SON DAKİKA

Il desteği-inönü raporu(2)

27 Ağustos, 2011 09:10 Güncelleme: 27 Ağustos, 2011 09:10 Il desteği-inönü raporu(2)

Artvin
Ardahan’dan sonra yeni açılmakta olan bir güzergâhtan Artvin’e doğru yola çıktık. Dikkate değeri vardır ki Kars Vilâyeti dâhilinde bu kadar yol yapmış olan Ruslar Ardahan ile Artvin’i bağlamamışlardır. Artvin Çoruh Nehri ile ve bir şose ile Batum’a bağlı kalmış. Mıntıka bu vaziyetinde ve Hopa’da bizim elimizde olduğundan başlı başına askerî ehemmiyetten ve iktisadî mahreçten mahrum görülmüş olacaktır. Hâlbuki şimdi Artvin bizim için Hopa’ya merbut ve hudutta bulunan diğer Türk kazaları ile bir iktisadî ve siyasî başlıca mıntıka halindedir. Sahille irtibatı henüz tamam değildir. Kars’la irtibatı, Kars’ı denize en kısa yoldan bağlar. Askerî ihtiyacı Yusufeli üzerinden Erzurum’a bağlanmasını icap ettirir. Ardahan’dan açılan yeni güzergâh Yalnızçam silsilesini çıkıyor ve iniyor. Tasavvur olunabilecek en sarp ve tehlikeli yamaçlardan ve sık ormanlardan geçiyor. Bu yoldan geçmek çok pitoresk bir temaşa ve çok heyecanlı bir uçurum sporu yapmak demektir. En zor şimendifer güzergâhlarından daha muğlâk fennî şartları taşıyan bu yol, bir mühendisin keşfine ve plânına dayanmaksızın orta tahsilli fen memurlarının himmetiyle yapılmaktadır. Şimdilik bu güzergâhı emniyet verecek derecede genişleterek ve kavislerini düzelterek en tehlikeli yerlere korkuluk yaparak süratli sefere temin etmelidir, ilk ve acele iş budur. Diğer taraftan esaslı bir keşifle yolun kâfi şeklini tespit etmeli ve masrafları ona göre yaparak Kars-Hopa’yı bağlamalıdır. Emin bir yol olursa bütün memleket bu yoldan geçmekten zevk alacaktır. Yalnızçam’ı aştıktan sonra ilk durak yeri Kutulhan’da köylülerle konuştum. Arazi ve bina kıymetlerinin yüksek takdirinden, birbirinden geçen suların iyi tevzi olunmadığından, sayım vergisinden sızlandılar. Metruk arazinin tevzi edilmesini dilediler. Evvelce işleyen bakır madenlerinin tekrar işletilmesini yalvardılar. Mektep, doktor, frengi mücadelesi istediler. Kalabalık nüfusun dar arazide sıkıntı çektiğinden muzdariptirler. Bir gün evvel Posof kazalılar Ardahan’a gelerek kendilerinden on bin kadar nüfusun başka yere, Erzincan Ovası’na naklini istemişlerdi. Yanımda bulunan Çoruh Valisi Kutulhan’da halkın istediklerini benimle beraber öğrendi. Su şikâyetlerinin tanzimi, takdiri kıymet hataları gibi kolaylıkla ve yerinde başarılacak meseleleri öğrendikten sonra uğraşmağa vakit bulamayarak Denizli’ye gitmiştir. Artvin şimdi bir kaza merkezidir. Artvin mıntıkasına girdiğinden itibaren insan buranın Rize’den idare olunamayacağına derhal kani olur. Hâlbuki Artvin, Şavşat, Ardânoş, Borçka mıntıkalarının yerinde ve dikkatle idaresi çok önemlidir. Artvin mıntıkasına malik olmak bir devlet için nimettir ve zenginliktir. Süratle Artvin Vilâyeti’ni iade etmek mecburiyetindeyiz mütalâasındayım.
Artvin’den sonra vakti ile işlemiş olan Kıvartshane ve Murgul bakır merkezlerini gördüm. Kıvartshaneyi Almanlar ve Murgul’u İngilizler işletmiş. Her ikisi Ruslardan imtiyaz almış ve o zaman işletmeğe başlamışlar. Kıvartshaneye 4-5 milyon lira, Murgul’a 22 milyon lira sarf olunduğunu tahmin ediyorlar. Kıvartshane bugün 4-5 yüz bin lira bir masrafla tekrar işleyecek halde görünüyor. Bunu işletmek bizim için çok kıymetlidir. Halk geçim bulacak ve bir maden kazanacağız. Bugünkü tesisatı bir daha meydana getirmek gün geçtikçe güç olacaktır. Akan damların tamirini maliyeden, madenin işletilmek bakımından derhal keşfini ekonomiden rica ettim. Anladığıma göre bunun mülkiyeti henüz hallolunmamıştır. Bu muameleyi de süratle bir karara bağlamak icap eder.
Kıvartshaneyi Etibank eli ile ve bir kaç ay içinde işletmeğe açmak ekonomimiz için bir muvaffakiyet olacaktır.
Murgul’un hali anlatılmaz bir trajedidir. Bugün artık hiç bir işe yaramayan bir enkaz yığını halindedir. 22 milyonluk servetten meydanda olan tuğla bacalar ve bazı duvarlardır. Burasını evvelâ Vehib Paşa sökmeğe başlamış; sonra Gürcüler tahrip etmeğe çalışmışlar. Ondan sonra demir yağması asıl tahribatı yapmış. Malmüdürü müzayede ile hurda demir satar; tahsildar iki yüz ton hurda demir satın alır ve İstanbul pazarında iki bin ton parçalanmış makine enkazı hurda demir olarak satılırmış. Nüfuzlu adamlar bu marifeti senelerce yapmışlar. Bizim devrimizde bu şeylerin olabilmesi insanın kanını dondurmaktadır. Murgul’un tekrar nasıl istifade edilebilir bir şekli hakkında hiç bir fikir düşünemedim.
Bundan sonra yeni yapılan 36 km.lik Borçka-Hopa yolundan kıyıya indik. Bu yol bugün en iyi bir yolumuz sayılıyor. Korkulukları ikmal edilmeğe muhtaçtır. İnşası senelerce sürdü ve yedi yüz küsur bin liraya mal oldu. Bir çok masrafın fazla ve aşırı olduğu söyleniyor. Zaten kilometresine 20 bin liraya yakın para verilmesi fazla pahalı olduğunun delilidir. Bununla beraber yolun yapılmış olması bir iyiliktir. Şimdi bu yolu aynı halde, fakat makul masrafla Ardahan’a ulaştırmak için çalışacağız.
