Türkiye cezaevlerinde İHD raporlarına göre 162'si ağır 544 hasta tutsak, cezaevi idaresi, hastane ve Adli Tıp bürokrasisi karşısında adeta ölüme terk ediliyor. Bu hasta tutsaklardan birisi de Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde "TİKB-Bolşevik" davasından 15 yıldır tutuklu bulunan Ramazan Şevket Yılmaz.
Sağ kalçasında kireçlenme olan ve kalça protezi için ameliyat olması gereken Yılmaz, rahatsızlıklarının artması üzerine 17 Nisan 2013 tarihinde İzmit Seka Devlet Hastanesi'ne giderek MR ve film çektirdi. Tahlillerin ardından "bir şeyin yok" denilerek tedavisi yapılmadan tekrar cezaevine götürülen Yılmaz, cezaevinde ağrılarının artmasının ardından bu sefer 26 Temmuz ve 6 Ağustos tarihlerinde Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildi.
Bu tarihlerde yapılan kontrol ve tahliller sonucu, sağ kalçasında kireçlenme olduğu ve kalça protezi takılması için ameliyat olması gerektiği belirtildi. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde "mahkûm" için koğuş bulunmamasından kaynaklı burada yapılacak tüm ameliyatların kelepçeli gerçekleştirileceğinden dolayı Yılmaz, kelepçeli tedaviyi kabul etmeyerek, en yakın yer olan İstanbul'da bir hastaneye sevkini istedi.
Cezaevi idaresi sevki engelledi
Yılmaz, İzmit Seka Devlet Hastanesi tarafından yaklaşık 1 ay önce İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edilmesine rağmen bu gerçekleştirilmedi. Cezaevi idaresi Yılmaz'ın sevkinin gerçekleşmemesi için, sevki yapan İzmit Seka Devlet Hastanesi doktorlarına "Neden sevk edildi?", "Sevk zaruri midir?" ve "Ortopedi uzmanının verdiği ortopedik sandalye gerekli midir?" sorularını sorarak, sevki gerçekleştirmedi. Konu hakkında Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi Müdürü Adem Tatlısoy ile de görüşen Yılmaz, "Hasta Hakları Yönetmeliği" gereği sevkinin yapılması talebine ise, "Kanun yönetmelikten üstündür" yanıtını alarak sevk talebinin hastaneden gelecek cevaba göre değerlendirileceği cevabını aldı.
'Bu yazışmaların ne zaman sonuçlanacağı da belli değil'
Yaşadığı rahatsızlığın tüm yaşamını olumsuz etkilediğini belirten Yılmaz, tek başına ihtiyaçlarını gideremeyecek aşamaya geldiğini belirtti. 2 farklı hastaneden birbirine zıt 2 farklı rapor aldığına dikkat çeken Yılmaz, "Hasta Hakları Yönetmeliği'nin 4'üncü maddesine göre, her hastanın kuruluş seçme ve değiştirme hakkı bulunmaktadır. Kocaeli'nde ameliyatımı yapabilecek olan hastane, bana 'bir şeyin yok' raporunu veren İzmit Seka Devlet Hastanesi'dir" dedi.
Böyle ciddi bir ameliyatı, bu raporu veren hastanede yapamayacağını ifade eden Yılmaz, "Zaten Seka Devlet Hastanesi yanlış teşhis koyduğundan dolayı, sevk talebimi uygun görerek hemen acil olarak sevk etti" diye konuştu. Hasta tutsakların hastalıkları ile uğraşarak yaşamlarını zor koşullar altında sürdürmeye çalıştıklarını söyleyen Yılmaz, "Hastalıklara karşı mücadele etmekten daha zor olanı ise, cezaevleri idarelerinin keyfi bir şekilde yarattıkları bürokrasi ile mücadele etmektir. Sevkimin yapılmış olmasına rağmen cezaevi idaresi, sevkimi yapan hastaneye sevk gerekçelerini soruyor. Bu yazışmaların ne zaman sonuçlanacağı da belli değil. Belki de aylar alabilir. O zaman da tedavi için çok geç olabilir" diye belirtti.
Cezaevlerinde hasta olan tutuklulara tedavi olmamaları veya tedavilerini geciktirecek her türlü engelin çıkarıldığını ifade eden Yılmaz, kamuoyundan hasta tutsaklar için daha fazla duyarlılık göstermesini istedi. DİHA
