ANKARA - BDP Grup başkan vekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken, paralel devletin ve yolsuzlukların araştırılıp açığa çıkarılması için Meclis Araştırması açılması istemiyle Meclis Başkanlığı'na araştırma önergesi verdi. Yolsuzluklara ilişkin verilen önergenin gerekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu yana seçilmiş siyasetçilerin ve atanmış bürokratların bizzat organizasyonu içerisinde bulunduğu veya aracı oldukları yolsuzluk olaylarının sürekli gündemde bulunduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Bu tarihsel hafıza ile beraber yolsuzluğun az gelişmiş demokrasiler ve şeffaflık ilkesini öncüllemeyen yönetim anlayışlarında var olduğu bilinen bir gerçektir. Özellikle güçler ilkesi ayrılığının siyasi ve idari anlamda netleşmediği, resmi ideolojinin tüm ayrı güçleri bir çatı altında topladığı yönetsel anlayışlarda yolsuzluk gündelik hayatın bir gerçekliği haline dönüşmektedir. Türkiye'de yolsuzlukla yüzleşme anlamında ciddi bir hakikat arayışı gereklidir. Türkiye'nin başta Kürt sorunu olmak üzere köklü sorunları çözememesinden kaynaklı gelişemeyen demokrasi kültürü ve hukuk devleti niteliği siyasilerin, bürokrasinin ve finans çevrelerinin içerisinde olduğu yolsuzluk girişimlerine zemin hazırlamıştır" denildi. Önergede, son dönemde Türkiye'de yolsuzluğun gündemleşmesi, yapılan bir polis operasyonu ile gerçekleşmiş, tipik bir yolsuzluk döngüsünü ortaya çıkaracak şekilde insanların gözaltına alındığı belirtilerek, "Son habere göre de çocukları gözaltına alınan dört Bakan hakkında fezleke hazırlandığı belirtilmekte, bunun bir iddia olarak bile var olması vahameti arttırmaktadır. Türkiye'de acilen ve derinlemesine bir yolsuzlukla yüzleşme ve gerçeklerin açığa çıkarılması sürecine ihtiyaç vardır. Yolsuzlukta, seçilmiş siyasiler ve bürokrat kişiler arasındaki ilişkilerle beraber değerlendirilmeli, Türkiye'de dönemsel resmi ideoloji nüvelerinin de yolsuzluklara etkisi dikkate alınmalıdır. Gerek son günlerde ortaya çıkan yolsuzluk iddialarının araştırılması gerekse de Türkiye'de kurumsallaşmış olan yolsuzluk olgusunun açığa çıkarılması için bir Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz" denildi.
'Paralel devletin araştırılması elmezdir'
BDP Grup başkan vekilleri tarafından paralel devletin araştırılması amacıyla verilen önergenin gerekçesinde ise, şunlar kaydedildi: "Türkiye'de demokratik kültürün yerleşememesi, hukukun üstünlüğünün sağlanamaması ile özgürlükler ve kimlik haklarının sağlanması önündeki en büyük engellerden biri derin devlet ve paralel devlet yapılanmalarıdır. Bu yapılanmalar, devletin içine yerleşmiş ve devlet yetkisini kullanan kişi ve/veya grupların devlet-birey meşru bağ sınırını aşan şekilde şiddet kullanmaları veya psikolojik harp yöntemlerini kullanıp kendilerine istifade sağlamak üzere hareket etmektedir. Yine bu yapılanmalar, devlet veya kamuoyunu dolaysız olarak etkileyen kurum ve gruplaşmaların içerisine yerleşirken aynı zamanda uluslararası istihbarat örgütleri, çıkar grupları, finans grupları, medya organları ile de iç içe bir yapılanmaya sahiptirler. Bu yapılanmalar yolsuzluklar ve devletin gücü ile yasaların ihlal edilmesi üzerinden operasyonlarını gerçekleştirmektedir. Paralel ve derin devlet söz konusu olunca Türkiye siyasetinin son dönemlerine özel bir parantez açmak gerekir. KCK operasyonları ile Kürt siyasi hareketini boğmak isteyen derin güçler, demokratik siyaset hakkını kullanan tüm Kürtleri paralel devlet örgütlemek iddiasıyla yargılamış, bu yargılama neticesinde Kürt halkının on bin civarında meşru siyasi temsilcisi cezaevlerine atılmıştır. Demokratik siyaset talepleri, Kürt sorununun müzakereye dayalı çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi istenci derin yapıların yürütme ile birleşerek boğulmaya çalışılmıştır. 2012 yılı ilk ayları itibariyle Kürt sorununun müzakereye dayalı çözümü ile Türkiye'nin demokratikleşmesini esas alan ve Sayın Abdullah Öcalan ile müzakere edilmesi üzerinden başlatılan barış sürecine yönelik de paralel yapılanmaların süreci bitirmeye yönelik müdahillikleri vardır. Bu müdahilliğin amacı, Türkiye'de iç savaş çıkarmaya varacak şekilde bir şiddet sarmalını yeniden başlatmaktır. Tüm bunlardan hareketle Türkiye Cumhuriyeti kurumlarına yerleşmiş, gücünü kamu otoritesinden alan, çeşitli uluslararası bağlantıları bulunan ve son dönemlerde üst düzey bürokrat ve seçilmişler tarafından da ismi açıkça telaffuz edilen paralel devlet ve derin devlet yapılanmalarının açığa çıkarılması, demokratik teamüllerin ve hukuk normlarının geçerli olduğu bir sisteme geçilmesi Türkiye'nin bir iç savaş durumuna geçmemesi ve demokrasi ile hukukun başat kılınması için elzemdir."DİHA