Erzurum
Erzurum bu sefer bütün şarkta gördüğüm merkezlerin en fena halde olanlarından biri ve vilâyet olarak en az himmet edilmişidir. Trahom ve sifilis vilâyeti tahrip etmektedir. Erzurum’un asayişi bile ciddî bir ilgi görmemiştir.
Sudan ve elektrikten mahrum olan Erzurum’un tozları en ağır zehirler mahiyetindedir. Bu şartlar altında Erzurum henüz iskân edilmekte ise bunu havasının iyiliğine ve uzun kış devrinin mikroplarla mücadele etmesine vermelidir. Her türlü kömür istihlâkinden kaçmış olan Erzurum’da büyük bir garnizon, tezekten hayat ve hararet beklemektedir. Erzurum’a sarf edilen devletin türlü şekilde imar paraları hep israflıdır. Senelerdir büyük muallim mektebi bitmiyor. Şimdi, İzmir’e elverişli olan plânın Erzurum’a uydurulmasına çalışılıyor.
Erzurum’un etrafla muvasalası tabiatın ve bizim idaremizin neticesi olarak bugün henüz yoktur denilebilir. Kışın şarkla ve Trabzon’la kesiktir. Erzincan yolu hiç el görmemiş bir halde ancak yazın güçlükle işe yaramaktadır. Kars’la demiryolu irtibatının kışın kesilmesi için her şey yapılmıştır.
Tortum üzerinden Oltu’ya giden yol iptidaidir. Dört seneden beri İspir yolu ile uğraşılıyormuş. Her sene güzergâh değişmiş henüz meydanda eser yoktur. Senelerden beri Erzurum’un yolları üzerinde hiç çalışılmamıştır.
Hasankale’de yedi sekiz sene evvel başlanan yatı mektebi binaları dört duvar halindedir. Nasıl ve ne hizmet için bitirilmesinde herkes şaşkındır. Tercan’da mektep olarak bitirilen koca binanın mektebi ve bütün hükümeti içine aldığı halde ısıtılması mümkün olmamaktadır. Bu binada her türlü bilgiden ve fenden mahrum olarak yüz bin liraya yakın paraya mal olmuştur.
Pasinler Ovası’nın sık meskûn köylerinde canlılık vardır. Aşkale gördüğüm yerlerin en fakirlerindendir. Tercan, Dersimlilerin ayağı altında çok anlayışlı bir halk olarak senelerden beri Cumhuriyet Hükümeti’ni aramaktadır. Ben geçtiğim zaman Tercan bir seneden beri 1328’de Erzurum yolunu görmüş Tortumlu bir tahrirat kâtibinin elinde idi. Giden vali dört sene zarfında Tercan’ı ancak bir gece görebilmiştir.
Erzurum’un şimdiki valisinin selefleri yedi sekiz seneden beri ihmal, vazifesiz ve cehaletle Erzurum’u idare etmişlerdir. Van, Kars ve Erzurum en çok ihmal görmüş yerlerimizdir. Eğer Erzurum’un başlıca bir medeniyet, kuvvet ve kültür merkezimiz olmasını iltizam edersek bunu ancak devlet kuvveti ile, sebatla çalışarak gerçinleyebiliriz.
Erzurum’u başlıca bir merkez haline getirmek bizim için tereddüt kabul etmiyecek bir vazifedir. Böyle olunca Erzurum şehrinin işlerini de esasları kurulup yoluna konulunciye kadar devlet yardımi ile yapabiliriz. İlk işler: Plân, su tesisatı ve yapı malzemesidir. Memurlarına ve subaylarına mesken teminine çalışmak müessir ve zarurî bir tedbirdir.
Erzurum’un demiryolu ile bir an evvel bağlanması başlıca kurtuluş ve kuvvet çaresidir.
Erzincan’da şimendifer mühendisi ile çalışmamdan 1936’da Erzurum’da inşaata başlamak ve 1938’de Erzincan’la Erzurum’u aynı zamanda bağlamak mümkün olacağını gördük.
Transit yolunun muntazam servisle açılması, Sarıkamış hattının muntazam işlemesi, Erzurum’un Oltu, Artvin ve İspir’e bağlanması, Hınıs-Muş irtibatı, Erzincan yolunun ıslahı gerçekleştirilmelidir.
Erzurum için kömür yakmak imkânı başlıca medeniyet ve terakki unsuru olacaktır. Etrafta buna imkân vardır. Ehemmiyet vererek tahakkuk ettirmeğe çalışmalıdır.
Erzurum’da Halkevi binası ve teşkilâtı yardıma muhtaçtır. Erzurum Kalesi ile biraz meşgul oldum. Yüz elliyi geçen Rus topları kışın altı aydan fazla kar altında olduğu gibi bırakılmakta ve yazın tekrar görülmektedir. Bunların muhakkak harabiden kurtulması elli bin liralık sundurma inşaatı bekliyor. Bu topların müteharrik talimleri sekiz traktör ister. Bu kadar himmetlerden Erzurum Kalesi mahrumdur. Cephaneliklerin eskilikten tahallül ve infilâk tehlikesi Erzurum şehri için de mevcuttur.
Erzurum’un bir sanat ve kültür yeri olarak tutunabilmesi ayrı bir tetkik ister.
Erzurum’un kalkınmasını az senelerde temin edebilirsek şimalde hududa karşı ve içerde Kürtlüğe karşı sağlam bir Türk merkezini yeniden kurmuş oluruz.
Erzincan
Fena bir yoldan, kükürtlü kömür madeninin terk olunmuş ocakları ve dekovili yanından geçerek geldik.
Erzincan’ın vaziyeti bana şu şekilde görüldü: o da kışın her tarafla muvasaladan mahrumdur; kışın yani senenin yarısından fazla kapalı kalmak bizim memleket mühendisliğinde tabiî bir hal zannolunuyor. Halbuki bu hal her şeyden evvel fena güzergâhların ve ihmallerin neticesidir. Vilâyetlerin yol faaliyetleri bir fenne dayanmadığı için bilhassa şarkta ekseriyet ile heba olmaktadır.
Erzincan bir sulama sahasıdır. Halk sulamaya alışkındır; beyler tarla sularını ağır para ile satmaktadırlar. Erzincan’da bugün bol su meselelerini ve muğlâk fennî yolları Erzurum ve Çoruh gibi fen memurları idare etmektedirler.
