Ehmedê Xanî'nin ölümsüz eseri Mem û Zin'de
Siti, Zin ile Tacdin ve Memo'nun Cizir Sahnesinde Karşılaşması
Newroz gününü Cizre'nin Sokak ve mahallelerinde kutlamayı planlayan Xani'nin Siti, Zin ve Tacdin Memo'ya acaba kırgınlığı mı vardı? Genel halk kitlesi kırlara, baharlara koşarken neden böyle davrandı? Bu sorunun cevabı Mem û Zîn senaryosunun özetidir.
Sosyoloji tarihi medeniyetler şehirlerde kurulur, diyor. Bu kuralın coğrafyamızda kanunlaşması büyük insan ikinci öğretmen Farabi'ye aittir. Xani onu saygı ile dinlemiş, tavsiyesine uymuştur.
O iki delikanlı, değişik giysiler içinde
Gezip dolaştıkları zaman KENTİN içinde
Acayip bir şey göründü birden karşılarında
Bir parça bile akıl kalmadı hiç, başlarında
Gördüler ki bütün sokaklarda ve mahallelerde
Tüm sokaklarda, odalarda ve tüm pencerelerde
Yüzlerce taze genç, ki benziyorlardı servilere
Bürünmüş olarak değerli ipekli giysilere
Kız, delikanlı ve çocuklarda beş yüz kadar
Yaşlı erkek ve kadınlardan bir o kadar
Her türden erkekler ve de dişiler
Ki bazıları çıplak, bazıları giyiniktiler
Bir bölümü kodaman ve büyük insanlar
Bir bölümü de sıradan ve küçük insanlar
Kimisi yalın ayaktı onların kimisi başıkabak
Her baş top olmuş kaşoya dönmüş her ayak
Erkek giysili, makyajlı Siti ve Zin şehir içinde gezinince halkta değişik cinste karışıklığa sebep oldular. Buna sebep olanların cazibeli yüz ve bakışları diye ifade edildi. Bu olaydan anladığımız hukuk ve özgürlük güzelliklere kapalı, örtülü şekilde de olsa halkla karşılaşırlarsa halkın genel yaşamında birçok olumsuzluklara sebep olur.
O kavramların muhatap adreslerinin belirlenmesi gerektiğini Xani deneyle test ediyor. Halkın içine kamuflajla elbiseyle dolaşan Tacdin ve Memo halk içindeki bu çelişkili hali seziyorlar. Olar da halkta ne olduğunu gözleriyle izliyorlar. Gençler, yaşlılar, kızlar, delikanlılar, çocuklar bazıları çıplak, bazıları giyinik, bir bölümü kodaman, bir bölümü fakir yalınayak, başıkabak beş yüz kadar bölümü ne yaptıklarından habersiz hareket halindeydiler. Tıpkı başları top gibi içi boş vücutları kaşoya (yani çevgene, eğri başlı oyun sopası) benzer halde yerden havalara kalkıp inen haldeydiler. Yani şuursuzca hareket ediyorlardı.
Tacdin ve Memo bunun sebebini sordular. Çünkü onlar insan topluluklarının sembolüydüler. Akıl ile hareket etmeliydiler. Soruyu yaşlı adama Tacdin sordu. Ey doğru yolu gösteren Hızır. Bu belalı kargaşanın sebebi nedir? O, sebebi iki güçlü yiğit dedi.
Peki kılıçları ve altı kenarlı gürzleri mi var? Yoksa oklu ve hançerli midirler? Hayır dedi ihtiyar. Gamze ve bakışlarıyla insanları öldürüyorlar.
Burada Tacdin ve Memo'nun gençliğinin ve Kürt yaşam kültüründen öteye deneylerinin de olmadığı da ifade edilmiştir. Tarih boyunca mertlikleri, yiğitlikleri ile övünürler. Bu kargaşayı çıkaranların vasıflarını Hızır baba'dan öğreniyorlar. Hızır Baba Xani kimliği ile onları eğitmektedir.
Xani telmihle düşüncesinin ipuçlarını okuyucuya söylüyor. Hukuk ve özgürlüğün eşleşeceği otorite ve aydın halk kitesi olmasa anarşinin kaynağı oluşur. Halkın bir bölümü kamuflajlı iki genç kızı görmeden, algılamadan onların endamlarına, bakışına göre hareketlendiler. Yani halk bu mefhumları bilmiyor. Onların içerikliğini özümseyemez. Onlara bunları öğretecek kurumları oluşmadan hiçbir olumlu sonuca ulaşılamaz. Er veya geç kurum sembolleri simgeli belirtilen kavramları tanıyacaklardır. Onlar sosyal bilimin takvimine göre evlenip tek'e dönüşeceklerdir. Önce hukuk devlet birleşmesi, zaman içinde hürriyetçi nizam düğünü kurulacaktır. Bu sentezler kırda, bayırda değil ŞEHİR mekânının kolları arasında yerleşip medeniyet adını alacaktır.
Xani ve Memzalar-H. MEM