan geçiren kıdemli iki kaçakçıyla birlikte gerçekleştirdi. Hepsi de ABD destekli güçlerin militanları sıkıştırmasına paralel olarak IŞİD'in son tabyalarından kaçıyordu. Ölüm ya da gözaltına alınma tehditi karşısında terör örgütünün uzun zamandır dünyanın geri kalanına açılan kapısı Türkiye'ye kaçmayı tercih etmişlerdi.
ABD'li yetkililer, IŞİD'li cihatçıların büyük çoğunluğunun Irak ve Suriye'deki savaş alanlarında öldüğünü ileri sürüyor. Ancak Suriye ile Türkiye arasındaki insan kaçakçılığı ağlarını işleten kaçakçılar, geçen yılın büyük bir kısmında IŞİD üyeleri ile ailelerinin düzenli bir akışla Türkiye'ye sızmayı başardığını söylüyor. Bazıları, ülkeleri şimdiden geri dönüşlerine hazırlanan yabancı savaşçılar, diğerleri ise Suriyeli ve Iraklı. Türkiye'den yola çıkarak Avrupa, Asya ve ötesine uzanan, -yıllardır dünyanın dört bir yanından aşırılıkçıları halifeliğe taşıyan hattın tam tersi yönde uzanan göç yollarına erişebilirler.
Türkiye sınırı yakınlarındaki evinde yeni gelenler için mola yeri olarak hizmet veren bir adam, son aylarda sıradan askerlerden uluslararası güvenlik yetkililerine, bölgesel yöneticilere uzanan ondan fazla IŞİD üyesini nasıl ağırladığını anlatıyor. Çoğunluğunun Türkiye'de kalmayı tercih ettiğini ancak bazılarının deniz yoluyla Yunanistan'a ulaşan göç trafiği yollarını takip etttiğini söylüyor.
Başka biri ise bazıları anlamadığı dillerde konuşan IŞİD üyeleri ve ailelerini Türkiye sınırınca uzanan sıcak noktalardan nasıl geçirdiğini anlatıyor. Bir zamanlar elektrikçi olarak çalışan 30 yaşlarındaki bir Suriyeli, Iraklıları, Suriyelileri ve Arapça konuşmayan insanları sınırdan geçirdim diyor: Bana Suriye'deki Müslümanları desteklemeye geldiklerini söylediler. Bizi desteklemek için gelen bu insanlara yardım etmek zorundayız.
Cihatçılar dışında kimse ayrılmaktaki amaçlarını ve IŞİD'in aktif üyeleri mi olduklarını yoksa askeri mağlubiyetler karşısında onu terk edip etmediklerini söyleyemez. IŞİD, bir zamanlar Teksas'tan (ABD'de bir eyalet) daha büyük olan fiziksel sınırlarıyla tanımlanıyordu. Bir zamanlar militanlarının cesur bir şekilde halifelik ilan ettiği devlet sona erdi, -IŞİD sadece küçük ceplerdeki alanları kontrol ediyor ve her geçen gün biraz daha toprak kaybediyor. Yine de ABD'li istihbarat yekilileri, kaçakçıların tanımladığı kaçışların IŞİD'in uzun erimli kurtuluşuna katkıda bulunacağını, aynı zamanda da bu kişilerin terör örgütünün bir sonraki adımda neye dönüşüceğini tanımlamaya yardımcı olacağını söylüyor.
Yetkililer, kaçanlar arasında IŞİD'e sadık olmaya devam edenlerin düşük bir profil sergileyeceğini ve fırtınanın sona ermesini bekleyeceğini; diğerlerinin ise IŞİD'in Avrupa'daki terör ağlarıyla bağlantı kuracağını ya da dünya genelindeki kadrolara katılacağını ifade ediyor. Bağlı bulunduğu bakanlığın protokolüne uyarak ismini vermeyen bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, dört meslektaşının yanında yaptığı açıklamada, Yakın dönemdeki hedefleri hayatta kalmak, -sebat etmek ve kurtulmakdiyor: Halifeliğin fikri savaş alanında ölmek miydi? Bence cevap belli. Alan kaybedilmesi, yenilgiyle aynı anlama gelmiyor.
Yaz ve sonbahar boyunca kaçakçılar ve insan tacirleriyle gerçekleştirilen görüşmeler, IŞİD savaşçılarının 3.5 yıldan uzun süre kontrolleri altında tuttukları alanlardan elde ettikleri mali kaynakları, Amerika'nın onlara karşı yürüttüğü savaşın gölgesinde, -ABD müttefikleriyle çevrili olsalar bile, savaş alanından kaçmak için nasıl kullandıklarını gösteriyor.
