AKP döneminde borçlanma oranı giderek daha derinleşen gelir dağılımı ve hayat pahalılığı karşısında oldukça yetersiz kalan reel ücretler ışığında sürekli bir artış eğilimine girdi.
2008 yılında 117 milyar 133 milyon olan bireysel kredi toplam tutarı, 2011 yılında 223 milyar 893 milyona ulaşırken, 2012 yılının 3 aylık dönemi sonucunda toplam borç miktarı 229 milyar 943 milyona ulaştı.
KART BORCUNDA ARTIŞ YÜZDE 3900
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından her ay düzenli olarak yayınlanan verilere göre, AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılının aralık ayında 6 milyar 360 milyon lira olan kredi kartı borcu, 2012 yılının temmuz ayında 238 milyar 302 milyon liraya ulaştı.10 yıl içerisinde artan kredi kartı borç oranı yüzde 3900'u buldu. Sadece son yıldaki artış oranı ise yüzde 30 oldu.
HARCAMALARIN YÜZDE 22'Sİ MARKETE
KESK Araştırma Enstitüsü tarafından geçtiğimiz hafta açıklanan Yıllık Alım Gücü Karşılaştırması sonuçları ise halkın alım gücünün düştüğü, yurttaşların yaşamlarını idame ettirebilmek için kredi kartlarına bel bağladıklarını gösterdi. Rapor, yurttaşın kredi kartı harcamalarının yüzde 22'si ise market ve gıda harcamalarından oluşturduğunu ortaya çıkardı. Borçlanma detayları incelendiğinde, borçlanmanın sadece yüzde 50'sinin ihtiyaç ve geçim için yapılıyor olması, gittikçe genişleyen bir nüfusun yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamada borçlanmaktan başka çözüm bulamadığını gösterdi.
TAKİPTEKİ ALACAKLAR ZİRVEDE
Yurttaşın borcunu ödemekte gittikçe zorlandığına dair en önemli verilerden birini ise bankaların takibe düşmüş tüketici kredi alacakları oluşturuyor. Geçtiğimiz hafta BDDK tarafından açıklanan 'Türk Bankacılık Sektörü Genel Görünüm Raporu'nda, 2012'nin ilk 9 ayında takibe düşen tüketici kredilerindeki artışın yüzde 26.7'yi bulduğu açıklamıştı. Takipteki bireysel krediler içerisinde ise en yüksek artışların 819 milyon TL ile ihtiyaç ve diğer tüketici kredilerinde ve 534 milyon TL ile kredi kartı alacaklarında görüldüğünü açıklayan BDDK, 9 ayda yarım milyar liralık kredi kartı alacağının batık hale geldiğini ortaya koymuştu.
KİM NE DEDİ?
Prof. Dr. Aziz Konukman:Krizin ardından dünyada tüketim azaldığı için Türkiye 2010 ve 2011 yıllarında iç talebe dayalı büyümek zorunda kaldı. Ancak Türkiye'deki emekçilerin geliri artmadı bu insanlar kredi ve kredi kartı kullanmak zorunda kaldı. Bu yıl ise iç tüketimi azaltmak, büyümeyi yüzde 8.5'ten 4'e çekerek frene basmak istediler. Hükümetin planlarına baktığımızda 2013'ten itibaren tekrar iç talebe dayalı bir büyüme öngörüyor. Lâkin vatandaşın gelirinde bir artış yok. Kredi ve kredi kartı borçları zaten çok yüksek seviyelerde. Halk bu şekilde harcamaya devam edemez. Hanehalkı geliri içindeki borç miktarının oranı halihazırda çok yüksek. İnsanlar geleceğini tüketmek, bankalara ipotek etmek zorunda kalacak ve bu çok tehlikeli. Hükümet bu temel tercihleri yüzünden çok zor günler yaşayacak. AKP'nin ekonomideki inişinin başladığını düşünüyorum.BİRGÜN