Erzincan’da Dersim saldırışları tablo halinde görülür. Erzincan Ovası’na, Kemah, Çemişgezek, Tercan, Kiğı kazalarına saldırışı tutmak için birçok kuvvetler kullanılmaktadır. Erzincan Halkevi’nde Dersimliler tarafından soyulanlar geçit yaptılar. Hikâyeler çok acıklıdır. Amerika’da çalışarak biriktirdiği para ile dönerken soyulup dilenci haline gelmiş olanlar, bilmem kaç defa sürülerini kaptırarak artık hayvan beslemekten vazgeçmiş olanlar, tarlasına ve merasına gidemeyenler birer birer anlattılar. Dersim Kürtlerine karşı vaktiyle set olan Türk köyleri dağılıp zayıflayarak ve Ermeniler kamilen kalkarak Dersimlilerin istilâsına karşı meydan tamamen boş kalmıştır.
Erzincan yanındaki boş köyler, Dersim’in semiz ve mütehakkim halkı ile süratle dolmaktadır. Erzincan beyleri arazilerinde işlemek için Dersimlileri (Maraba) adıyla kullanmaktadırlar. Bu beylerin bir nevi Dersimli himayesine sığınmasıdır.
Bu köyler ve marabalar Dersim çapulcu kollarının içeri yayılması için menzil ve yatak rolü yapmaktadırlar. Az zamanda Erzincan’ın Kürt merkezi olması ile asıl korkunç Kürdistan’ın meydana gelmesinden ciddi olarak kaygılanmak yerindedir.
Dersim için fikrimi ayrıca arz edeceğim.
Erzincan, kalabalık bir Türk mamuresi olmak için bütün şartlara maliktir: Az masraflarla bol sulama imkânı, su enerjisi geniş iskân sahası, iki üç senede gelecek demiryolu gibi.
İskân işi, su ve elektrik işleri devletin yardımına bakar. İskân işi, bataklık kurutma ve bol sulama işinin tanzimine ve muntazam programa bağlıdır. Erzincan’da Halkevi faaliyeti esaslı bir mevzudur.
Erzincan sıtmadan ve trahomdan harap olmaktadır. Yetişkin kız çocuklarının gözlerine bakacak doktor diye feryat etmeleri gibi dokunaklı levhalar gördüm.
Acı uyandıran bu levhaları anlatmağa çalışmam vaziyeti iyiliğe götürmek için süratle davranmak ihtiyacındandır. İyi idare ve dikkatli takip ile takatimiz dâhilinde olacak yardımlarla maksadı temin edebileceğimize kaniim. Yaklaşan şimendifer bize çok kuvvet verecektir.
Erzincan’da nispeten az masraflarla ihya edilebilecek büyük kışlalar vardır. Bu kışlalar bir daha da yapılamaz ve bunlara her zaman ihtiyacımız vardır.
Şark Vilâyetleri dediğimiz mıntıkanın hikâyesi burada bitiyor.
Genel Görüşler ve Tedbirler
Samsun-Sivas hattını dışarda bırakırsak bu hattın doğusunda bulunan ülke düzü Türkiye’nin yarısını geçer. Bu yarıdan artık kısım bütün Türkiye nüfusunun üçte biri ile meskûndur. Bu doğu kısım bugün hazineye bütün gelirin üçte birini vermiyor. Bu kısmın masrafları ve müdafaası batı illerinin üstündedir. Doğu illeri verimli bir hale gelmedikçe bütçenin ve devlet kudretinin artması beklenemez.
Fazla olarak doğu illeri dört hududun siyasal ihtimallerine ve en mühimi Kürt meselesine de maruzdurlar. Bunun için doğu illerimize esaslı ve devamlı bir programla girerek burasını yalnız gailesiz değil, hatta verimli bir hale getirmek lâzımdır.
Bu maksatla bir kaç sene içinde yapacağımız masrafların tamamen verimli bir gaye için sarf edilmiş olacağına emin olabiliriz.
I- İdarî meseleler
Genel İnspektörlük doğu illeri için esas idare şekli olacaktır. Mütemadi teftiş lüzumu, hudut meseleleri, iskân meseleleri, bir kaç vilâyeti alâkadar eden ekonomi ve muvasala programları ve yer yer özel Adliye rejimi, geniş salahiyetli, geniş teşkilâtlı Genel İnspektörlerle temin edilebilir.
Genel İnspektörler bütün muamelâtın merkezi ve bütün memurların mukadderatına kat’i olarak hâkim olacaklardır.
Birinci Genel İnspektörlük’ten başka, merkezi Erzurum olacak olan Üçüncü Genel İspekterlik teşkil olunmalıdır. 3. Genel İnspektörlük Ağrı, Kars, Artvin, Rize, Trabzon, Gümüşhane, Erzincan, Erzurum Vilâyetlerini kaplayacaktır.
Bu teşekkülü derhal kurmak lâzımdır. Vilâyetler sayısından anlaşılıyor ki Ağrı Birinci Genel İnspektörlük’ten üçe naklolunacak ve Artvin Vilâyeti yeniden teşkil edilecektir.
Dersim Vilâyeti’nin yeniden teşkili ile askerî bir idare kurulması ve Dersim ıslahının bir programa bağlanması lâzımdır.
Kazalarda bazı değişiklikler ve yeni kazalar yapılması da zaruridir. Bunlar Genel İnspektörlüklerle beraber yapmalıdır.
Genel İnspektörlükler asayiş, iskân, ve program hususlarında vekâletlerin yegâne muhatabı olması başlıca meseledir. Bununla beraber Genel İnspektörlüklerin müdahale edemeyecekleri iş olmayacaktır. Genel İnspektörlükler lüzumlu ve âcil gördükleri anda mıntıkaları dâhilindeki herhangi bir emri veya tedbiri durdurmağa, tadil etmeğe salahiyetli olacaklardır. Böyle bir mesele hangi vekâlete taallûk ederse o mesele, icap ederse hükümette mütalâa olunacaktır.
Genel İnspektörlüklerin müracaatı devlet kuvvetleri üzerinde de aynı hükmü haiz olacaktır.
Doğu illerinde yer yer tatbik olunmak üzere özel bir adliye rejimi kanun ile tayin olunacaktır. Böyle bir proje bilhassa Birinci Genel İnspektörlük ile beraber hazırlanacaktır.
Genel İnspektörlüklerin yanındaki müfettişlerin ve alelıtlak teftiş için vekâletlerden kendi mıntıkalarına giren müfettişlerin raporları evvelce Genel İnspektörlüklere verilmek lâzımdır. Genel İnspektörlükler müfettişlerinin veya vekâlet müfettişlerinin raporları üzerine münasip gördükleri tedbiri derhal ittihaz etmeğe salahiyetlidirler.