Kaçakçılar, IŞİD kontrolündeki alanladan kaçarak Türkiye'ye geçmek isteyenlerin sayısının, Rakka savaşının yaklaşmasıyla birlikte bahar ve yazda arttığını söylüyor. Kaçanların çoğu, IŞİD'le bağlantısı olmayan ve militanlardan kaçarak güvene ulaşmak isteyen siviller. Ancak kaçakçılar, IŞİD üyelerinin de düzenli olarak insan akınına katıldığını söylüyor ve eğer yeterli miktarı öderlerse, ABD ve müttefiklerinin onları yakalamak için yerleştirdiği kontrol noktaları, gözetleme kampları gibi ilkel güvenlik önlemlerden kaçabileceklerini söylüyor.
Kaçışlar, IŞİD'i yok etmek için gösterilen uluslararası çabanın etkisini azaltıyor. Rakka'yı bu yaz terk eden bir adam, IŞİD komutanlarının kendisini ve diğer savaşçıları, Türkiye'de geri dönüş çağrısını beklemeleri için cesaretlendirdiğini söyledi, -yorumlarla uyumlu olarak, küresel ilginin başka bir yere kayması durumunda IŞİD'in Irak ve Suriye'ye geri dönebileceği kaygısı istihbarat yetkilileri tarafından dile getiriliyor. Bu sırada, Avrupa'ya varan IŞİD üyeleri Müslüman sığınmacılara yönelik popülist tepkiyi besleyerek terörü yayabilir ve militanların hedeflerini iki katına çıkarabilir. Filipinler ve Libya gibi bölgelerdeki yakın örgütlere katılanlar ise küresel erişimi genişletebilir.
Son yayınladıkları raporda, en az 5 bin 600 yabancı IŞİD üyesinin evlerine döndüğünü söyleyen Soufan Grup'un başında yer alan eski FBI yetkilisi Ali Soufan, IŞİD'in ve cihadın yolundan gitmek isteyen insanların bunu kendi ülkelerinde, üçüncü ülkelerde ya da IŞİD'in faal olduğu çatışma bölgelerinde yapabilmeleri için çok fazla fırsatları var diyor.
Soufan, bir zamanlar FBI'ın El Kaide konusundaki en önemli yetkililerinden biriydi. ABD'nin Afganistan'ı işgalinin ardından Usame bin Ladin'in cihatçıları dünyanın diğer bölgelerine dağıttığı dönemde kilit tutsakları sorguluyordu. Bu toplu göç, uzmanların sıklıkla El Kaide 2.0 dediği yeni bir terör grubu modeli için sahneyi hazırladı. El Kaide, güçlü bir yönetimi ve kontrolü olan bir terör grubundan, bir mesaja, bir ideolojiye dönüştü ve diğer grupların El Kaide bayrağı altında toplanmasına izin verdiler diyen Soufan, Bence IŞİD'in de şimdiden bunu yaptığını görüyoruz. Aynı şeyi uyguluyorlar diye devam etti.
IŞİD'in en bilinen Batılı yüzlerinden biri İstanbul'da
Bu yaz Türkiye'ye kaçan Avustralyalı cihatçının adı Tareq Kamleh'ti, Perth'te doğan ve 2015 yılında IŞİD'e katılan bir tıp doktoruydu. Kamleh, düzenli bir şekilde IŞİD propagandalarında yer aldı, bu da onu örgütün en bilinen Batılı yüzlerinden biri yaptı. Buna rağmen IŞİD topraklarından Türkiye'ye kolayca seyahat edebildi ve insan kaçakçılığına karışan iki Suriyeliye göre İstanbul'a ulaşmayı başardı.
Kaynaklar, Kamleh'le birlikte kardiyolog olan ve IŞİD'in kalesi Deyr ez Zor'da örgütün medikal tesislerini denetleyen bir başka üst düzey IŞİD üyesinin daha seyahat ettiğini ekledi. Kaynaklar, bu kişinin Avrupa'ya iltica etmiş iki yetişkin oğlu olduğunu ve doktorun oğullarına katılmayı deneyebileceğini söyledi. Ancak şu an için İstanbul'da sığınmacılara hizmet veren bir sağlık merkezinde çalışmaya başladığını ifade ettiler.
