Türkiye'de yaşayan halkların geleceğinin demokratik bir ortamda tartışılıp çözümlenmesi için umutla katkı yapmaya çalıştığımız, haklar ve özgürlükler yönünde etkilemeye çalıştığımız yeni anayasa çalışmalarına Kürt annelerinin gözyaşı damladı.
Dünyanın hızla yeniliklere evirildiği günlerde, ülkemizdeki kirli savaş güçleri vesayetlerini sürdürmek maksadıyla ve toplumu yeniden şiddet sarmalına sürüklemek için Roboski'de 34 Kürt köylüsüne bomba yağdırdı ve yine Kürt kadınlarını ağlattı. Ve bu nedenle bu yıl 8 Mart'ı Roboski de yitirdiğimiz çocuklarımızın yüreğimizde bıraktığı derin acıyla yaşıyoruz.
Bu acı tablo güncelliğini korurken, Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlar, uğradıkları her türlü ayrımcılığa karşı mücadelelerine devam ediyor. 8 Mart vesilesiyle taleplerini dillendiriyor. Alanlara çıkıyor, hakkı olan etkin bir rol oynamak istiyor. Kadınlar bu yılda kirli savaş cephesi karşısında barışın sesini gürleştiriyor, barışın dilini haykırıyor.
Diğer yandan görece namus cinayetleri azalmış olsa bile kadın, kendi kimliğinin ve emeğinin üzerinde yeterli oranda yetki sahibi değil. Ne acı ki emeği üzerinde yetki sahibi olamayan kadınlar hala erkeklerden daha fazla işsiz, hala kadının ev içi hizmet değeri sıfır. Bütün bunlara rağmen kadın, yaşadığı toplumda söz ve yetki sahibi olmazken toplumun sosyal-siyasal ve ekonomik olarak bütün olumsuz sonuçlarına mahkûm. Türkiye'nin kadının siyasal temsili konusunda dünyada 88. Sırada yer alıyor olması bunu göstergesi değil midir?
Örgütsel boyutta üzülerek belirtmek gerekir ki ülkemizde kadının mücadelesinin özgün olabildiğini söylemek pek mümkün görünmüyor. Özellikle siyasal alandaki örgütlenme de, oy avcılığı yaparken veya taraftar toplama kaygısıyla kadın figüründen yararlanılmaktadır. Fakat kadının mevcut ideolojisinden bağımsız olarak özgünlüğünü geliştirmesine fırsat tanınmamaktadır.
Yaşamı ve Geleceği avuçlarında yetiştiren kadınlar! Sınıfımız, kimliğimiz, ideolojimiz her ne olursa olsun kadına yönelik her türlü ayrımcılığa karşı omuz omuza mücadele edelim.
Emeğin kutsallığıyla güzelleşen kadınlar! Yeni anayasa çalışmalarının yapıldığı bu günlerde kaderimizi bir kez daha erkeklerin şekillendirmesine izin vermeyelim. Gelin hep beraber Haklarımız ve Özgürlüklerimiz için ortak taleplerde buluşarak yeni anayasaya katkıda bulunalım.
Gelin kadın olma özgürlüğüyle barışı haykıralım.
''Yaşasın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü''
''Yaşasın Kürt Kadının Örgütlü Mücadelesi''
''Yaşasın Hak-Par''