SON DAKİKA

Gerger: Türkiye bunu kaldıramaz

Kürtlerin her parçada kendi imkanlarına göre gösterdiği direnişle, elde edeceği kazanımlarla mutlu olabileceğini dile getiren Prof. Dr. Haluk Gerger, çatışmaların yeniden başlamasının yaratacağı karamsarlığa dikkat çekti. 07 Eylül, 2013 22:40 Güncelleme: 07 Eylül, 2013 22:40 Gerger: Türkiye bunu kaldıramaz

ZMİR - İzmir Siverekliler Dayanışma Derneği, dernek binasında "Barış ve çözüm süreci" konulu söyleşi düzenledi. Söyleşiye konuşmacı olarak Prof. Dr. Haluk Gerger katılırken, çok sayıda yurttaşın yanı sıra BDP il ve ilçe yöneticileri, İHD İzmir Şubesi üyeleri dinleyici olarak katıldı. Söyleşi öncesi konuşan Siverekliler Dayanışma Derneği Başkanı Koç Ali Al, söyleşiyi düzenlemelerinin amacını anlattı. Söyleşinin moderatörü Hayri Kako Yetik ise Türkiye'de yaşanan sorunları irdelemek ve Kürt sorununun çözümünü ele almak amacıyla biraraya geldiklerini belirterek, Türkiye'de yıllardır devam eden savaştan Kürt, Türk ve diğer halkların etkilendiğini söyledi.

Söyleşide konuşan Prof. Dr. Haluk Gerger, Türkiye'de halkların başına gelen hukuksuzluğun bu gün ortaya çıkmadığını belirterek, "Bu yapılan hukuksuzlukların, haksızlıkların nedeni sistemdir. Bir çok hükümet geldi geçti. Türkiye'de bir şeylerin değişmesi için sistemin değişmesi gerekiyor" dedi. Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana Kürt sorununun giderek derinleştiğini ifade eden Gerger, "Son 30 yılımız kirli bir savaşla geçti. Halen de devam ediyor. Kürt sorununa bölge gözüyle bakmak gerekiyor lakin Kürt sorunu uluslar arası bir sorundur" dedi.

'Türkiye'de unutulması imkansız yaralar oluştu'

Kürt coğrafyasının 2. Dünya Savaşı'ndan sonra parçalandığına değinen Gerger, "Parçaladıkları Kürtleri kimliksiz, kültürsüz bırakarak, Kürdü, Kürt olduğu için utanır duruma getirdiler" dedi. Bölgesel güçler ile Türkiye'ye hakim olmaya çalışan güçlerin Kürt sorununa yaklaşım konusunda anlaşamadıklarını ifade eden Gerger, "Bu anlaşmasızlık nedeniyle aralarında çelişkiler ve çatışmalara çıktı. Amerika Irak'a mücadele ederken Kürt halkı 'durumumuz nasıl olur?' diye düşünürken, onlar müdahaleden sonra Ortadoğu'da yaşanacak bir ayaklanmada Kürtleri nasıl alt ederiz diye düşündü. Yıllardır Türkiye'de ve Ortadoğu'da Kürtler pazarlık konusu yapıldı " dedi. Kürt coğrafyasının doğal zenginliklerinin pazarlık konusu haline getirildiğine vurgu yapan Gerger, "Emperyalistler nasıl daha fazla böleriz, hakim oluruz diye politika yürüttüler ve yürütmeye devam ediyorlar" dedi. Uzun yıllar "Kürdistan" ve "Kürt halkı" demenin yasak olduğunu hatırlatan Gerger, "Türkiye Kürdistan'ında 1980 darbesiyle unutulması imkansız yaralar oluştu. Bu kendisiyle beraber büyük bir iç kırılma yaşattı. Bu kırılmayla bölge düzeni üzerinde de bir baskı uygulandı ve bu nedenle bölge statüsü de kırılma yaşadı" dedi.

'12 Eylül darbesinden sonra şiddet aygıtını en yüksek dozda kullandı'

Fiili olarak “Kürdistan”da bir Kürt statüsü oluştuğunu söyleyen Gerger, "Bu statü kendini 4 parçada hissettiriyor. Statüyle birlikte Türkiye'de kırılmalar yaşandı ve büyük krizler ortaya çıktı. Türkiye 12 Eylül darbesinden sonra elindeki şiddet aygıtını en yüksek dozda kullandı. Ama bu şiddetin karşında Kürt sorunu bırakın bitmeyi, daha da büyük çıkışlar yaptı. Türk devleti bu Kürt çıkışı karşısında yenildi ve büyük bir hezimete uğradı" dedi. Şiddetin devrimcileri sindirdiğini, ama Kürtlerin güçlerini korumasından dolayı sistem güçleri tarafından "özel proje”lerin devreye konulduğunu dile getiren Gerger, "Bu projenin bir ayağı şiddet, ikinci ayağı uluslar arası destek, üçüncü ayağı ise acı ilacı biraz daha yaldızlayarak reform yapmaktı. Bir şeyler yapalım adı altında göz boyamak amacıyla reform yapacağız dediler. Sistem güçleri Türkiye'de yöntemde değişikli yapacağız diyerek, şiddetin yanına reform da getirerek aşamalı olarak PKK'yi tasfiyeyi plandı. Liberal tasfiyede ilk olarak PKK'nin silahlı kanadını tasfiye edileceği planlanmıştı. Ve PKK'nin silah bırakması bu nedenle bu kadar dillendiriliyordu" dedi.

'Türkler 100 sene sonra bile kendini toparlayamaz'

Türkiye'de yaşanan değişikliklerin nedeninin Kürt hareketinin güçlü olmasından kaynaklandığını ifade eden Gerger, bu aşamadan sonra Kürtlerin kandırılamayacağının altını çizdi. Suriye'de yaşanan gelişmeleri değerlendiren Gerger, "Türkiye eğer, statülü iki Kürt ülkesiyle komşu olsaydı tasfiye politikalarını bu kadar rahat yürütemezdi. Rojava'da Kürtler statü kazanmıştır” dedi. Türk devletinin "Irak'ta yoktuk Suriye'de varız" dediğini belirten Gerger, "Suriye'de bir Kürt devleti kurulmasın diye Türk devleti El Kaide örgütüne bile destek veriyor. Ama Suriye'ye giremedi. Buna Amerika izin vermedi, ama ikinci politika olarak tampon bölge oluşturdular Rojava'da" dedi. “Gelinen aşamada Türkiye'de barış çıkmaz” diyen Gerger, "Kürtlerin her parçada kendi imkanlarına göre gösterdiği direnişle, kazanımlarla mutlu olabilir. Bu nedenle Kürtler ilk dinamik güçlerini çatlatan, parçalayan kazanımlara bakmalı ve orasını esas almalıdır" diye konuştu. Son olarak KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık'ın HPG'lilerin geri çekilmesiyle ilgili yaptığı açıklamaya değinen Gerger, "PKK, 'Eğer savaş isterseniz savaşırız' diyor. Yeniden çatışmaların çıkması çok büyük karamsarlıklar getirecektir Türkiye'ye. Bu süreç çökerse Türkiye bunu kaldıramaz. Bu günkü mevcut durumunu koruyamaz. Ama Kürtler bir biçimden kendini kurtarabilir. Ama Türkler 100 sene sonra bile kendini toparlayamaz. Bu nedenle asıl Türkiye kaybeder" diye konuştu. DİHA

Yorum Ekle