Adliye memurları üzerinde de 1’inci ve 3’üncü Genel İnspektörlüklerin kat’î salâhiyetleri olacaktır. Genel İspekterlerin alelumum sivil devlet memurları üzerindeki sicilleri esas mahiyeti haiz olacaktır.
Genel İnspektörlüklerde muktedir ve kâfi adette fennî heyetler bulunacaktır. Bu heyetler bütün mühendislik işlerinde, Ziraat ve Ekonomide İspektörlüğün müşaviri, hazırlayıcısı, teftiş edicisi ve yaptırıcısıdırlar. Genel İspektörlüklerde bilhasa bir iskân işleri merkezî heyeti bulunacaktır. Bu heyet Genel İspektörlüğün ıslah, ihzar ve tatbik organıdır.
1. ve 3. Genel İnspektörlüklerde Nahiye Müdürlükleri, Kaymakamlıklar, Valiler hiç bir sebeple münhal ve ne kadar az müddet için olsa vekâletle idare olunur bırakılmayacaktır. Bunun için Genel Ispektör emrinde ve onların emri ile isterlerse vilâyetler maiyetine tevzi edilmiş halde maiyet memurları bulunacaktır,
1. ve 3. Genel İspetörlükler de nahiye müdürleri ve kaza kaymakamlarına yem bedeli verilecektir. Nahiyelere birer kâtib verilecektir.
1. ve 3. Genel İspektörlüklerde diğer vekâletlerin münhal bulunacak memurları ne sebeple ayrılmış bulunursa bulunsun derhal merkezden diğer memurla doldurulacaktır.
1. ve 3. Genel İspektörlüklerde hudut işlerini ve konsolosluk muamelâtını takipte Genel İspektör’ün organı olmak üzere Dış Bakanlığı’ndan Yabancı İşler Müdürleri tayin edilecektir.
Konsolos bulunan vilâyetlerde ayrıca yabancı işler memurları bulunacaktır.
1. ve 3. Genel İspektörlüklerde merkezden giden memurlar ve subaylara mesken inşasını devlet yapacaktır.
Malî işlerin süratle ıslahı için 1. ve 3. Genel İspöktörler maiyetinde birer malî heyet bulunacaktır. Bu heyet ve vilâyetlerden bulunacak diğer yardımcı heyetler vasıtası ile maktu vergi, yüksek takdiri kıymet muhacir tapusu, ağır birikmiş vergiler meselelerini süratle ve kat’î olarak hallettirebileceklerdir.
1. ve 3. Genel İspektörlerin mühendis heyetleri arasında kuvvetli bir su mühendisi heyeti bulunacaktır. Her iki İspektörlüğün resmî daireleri ve meskenleri tedrici ve inkıtasız olarak inşa olunacaktır.
Bugün sivil idare memurlarını kâfi derecede meslekten bulmak imkânına malik değiliz. Bugünkü kanunlara göre Mülkiye ve Hukuk mezunu olarak nahiye müdürü, kaymakam ve valiyi ve kâfi adette maiyet memurlarını tedarik edemiyoruz. Bunların tecrübeleri, değerleri de kâfi değildir. Şüphe yoktur ki meslekten yetişmiş tecrübeli idare âmirleri normal usuldür. Bu usule göre kaza tahrirat kâtiplerine kadar bütün dâhiliye memurları ayni mezunlardan olmalıdır. Bu halde dahi iki bini geçeceğini sanmadığım bütün dâhiliye kadrosundan dört yüze yakın kaza ve elli küsur vilâyete tecrübeli ve ehil adam bulmak güçtür.
Nahiye Müdürlüğü de bir önemli ve başlı başına idare âmirliğidir. Bunun sayısı da bini geçer. Görülüyor ki pek genç ve hemen idare başına geçmek kolay bir sanat değildir.
Sivil memur kadrosunu devletçe esaslandırmak için temel işin Mülkiye Mektebi’ni Harbiye gibi genişleterek dâhiliye, maliye, belediye, hususî idare vazifelerine memur yetiştirmek ve daha geniş bir kadrodan idare amirlikleri seçebilmektir.
Bunun için hemen tedbire girişelim. Bu normal yoldan semere almamız on sene sürer. Normal rejime girinceye kadar intikali bir devre kabul edilebilir. İntikali devrede idare amirliklerini bulmak için ordudan çekilenlerden istifade etmek tek çaredir. 1. ve 3. Genel İspektörlükler için bu ihtiyaç daha mübremdir. Hemen bu sene kanunî imkânı temin etmeliyiz. Aynı zamanda M. M. Vekâleti 1. ve 3. Genel İspektörlükte nahiye müdürlüğü, kaymakamlık yapabilecek olanların listesini hazırlamalıdır. Bu listeden istifade edeceğiz.
Valiliğe intihap olunabilecek liste daha dikkatle hazırlanmalıdır. Bütün Vekâletler Valiliği kendi en yakın memurları görmeli ve kendi dairelerinden valiliğe ehil olan adamları dikkatle ayırıp takdim etmelidir. Her vekilin her vali için her sene sicil vermesi usul olacaktır. İhtilâfların halli ve temyizi Başvekâlet’e aittir. Vekâletlerin ve Genel İspektörlerin valiler hakkındaki sicilleri Başvekâlet’te merkezlenecektir.
II - Dersim
Dersim ıslahına bir program halinde tevessül edeceğiz. Program, hazırlık, silâhtan tecrit ve icap ederse iskân safhalarını ihtiva edecektir.
Hazırlık ve silâhsızlanma 3 senede olacaktır.
Dersim Vilâyeti’ni yeni usulde teşkil edeceğiz. Muvazzaf bir kolordu kumandanı vali ve üniformalı muvazzaf zabitler kaza kaymakamları olacaktır. Kaza memurlarından hiçbiri yerli olmayacak ve bulundukça mütekait zabitler talî memuriyetlere tayin olunacaktır.
İlbaylık, dairesi bir kolordu karargâhı gibi fakat maksada elverişli olarak teşkil olunacaktır. Asayiş, yol, maliye, ekonomi, adliye, kültür, sağlık şubeleri olacaktır.
İdama kadar infaz, İlbaylıkta bitecektir. Adliye usulü basit, hususî ve kesin olacaktır.
