Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Av. Nahit Eren de, JİTEM davası sanıklarından 5'i için gözü kapalı tahliye kararı veren Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tutuklu vekiller ile ilgili tavrına tepki gösterdi.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ı tahliye ettiren Anayasa Mahkemesi (AYM) kararının ardından tutuklu BDP'li 4 milletvekili ile Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş'ın tahliyesi için avukatlar, 6 Aralık günü Diyarbakır 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemeleri'ne başvurdu. Başvurulardan sonra bir süre bekleyen her iki mahkeme, daha sonra başvurulara ilişkin TMK 10. madde ile görevli savcılardan mütalaa istedi. Bir savcı Urfa Milletvekili İbrahim Ayhan'a ilişkin mütalaa hazırlayıp, mahkemeye sundu. Savcı, mütalaasında AYM'nin gerekçeli kararına gerek olmadan Ayhan'ın tahliye edilmesini talep etti.
Cemaat-AKP çatışmasının yargı ayağı mı?
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan tutuklu milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak ve Kemal Aktaş'a ilişkin Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şahin ise, avukatlara, "AYM'nin gerekçeli kararı olmadan mütalaa hazırlamam" dediği belirtildi. Avukatlardan da alınan bilgilere göre, cemaat ile AKP arasında uzun bir süredir başlayan ve dershanelerin kapatılması kararı üzerine alevlenen çatışmanın Diyarbakır Adliyesi'ndeki hakim ve savcılar arasında da yaşandığı iddia ediliyor. Tahliye taleplerine ilişkin bir savcının, BDP Milletvekili İbrahim Ayhan için "Tahliye için Anayasa Mahkemesi'nin kararı yeterlidir. Gerekçeli karara gerek yok" demesi ile TMK 10. madde ile yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şahin'in 3 vekil için "AYM'nin gerekçeli kararını bekliyorum" demesinin de bu çatışmanın sonucu olduğu ileri sürülüyor. Genel olarak hâkim ve savcıların, milletvekillerinin tahliye başvurusunu zamana yaydığı iddia edilirken, Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Av. Nahit Eren, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu yargılanan milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak ve Kemal Aktaş'a ilişkin bugün Cumhuriyet Savcısı Mehmet Şahin ile görüştü.
'Ülkenin iki yakasında farklı hukuki uygulama ile karşı karşıyayız'
Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Av. Nahit Eren, savcının mütalaasını hazırlamamasına gerekçe olarak AYM'nin gerekçeli kararını gösterdiğini belirtti. Savcının tutumunun "rahatsız edici bir durum" olarak belirten Eren, AYM kararının tüm milletvekilleri için uygulanması gerektiğine dönük kamuoyunda ciddi bir beklenti olduğuna işarete etti. Fakat yargının özellikle bölge ve Kürt sorununa ilişkin verdiği kararlarda direnç göstermesinin büyük bir hayal kırıklılığına yol açtığını dile getiren Eren, "Yani ülkenin iki yakasında farklı hukuki uygulama ile karşı karşıyayız. Sayın savcıya, Balbay hakkında verilmiş bir mahkumiyet olmasına rağmen gerekçeli karar beklenmeksizin tahliye kararı çıktığını, fakat Diyarbakır'da ki dosyalar açısından henüz bir hüküm tesis edilememesine rağmen bu kararın dikkate alınmamasının çok rahatsız edici bir durum olduğunu söyledik. Yargılamanın sevk maddelerine baktığımız zaman da birisi hakkında 30 yılı aşkın ceza verilmiş. Ancak bizim müvekkillerimize itham edilen suçlamaya ilişkin beraat edecekleri kanaatindeyiz. Olası bir cezalandırma durumunda da yasal ceza miktarı Balbay'ın almış olduğu cezanın 3-4'e birine tekabül edecek bir cezadır. Bu durumda bile tutukluluğun halen devam etmesi hususunda rahatsız verici oluyor" dedi.
'Savcılar arasında bir sıkıntı hissi bize yansıdı'
Mahkemeye başvurdukları günden sonra kararın çıkmayışının savcılar arasında bir sıkıntının olduğu hissinin kendilerine yansıdığına işaret eden Eren, ilk gün Salı daha sonra Çarşamba günü verilmesi beklenen karara ilişkin bugün 6. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı ile görüştüklerini söyledi. Fakat savcının ısrarla AYM'nin gerekçeli kararını bekleyeceğini söylediğini ifade eden Eren, "Tabi biz bunun doğru bir yaklaşım olmadığını, tüm Türkiye'de bu gerekçenin bilindiğini, asıl meselenin AYM'nin 19. maddesindeki uzun tutukluluk süresinin olduğunu ve seçim rantına ilişkin olduğunu ve gerekçe beklenmeksizin karar verilmesi gerektiğini talep ettik. Ancak kendisi bize şu aşamada bir mütalaa veremeyeceğini söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin kararı bağlayıcı bir karardır. Bütün yargı organlarını bağlayan bir karardır. Bize yorum yapma ihtimali bile bırakmayan bir karardır. Anayasa Mahkemesi'nin kararı sadece milletvekilleri için değil, uzun tutukluluklara ilişkin tüm bireylere seçilmiş olsun ya da olmasın her kesin tahliye talep edebileceği genel bir karar vermiş. Ancak ısrarlı şekilde Sayın Savcı gerekçeyi görmek istediğini söyledi" diye kaydetti.
Mahkeme son olarak JİMEM elemanlarını tahliye etti
Kürt siyasetçilerine dönük olumsuz tutumunu sergilemeye devam eden Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ve görevli savcısının, talep ve kararlarında, Şırnak'ın Cizre ilçesinde 1993-95 yılları arasında işlenen 52 faili meçhul cinayetle ilgili JİTEM davası sanıklarından Korucubaşı Kamil Atak, oğlu Temel Atak, kardeşi Kukel Atak ile itirafçılar Abdulhakim Güven ve Hıdır Altuğ'u tahliye etmiş ve bu karar tepkilere neden olmuştu.diha