Avrupalı bir istihbarat yetkilisi ve yabancı IŞİD üyelerini takip etmekle görevlendirilen Batılı bir polis memuru, iki cihatçının Türkiye'ye ulaştığını teyit etti. Yetkililerin ikisi de isimlerininin gizli kalması koşuluyla konuştu ve Avrupalı yetkili, Suriyeli doktor ile oğullarının isimlerinin yayınlanmamasını talep etti. Yetkililer, Suriyeli adamın niyetinin belirlenemediğini söyledi ve Avustralyalıyla birlikte IŞİD'den ayrılmış olmalarının mümkün olduğunu ifade etti. (Türk hükümet yetkilisi bu konuda yorum yapmadı.) Kamleh'in şu anda, El Kaide bağlantılı gruplara katılmayı denemek için Suriye'ye döndüğüne inanlılıyor.
Görüşmelerde, kaçakçıların bazıları sadece daha iyi bir hayat arayışı için kaçan sivillere yardım ettikleri konusunda ısrar ettiler. Diğerleri de kimleri kaçırdıklarını bilmediklerini söylediler. Bir tanesi, Bana normal insanlar olarak geldiler dedi. Tek kaygısı, ona ödeme yapıp yapmayacaklarıydı: Onlara hiçbir şey sormadım.
Türkiye sınırındaki evinde yeni gelenleri ağırlayan adamlar, IŞİD'le birlikte olduğu bilinenlerin bile, çoğunlukla örgütten ayrıldıklarını söylediklerini aktardı. Bana ayrıldıklarını söylediler dedi: Nasıl bileceksin ki?
Geniş bir aileden gelen, aynı zamanda da eskiden yasadışı petrol ve tarihi eser ticareti yapan Suriyeli bir adamın karşılaştığı kişilerin çoğuyla kişisel bağı bulunuyordu. Buna rağmen niyetlerini anlamanın zor olduğunu söyledi: Herkes aynı hikayeyi anlatıyor. 'IŞİD'i seviyoruz ve doğru amaç için savaştıklarını biliyoruz ancak Rakka'daki kuşatma sebebiyle ailelerimiz için daha iyi olanı istiyoruz ve ayrılmayı seçtik' diyorlar. Gerçekten ayrılıp ayrılmadıklarını bilmiyorum.
Yine de, eskiden elektrikçilik yapan kaçakçı gibileri, hala IŞİD'e bağlı olan kişiler ve aileleriyle iletişime geçtiklerini biliyor. Türkiye merkezli bir kaçakçılık ağı için çalışan bir tanesi, görevinin Suriye ve Irak sınırlarında arabayı kullanarak yeni geçiş yapan kişileri toplamak olduğunu söylüyor: Mutluydum, çünkü insanları kurtarıyordum. Ve açık konuşmak gerekirse bu, para kazanmak için iyi bir yoldu.
Bu yaz Türk yetkililer tarafından gözaltına alınmasının ardından işi bıraktı. Kaçakçılık operasyonundaki üstlerinin kendisine ilgilendiği kişilerin kişisel bilgilerine burnunu sokmaması yönünde emir aldığını, bu yüzden de kimliklerini bilmediğini söyledi.
Suudi kökenli ve Batılı IŞİD üyelerini sınırdan geçirdiklerini söyleyen iki kaçakçının -her biri Türkiye-Suriye sınırının bir tarafında çalışıyordu- ikisi de işi bıraktı. Bazı IŞİD'li müşterilerin 50.000 dolara kadar çıktığını söylediler. Emirler, Suriye'deki IŞİD üyeleri olduğuna inandıkları kişilerden geliyordu ve sınırdan geçirdikleri kişilere soru sormuyorlardı. Parayı alabilmek için Türkiye'deki bir adama video göndererek zarar görmeden geçtiklerini göstermek zorundaydılar. Videolardan birini göstermeye razı oldular. Üzerinde beyaz askılı bir tişört ve boxer olan bir adam, kameraya bakıyordu. Kameranın arkasındaki ses de, İyi misin? Oturup kalkabiliyor musun? diye soruyordu. Arapçayı Suudi aksanıyla konuşan adam bir taraftan öbür tarafa dönüyor ve çömelip kalkıyordu: Allaha şükürler olsun, iyiyim.
Adam Suudi kimlik kartını gösteriyor, adını ve tarihi söylüyordu. Adı ve video, kaçakçıları misillemeden korumak için gizli tutuldu. (İsmini ilettiğimiz Batılı istihbarat kaynakları yorum yapmayı reddetti.) Soyadı, Suudi Arabistan'ın geniş ve etkin ailelerinden birine aitti. Kaçakçılar, adamın ülkesindeki bir akrabasından ödeme alan bir IŞİD üyesi olduğunu söyledi. Bu bilgi, Suriye'deki İslamcı gruplar için bağlantıları bulunan başka bir kaynak tarafından da teyit edildi.
Kaçakçılardan biri, IŞİD'lilerin Türkiye'de daha rahat seyahat etmesi için Suriye pasaportları ayarladıklarını söyledi.