İlbaylığın muhakeme etmek üzere Dersim haricinden istediği yerli alâkalılar veya yatakları İlbaylığa göndermeğe devlet teşkilâtı mecburdur. Kazaların teşkilâtı ihtiyaca ve bu esasa göre yapılacaktır,
İlbaylığın emrinde asgarî 7 seyyar jandarma taburu bulunacaktır. Sabit jandarması ayrıdır, İlbaylığa yardım etmek Genel İnspektörlerin vazifesidir. İlbaylık bu teşkilât ile idareyi alacaktır. 1935 ve 1936 da yolları, karakolları yaptıracaktır. 1937 ilkbaharına kadar hazır olursa mürettep ve seferber 2 F. kuvvet İlbaylığın emrine 1937 ilkbaharında verilecektir. Süratle bütün Dersim silâhtan tecrit olunacak, İlbaylığın o zamana kadar tetkiki neticesinde kuvvetle yapılmasını tasavvur ettiği, hükümete bildirdiği icraat da yapılacaktır.
Bundan sonra Dersim’e verilecek şeklin safhası başlayacaktır. Bütün bu tasavvurlar gizlidir.
İlbaylık yol, orman işletme, çabuk ve kesin adalet, gibi kuvvetli bir idare ile işe başlayacaktır.
İlbaylığın lüzum göstereceği diğer ihtiyaçları temin etmek ve eğer Dersimliler bizim düşündüğümüz zamandan evvel harekete kalkarlarsa programı acilen tatbik etmek zarurîdir.
Bu tasavvurları İcra Vekilleri ve Genel Kurmay Başkanı ile Kamutay Başkanı’ndan başka yalnız İlbay ve iki Genel İnspektör ve 3. Ordu Müfettişi şahsan bileceklerdir. Maiyet memurları bilmeyeceklerdir.
III - İskân
1. ve 3. Genel İnspektörlükte müspet ve büyük iskân işleri vardır. Van, Muş ve Erzincan Ovaları kısmen boş ve genel olarak Kürt yayılmasına açıktır. Van ve Erzincan’da acele olarak ve Muş Ovası’nda tedricen ve bir de Elâziz Ovası’nda kuvvetli Türk kütleleri vücuda getirmek mecburiyetindeyiz.
Tecrübeye göre bu fikri akamete uğratan mesele işlerin iyi hazırlıksız yapılmasıdır. Bunun neticesi olarak bu gün, şark kıta ilk iş, şimdiye kadar yapılmış olan iskânların ıslahı ve tasfiyesi görünür. Bugünkü her çeşit iskân karışıklıkları düzeltilmek, yerli ve muhacir herkese bir defa baysallık ve durluk vermek ve kuvvetli idareyi evvela kurmak lâzımdır. Diğer taraftan 1. ve 3. Genel İnspektörler ilk iskân mıntıka ve plânlarını hazırlarlar. Bu hazırlık iskân mıntıkasına geleceklerin yapı malzemesini ve kendilerine iskân tapularının verilmesini temin eder. İskân tapusu tabirinden maksadım iskân olunan muhacir arazisi üzerinde eski yeni tasarruf davalarını imkânsız kılacak bir vesika vermektir. Bu hazırlık esnasında devletin malı veya istimlâk edeceği arazi gitgide tespit olunacaktır. İskân mıntıkasında bulunacak olan sulama harkları daha evvel tanzim edilmelidir. 1936 mübadil işleri de dâhil olduğu halde bütün geçmiş işlerin ıslahı ve istikrarın temini ve ilk plânın hazırlığı ile geçecektir.
Muhtelif ovalara kendiliklerinden gelmiş veya yerleşmiş olan Kürtlere dahi dokunulmayacaktır. Yalnız Erzincan Ovası için Dersim ıslâhından sonra ayrıca karar vereceğiz,
Şarkta iskân kaynağı başlıca Karadeniz halkıdır. Başarının tılsımı ilk muhacirlerin memnun olması ve Karadenizlileri teşvik etmesidir. Bunun için ilk muhacirlerin yerleşmesinde ortalama iskân masrafı mikyas ile mukayyet olmayacağız. Bunları, biraz pahalı da olsa, memnun etmek esas meseledir. Devamlı ve geniş bir iskân siyasasını ancak bu ilk tecrübelerden sonra daha faal yürütebiliriz.
IV - Büyük Merkezler
Diyarbekir, Van, Erzurum büyük medeniyet merkezleri olarak vücutlaşmalıdır. Erzincan, Muş, Yeni Siirt, Urfa, Kars, Artvin hususî idareleri veya belediye hizmetleri devletten yardım görmelidir.
Bulanık, Malazgirt, Karaköse, Sürbahan merkezlerinin kurulmasına ehemmiyet vermelidir.
Büyük merkezlerin ve Erzincan’ın plânları, suları, sağlık mücadeleleri, mümkünse elektrikleri devletçe temin olunacaktır. Bütün bu işler Genel İnspektörlerce derece derece plâna raptolunacaktır.
V - Muvasala ve Su İşleri
A- Yol İşleri
1. ve 3. Genel İnspektörlük mıntıkasında yapılacak yollar bir palâna raptolunacaktır. Hükümetçe kabul olunacak bu plân devletin yardımı ile vilâyetlerin yol faaliyeti bir birine eklenerek perçinlenecektir. Şu yollar esas görülüyor:
Fevzipaşa-Urfa-Siverek-Diyarbekir.
Urfa-Malatya irtibatı.
Diyarbekir-Siirt-Bitlis-Van… Bu yolda kışın kapanmayacak bir güzergâh bulunacaktır.
Elâziz-Çapakçur-Muş yolu ve bu yolun Bulanık-Malazgirt-Karaköse’ye uzatılması.
Muş ve Bitlisin bağlanması.
Erzurum’la Muş yolları arasında irtibat yolu.
İran transit yolu.
Iğdır-Kağızman-Horasan.
Erzurum ve Erzincan için kışın kapanmayacak surette Karadeniz yolu güzergâhı keşif ve tespit olunacaktır.
Erzurum-Erzincan yolu.
Ardahan-Borçka yolu - Bu yolun güzergâh genişletilmesi ve kavislerin ıslahı müstaceldir.
Artvin-Yusufeli-Erzurum istikameti için kışın kapanmayacak bir güzergâh keşfi.
Rize-İspir-Erzurum yolu.
Samsun’dan Hopa’ya bir sahil yolu.
Bayburt, Kelkit, Şiran, Alucra, Şebinkarahisar, Koyulhisar, Reşadiye, Niksar, Erbaa noktalarından geçen uzunluğuna ve Karadeniz’den gelen bütün irtibat yollarına değen bir güzergâhın tayini.
