SON DAKİKA

Halepçe katliamı canlı belgesel...

16 Mart, 2012 15:56 Güncelleme: 16 Mart, 2012 15:56 Halepçe katliamı canlı belgesel...

Tüyleriniz diken diken olacak, insanlıktan utanacaksınız...

Irak  ve  İran  arasındaki  bir kent  olan  Halepçe 'de 16  mart  1988 ‘de  tarihte  eşine  az  rastlanır  bir  katliam  yapıldı.

Saddam  hüseyin'in  kimyasal silahları  5000  kürd'ün  ölümüne 7000'inin  yaralanmasına  neden oldu.


Onbinlerce  insan  Türkiye  sınırına  dayandı.


O  zamanlar  adı  kuzey  ıraklılar(!)  olarak  anılan  kürtler   içler  acısı  tabiat şartlarının da  kurbanı  oldular.


Halepçe
katliamını  babasının kucağındaki  bebek  unutulmaz  fotoğrafı  ile tespit  eden  gazeteci   Ramazan Öztürk'ün tanıklığından okuyalım:

"Bütün sokaklar cesetlerle doluydu. Etrafta dayanılmaz bir koku hâkimdi. Körpecik bebelerden bazılarının derileri kavrulmuş, bazılarının vücudu mosmor kesilmişti. Cesetlerin çoğu kadın, çocuk ve yaşlı insanlara aitti. Bazı bebekler annelerinin kucağından fırlamış yerde sere serpe yatıyorlardı. Kimi evinin avlusunda kurulmuş sofra başında; kimi kapının eşiğinde; kimi bebeğini emzirirken; kimi oyun oynarken yakalanmıştı zehirli ölümün pençesine...


Şehrin dışındaki boş tarlalarda ise, toplu halde ölmüş yüzlerce insan vardı. Uzaktan bakıldığında, sanki tarlalarda ot yerine insan bedenleri biçilmişti. Bu açık hava mezarlığında, yine kadın ve çocuklar çoğunluktaydı. Hepsi birbirlerine sokulmuş, korkunç ölüme teslim olmuşlardı.


Bazıları ise, su birikintilerinin başında ölüvermişlerdi. Bunlar da, kimyasal gazların yaktığı vücutlarını suyla ıslatarak kurtulmaya çalışanlardı. Toplu cesetlerin arka planında, otlarken yine zehirli gazın etkisiyle telef olmuş ve vücutları şişmiş hayvanların görüntüsü göze çarpıyordu. Kısacası, bomba isabeti almış birkaç binanın dışında her şey yerli yerindeydi, ama bütün canlılar ölmüştü."

Sivil halka karşı bu tür ve bu büyüklükte bir bombalama o zamana kadar hiçbir yerde gerçekleşmemişti. Bir kimyasal silah olan "koktail"in içinde; deriye, gözlere, boğaza ve akciğere büyük zarar veren Hardal gazı bulunuyor; aynı zamanda sinir sistemine inanılmaz zararlar veriyor. İnsanların maruz kaldığı kimyasal silahlar, deri ve elbiseleri ıslatıyor, Su ve yiyeceklere kolayca karışıyor ve solunum sistemini de bozuyor.

Uzmanlar Hardal gazının etkilerini şöyle dile getiriyor: "Nagazaki ve Hiroşima'da iyonlaşan atomların tersine Hardal gazı gelecekteki nesil için de inanılmaz zararlar taşıyor. 10 yıl sonra bile insanlar çeşitli acılar çekiyor özellikle uzun vadede DNA üzerinde yaptığı zarar var."


Yorum Ekle