DAHA NE BEKLİYORSUNUZ?
Kürt halkının ortaya koyduğu çözüm siyasetine devlet ve hükümetin yaklaşımları hala istenilen ölçüde gelişmiyor.
AKP hala düz ve derinliği olmayan bir duruşun sahibi. Süreç tıkanma aşamasında, gerilim giderek yükseliyor. AKP Kürt tarafının attığı çözüm adımlarını sanki kendisi atıyormuş gibi çok rahat. Oysa devlet ve hükümet ayağının daha güçlü ve dürüst bir şekilde bu süreci götürmesi gerekiyordu. Ama öyle görünmüyor. Ağır, aksak ve çözümü zamana yayma gibi bir durum ortaya koyuyor. Devlet ve AKP hükümeti yapması gerekenleri hayata geçireceği dönemin başladığını söyleyerek şimdiye kadar bir şey yapmaması Kürt halkında ciddi kaygılar yaratmıştır.
Bu sürecin iki ayağı vardır.Birincisi Kürt halkı,ikincisi ise devlet ve hükümettir.Birinci aşamada yük Kürt halkının omuzlarındaydı.Sürecin birinci aşamasında temel hedefin çatışma ve ölümlerin durdurulmasıydı.Ateş kes ilanı,esirlerin iadesi ve sınır dışına çekilmeler temel adımlardı.Ve bu adımlar atıldı.
İkinci aşamada yük esas olarak hükümetin omuzlarındaydı. Ama hükümet henüz bu yükü omuzlarına yüklemiş değil. Hatta bakılırsa hükümet bu konuda pekte istekli görünmüyor. Hükümet ikinci aşamanın görevlerini yani silahlı yoldan silahsız yola geçiş için yapılması gereken düzenlemeleri yapmaktan isteksiz davranmaktadır.
BDP hükümetin somut adımların atması için barışçı yolun gereği olarak çözüm mitingleri düzenliyor. Yanılınız mitinglerle yetinmemekte. Çözüm sürecinin katkılarını artırmak, çözüm sürecinin sosyal, politik ve kültürel tabanını genişleten ve çözüm sürecinde yapılması gerekenleri somut bir şekilde ortaya koymak için bir dizi konferanslar yapmaktadır.
BDP tarafından başlatılan hükümet adım at kampanyası çerçevesinde düzenlenen eylem ve etkinlikler devam ediyor AKP hükümeti Türkiye'nin dört bir yanında Gezi direnişine karşı mitingler yaparken BDP ,nin uyarı mitingleri AKP,ye göre yapıcı görünmüyormuş.Peki AKP,nin mitingleri yapıcı oluyor da neden BDP,nin mitingleri yıkıcı oluyor?...
BDP ikinci aşamada hükümetin ayak diretmesine karşı savaşın yeniden başlamaması için silah yerine miting yöntemine başvuruyor. Bundan daha yapıcı bir yöntem var mı? Kürt halkı ve onun örgütleri silah yerine konferans, miting ve sivil direnişle barış yolundan yürürken acaba AKP bundan sonra nasıl bir yoldan yürüyecek.
Eşitlik ve özgürlük için mücadele veren Kürtler tüm Türk halkına dostluk elini uzatmış ve pratik olanaklar sunmuştur. Burada en büyük tedirginlik ve güvensizlik yaratan neden hükümet ve devletin henüz çözüm için pratik bir adım atmamış olmasıdır.
AKP bu tutumuyla süreci kritik bir aşamaya koymaktadır. Önümüzdeki günlerde adım atmazsa süreç tıkanır. Kürtler değil süreci onlar tıkatır. Kürtler üzerine düşenleri eksiksiz yerine getirdi.
AKP bu yaptıklarıyla kendi ayağına balta vuruyor, ama farkında değil.Halbuki bu tarzda mevcut çözüm sürecini yürütemez.Süreç bozulursa da herkesten önce altında AKP kalır.
AKP demokratik müzakere ve barış sürecine ilişkin ikinci aşamada atması gereken tüm adımları inkâr ediyor. Bu süreci kabullenmeme imha ve inkâr zihniyetidir. Halkların kaderi haline dönüşen acı kayıpların, trajedilerin son bulması, barışın artik bu topraklarda bir an önce yeşermesi, çözüm noktasında diyalog ve müzakere sürecinin önünün açılması, dinler, kültürler ve kimlikler arası hoş görünün saygının güçlenmesi bu önümüzdeki süreçte temel hedefler olmalıdır artık. Kürt halkına ve siyasetçilerine yine sabır, metanet ve kararlılıkla bu kaotik süreçten barışa doğru ilerleyen bir politika açmaya gayret etmek düşüyor.