Genel İnspektörlerin raporu üzerine Bayındırlık Bakanlığı hükümete bir yol plânı verecektir. Bu plânı üç aya kadar elde bulundurmalıyız.
Demiryolu istasyonlarından münasip istikametlerde otomobil servisi düşüneceğiz.
B- Demiryolu İşleri
1938’de Erzurum’a da varacak surette demiryolu inşası için yeni bir programı:
Erzurum-Sarıkamış dar hattının kışın kapanmayacak surette ıslahı ve işletilmesi hemen bu sene yapılacak işlerimizdendir. Kezalik İran transit yolunun kamyonla işletilmesi demiryolu idaresine ait olacaktır.
Yapılacak Dersim yollarını Dersim İlbaylığı iki aya kadar tespit etmiş olacaktır.
C - Liman
Trabzon Limanı’nın inşasına başlamak yakın bir iş olacaktır. Bayındırlık Bakanlığı bu liman için ve Giresun’da Mendirek için 1936 ikincikânun başına kadar hükümete teklif getirecektir.
D- Su İşleri
Van Gölü’nü fennî ve iktisadî bir surette işletmek işini Ekonomi Bakanı üstlenecektir.
Tersanenin nakli tespit ve hükümete teklif olunacaktır.
Van şehri etrafındaki harkların ıslahı.
Iğdır’da bendin yapılması ve kanalın açılmasını içinde bulunduğumuz sene tanzim edeceğiz.
Erzincan Ovası’nda sulama işlerinin tanzimi.
Yeni sulama membaı bulunması, Erzincan Ovası bataklıklarının kurutulması, sudan elektrik istihsali programı bu sene tanzim olunacaktır.
Samsun’da Çarşamba bataklığının kurutulması 936 işlerimizdendir.
Su işlerinin Birinci ve Üçüncü Genel İnspektörlüklerde devlet yardımı ile mükellef amele kullanılmasının mezci suretinde yapılmasına kanunen imkân temin olunacaktır.
E- Mühendis Heyetleri
1. ve 3. Genel İnspektörler yol ve su işlerini bugün olduğu gibi Fen Memurları ile yapmağa çalışmak bütün emekleri ve masrafları şimdiye kadar olduğu gibi yabana atmaktır.
Vilâyetlerin Yol Mühendisi kadrolarını tamam tutmak mümkün olacağını zannetmiyorum. Su Mühendisi ise hiç bir yerde yoktur. Su Mühendisliği fennî bakımdan yol mühendisliğinden daha güç ve incedir. İki tedbire birden tevessül etmelidir:
1 - Vilâyetlerde fen memurları ve birer mühendis bulundurarak asıl hazırlayıcı ve kontrol edici fen heyetini Genel İspekter1iklerde kurmak.
2 - Geniş mikyasta ecnebi mühendis kullanmak. Hele su mühendisliği için buna kesin olarak muhtacız. Bu tertipler hem ucuz, hem pratik görünür. Ecnebilerin kalelerde bulunması güçlüğüne karşı bir tedbir düşünmeliyiz. Meselâ çok muztar kalırsak 3. İnspektörlükte bulundurmamak gibi.
VI - Transit Meselesi
Son zamanlarda İran transitinin azaldığından şikâyet ve bu transitin memleket için pek faydalı olduğundan bahsolunur. Bütün dünyada olduğu gibi İran ticaretinin de genel olarak daralması ve İran pazarlarının Karadeniz, Beyrut, ve Basra’ya dağılması transitin azalmasında esaslı sebeplerdir. Ancak İran’ın zengin olan şimal mıntıkasının Beyrut ve Batum rekabetlerine karşı Trabzon’a bağlı tutmak için uğraşmamız lâzımdır. İktisadî fayda kadar siyasî faydalarımız sayısızdır.
Transit yolu Kızıldize-Karaköse-Horasan-Erzurum-Kop-Bayburt-Gümüşhane-Zigana-Trabzon istikametidir. Bu yol bir kaç seneden beri ıslâh olunmaktadır. Daha ıslâh olunacak yerleri çoktur. Bununla beraber ve ayni zamanda yoldan istifade edilmektedir. Ve istifade inkıtaa uğramadan ıslâhat devam edebilir. Yol tamirine devamdan başka bu yol üzerinde yapılacak ıslahat şunlardır:
A - Demiryolları İdaresi tarafından bir kamyon servisi tesisi. 1936 yazından itibaren bu servisi açabilecek tedbirleri şimdiden hazırlamalıyız.
B - Kızıldize Gümrük İstasyonu’nun temiz bir surette Sürbahan’a nakli lâzımdır. Bunu İnhisarlar Vekâleti yapacaktır. Gürcübulak’ta bir pasaport merkezi açılacaktır.
C - Sürbahan bir Nahiye ve Telgraf merkezi olacaktır.
D - Trabzon’da iskele ve mavuna resimleri indirilecek veya kaldırılacaktır. Bunları yerinde görüştüm. Teferruatını Dahiliye ve İnhisar Vekilliklerine ayrıca vereceğim.
E - Yolcular hakkındaki muamelelerde ıslah olunacak şeyler vardır. Bunların teferruatını Vekilliklere ayrıca tebliğ edeceğim.
F - Diğer taraftan Trabzon Limanı’nın inşasına başlamak en büyük tebdildir.
İşte bugün acele olarak yapılacak bu işler transit servisini en çok temin eder. Ancak İran transit yolunun büyük meselesi kışın kapanmak mahzuru olduğunu bilmeliyiz. Bu yol Tahirgediği, Kopdağı, kısa zaman için Vavuk, Zigana geçidinde kışın kapanır. Kızaklarla geçit yapmak icabeder. Bu geçitlerden başka Karaköse Platosu da uzun bir zaman karla örtülü bulunur. Kışın kapalı zamanlarda süratle açmağa çalışmak için tedbirler alınacaktır.
Atî için esaslı açık tutmak tedbirini ancak demiryolunda bulabiliriz. Hiç olmazsa huduttan Erzurum-Kars yoluna kadar bir dekovil bizi güçlüğün çok kısmından kurtaracaktır. “Karaköse Palatosundan ve Tahir gediğinden”
Bu dekovil huduttan Karaköse’ye kadar mükemmel bir surette mevcut idi. Tahrip etmiş olduğumuz için ileride yeniden masraf yapacağız.
Erzurum-Karadeniz irtibatı için kışın kapanmayacak veya kolaylıkla açık tutulabilecek bir güzergâh bulunması umuluyor. Bu güzergâh Sürmene civarında Karadere boyunca çıkacak ve Salmankay Beli’ni aşarak Bayburt’u ve oradan Kop kütlesine uğramayarak, bunu garptan dolaşarak Tercan Ovası’na inecektir. Bu güzergâhı evvelâ keşfedeceğiz; sonra geniş tesviye olarak açacağız, bir iki sene tarassuttan sonra şoseye çevireceğiz. Yeni güzergâh Ziğana ve Kop’tan kurtulacak, Vavuka karşı Salmangazı taşıyacaktır. Salmangaz’da tedbir bulmak daha kolay olacaktır. Bu tasavvurda muvaffak olursak daha ilerde bu güzergâhı da dekoville döşemek düşünülebilir.
Transit servisinde Erzurum kalesinden geçiş de bir meseledir. Yabancılar Erzurum’da 24 saatten fazla kalamazlar ve nezaret altında bulunurlar. Transit işinin durak yeri Hasankale’dir. Erzurum’dan geçiş subayın refakat ile olur. Subayların kâfi taşıma vasıtası olmamasından hem kafileye, hem subaylara zahmet vardır. Bu işin halli için subaylara iki kamyon tahsil kâfi gelecektir.
Transit meselesi üzerinde düşünebildiklerim bunlardır.
VII - Finans İşleri
Gümüş para sürümü için yukarda kâfi söyledim. Sayım Vergisi’ni indirmek doğu illerinin de dileğidir. Bu verginin bilhassa sığırda indirilmesini istiyorlar.
Maktu vergi belâsını bir an evvel bitirmeliyiz.
Birde yüksek takdiri kıymet itirazlarının müddeti geçtiği için üç sene beklemek lüzumu vardır.
Yüksek bedel üzerine vergi vermezler. Beyhude zahmettir. Ve kendimizi aldatmaktır. Bunu düzeltmek için kanunî imkân yolu açmalıyız.
Metruke arazisinin borçlanma ile dağıtılması için kanun çıkmıştır. Her vilâyette halk bu kanunun tatbikini bekliyor. Süratle tatbikatı bitirmeliyiz.
Büyük bir maliye meselesi arazi ve müsakkafat vergisinin umumî muvazeneden hususî idarelere devredilmesidir. Karşılığının “Hususî İdareler hissesinden alarak” bu tedbirle arazi ve müsakkafat tahriri daha çabuk biteceği, bunların tahsili daha emin olacağı, iki tahsildar kullanmaktan kurtulacağımız faydaları zikrolunuyor. Herhalde merkezden doğru takdiri kıymetlere yetişemiyoruz. Haksızlıkları çabuk ve kolay göremiyoruz.
Hususî İdarelerde olursa merkezin şikâyetler üzerine müdahalesi daha müessir olur.
Malî işlerde asıl gördüğüm eksik memur seviyesinin çok düşkünlüğüdür. Vilâyetlerdeki bu kadro bugün iyi kötü işler bir makine halindedir. Düşünce denilen şeyden mahrumdur.
Hiç bir yerde malî mesele üzerinde bir yüksek maliye memuruna bir mütalaa söyletemedim. Mevcut bir fenalığın veya şikâyetin ıslahı için ne yapmak lâzım olduğu için hiç bir şey düşünemez veya söyleyemezler.
Köy evlerinin 25 lira iratlı tahmin olunanının fazlasından nasıl vergi alınacağını iyi bilmezler. Verginin doğru tatbikatındaki kanunî tezatlar üzerinde hiç zihin yormamışlardır. Böyle bir kadronun tecrübelerine dayanarak merkezde isabetli tedbir düşünmek imkânsızdır. Bu halden çok zarar görüyoruz. Bir çok güzel ve ana fikirler harap olmakladırlar. Erzincan’da bir muhacirin bütün halk içinde hikâyesi çok karakteristik bir misaldir.
Yerli küçük Mal memurlarının ufak düşüncelerle dönüm başına 120 lira takdir etmeleri bu ovada iskân işini kökünden sarsmıştır.
Bir taraftan yüksek kıymette memurlar yetiştirmeğe çalışalım. Fakat müstacel tedbir hiç olmazsa Genel İnspektörler yanındaki Maliye Müfettişlerini hakikî Maliye Müşaviri ve fikir yeri olarak teçhiz etmeliyiz.
VIII- Yakacak ve Maden Meselesi
Bu mesele şarkın başlıca işlerindendir. Bu mahiyeti biz veriyoruz. Yoksa yerinde çabucak ve herkes tezeğe alışıyor.
Orta Anadolu’daki tezek kullanılmasından şarktaki kullanış farklıdır. Şarkta şehirlerin de ihtiyacı yalnız tezekle temin olunur. Büyük çini sobalar ve ordu taahhütleri, Mektepler tezeği resmen kontrata korlar.
Garpta aradığımızdan daha geniş mahiyette şark için yakacak aramalıyız. İlk önce Rusya’dan Kars’a ve Erzurum’a çok az gümrük bedeli ile kömür sokmalıyız. Bu kömür oralardan başka bir yerde kullanılamaz. Bizim dâhilî malımız himayesine hiç bir zarar vermez. Nihayet buna mukabil pazarı zaten mahdut olan zahiremizi ve hayvanlarımızı Ruslar alacaklardır.
Ondan sonra mevcut olan linyit ocaklarını işletmeğe başlamalıyız. Bu ocakları Rusların işlettikleri ve dekovil yaptıkları bilinen şeylerdir.
Başlıca Balkaya ve Kükürtlü ocakları. Erzurum Kalesi için içindeki Sivişli’de bu kabildendir.
Van cenubundaki Şatak kömüründen bahsettim. Ekonomi Bakanı’nın bunlar hakkında işletme ve keşif için karar alması lâzımdır.
Muradiye’de Rusların işlettiği söylenilen petrol için de tedbir almalıyız. Bu petrolü mahallî ihtiyaçlar için kullanabileceğimiz söyleniyor ki Van için bu büyük bir şeydir.
Madenlere ait her vilâyette ümitler ve talepler vardır. Arama enstitüsünün işlerini pek çok gördüm. Kıvartshane bakır madeninin süratle işletmeye açılması takip olunacaktır.
IX - Kültür İşleri
Kürtlere okutma yapılıp yapılmayacağı şimdiye kadar bir politika olarak mütalaa edilmiştir. Bu politikayı halk biliyor. Biz bundan hiç istifade etmediğimiz halde yalnız mahzurunu çekiyoruz. Daha Türk köylerindeki mektepleri yapamamışken ve en nihayet yüzde ona varmayan okutmada, bir hususi siyasayı halkın diline düşürmekte hiç bir fayda yoktur. Sonra ilk tahsil için okutmakta faydamız daha ziyade olduğu mütalaasındayım. Kürtleşmiş ve kolayca Türklüğe dönecek yerleri okutmak hatta Kürtlere Türkçe öğreterek Türklüğe çekmek için ilk tahsil ve onun iyi hocası çok müessir vasıtadır. Hulâsa ilk tahsil için ayırma siyasası yapılamaz. Zaten mahdut olan vasıtalarımızı daha çok Türk köylerinde kullanmak elimizdedir.
Memur yetiştirecek büyük müesseseler cenupta yoktur. Orta Mektebe girecekler içerisinde Kürtlerden müracaat eden olursa onları da reddetmemeliyiz.
Bu mülâhazalarımı hükümet kabul ederse tafsilâtını yalnız Genel İnspektörler bilmek üzere açık şekilde ayrılık siyasasının kaldırıldığını tebliğ etmeliyiz. Van böyle bir tebliği daha acele bekliyor.
X - Sağlık İşleri
Sağlık işlerinde merkezden ne tesis etmiş isek genel surette “Numune Hastahaneleri ve mücadeleler” iyi işliyor. Van’daki sağlık işlerinin uzunca müddet tecrübesiz bir vekil elinde bulunması zararlı olmuştur. Yeni müdür ben orada iken gelmişti.
Fakat sağlık işlerinde bütün vilâyetlerde gördüğüm eksikler sayısızdır.
Trahom fena bir salgın halinde Erzincan’a kadar gelmiştir. Halk pek muzdarip ve pek şikâyetçidir. Frengi bütün şimal mıntıkasını kaplamaktadır.
Sağlık mücadelelerine halk itimat ediyor. Alacağımız semereler çok mühimdir. Sağlık mücadelelerini siyasal ve ekonomik olarak dahi hükümetçe en müessir tedbir bilmeliyiz.
Elimizde bulunan doktorlar ve mütehassıslarla memleketin ihtiyacı olan ve her gün daha genişleyen mücadele işlerine yetişemeyeceğiz. Vekâlet iki seneden beri yeni bir Tıp Fakültesi için talep yapmaktadır. Bir taraftan buna çare arayalım. Önümüzdeki sene yapmağa çalışacağımız işler arasında Diyarbekir, Erzincan, Iğdır gibi bir kaç yerde sıtma, Erzincan’a, kadar Trahom, şimalde frengi mücadelesini açacak veya genişletecek tedbir almağa mecburuz. Karadeniz kenarı frengi mücadelesine çok muhtaçtır.
Trabzon’da bir Numune Hastahanesi’ni müstacel bir mesele gördüm. Kışla kapanıp mahsur kalan yerlerde hasta olmak ihtimali işyarları ve subayları pek korkutmaktadır.
Deliler için bütün şarkta bir merkez istiyorlar. Cüzamlılar için Kars halkı pek sızlanıyor. Aileleri bile korkuyorlar ve iğreniyorlar. Bir yolda görünür ise çok sakınıyorlar. Kars havalisinde bin kadar tahmin ediliyor. Bunları bir köyde kapamak için bir çare bulsak çok iyi olacaktır.
XI- Karadeniz İşleri
Muvasala, sağlık ve muhtelif ekonomi meselelerini, yaban domuzu mücadelesini yukarda söyledim. Yalnız bir meseleyi tekrar etmek isterim: Mısır fiyatı ve mısır ekmeği.
Yukarda tafsilât verdiğim gibi bu işi hükümetin bir meselesi olarak takip etmeliyiz.
Miktarı kâfi ve besleyici ekmek yememenin eserleri Karadeniz neslimiz üzerinde aşikâr bir surette görülür.
XII- Millî Müdafaa İşleri
Erzincan’da Askeri Hastahane’nin ikmali az bir himmete kalmıştır. Yukarda söylediğim gibi Erzurum Kalesi toplarının muhafazası, bunlara nakil traktörü verilmesi.
Yedinci ve Dokuzuncu Kolordu Fırka Kumandanlarına ve Erzurum Kale Kumandanı’na binek otomobili verilmesi. Erzurum’da ayrıca subaylar için iki kamyon tahsisi, Erzurum nakliye otomobil kolunun ikmali lâzımdır.
Sarıkamış ve Kars binalarının kurtarılması için yukarda bahsettim.
Hudut kumandanlarına sepetli motosikletler lâzımdır. Şarkta subay evleri inşasına yardım esastır. Nihayet cephanelik infilâkından kurtulacak tedbiri şarkta da almalıyız.
Bir kaç on bin lira için milyonlar kaybetmek ve türlü tehlikelere maruz olmak çok canımızı yakıyor.
Erzincan’da Harbiye kışlasının tamiri yapılacak bir şeydir.
Netice
Eğer yüce heyet bu raporda arz ettiğim tedbirleri muvafık bulursa esas olarak bir kabul kararı verilmesini rica ederim.
Bunun üzerine derhal yapılacak işlere başlanacak ve plâna bağlanacak işler hazırlanacaktır.
Ayrıca bir malî plânın hazırlanması lâzımdır ki bunu vekâletlerden alacağımız iş plânları üzerine yapacağız.
Bu raporu yazarken Reisicumhur ATATÜRK’e ve Cumhuriyet’in icra vekillerine vaziyetleri samimi olarak söylemek başlıca düşüncem olmuştur.
Vaziyeti az zamanda toparlayacağımıza, düşünülen tedbirleri tatbik edebileceğimize inanıyorum. Asırlık eksikleri düzeltmeğe çalışmakla müteselli olabiliriz.
*İsmet İnönü’nün, başbakanlığı sırasında Şark Islahat Planı’nın 10. yılı sonuçlarının değerlendirilmesi amacıyla yaptığı doğu gezisinin cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulan sunulan raporudur. Rapor, 1935 yılında İstanbul Başvekalet Matbaası’nda basılmıştır. Raporun aslına sadık kalınmakla birlikte, raporda Kürt illeri dışında bulunan Rize, Trabzon, Gümüşhane ve Bayburt ile ilgili bölümler çıkarılmıştır…

NWD/D.T

23 Nisan 2009 Perşembe Saat 20:16

Ekleme Tarihi: 24.04.2009 / NewedeDersim / Gomanweb

Yorum Ekle