SON DAKİKA

'Başbakan önce devlet korumasındaki çocukların yaşadıkları ile ilgilensin'

İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, Erdoğan'ın toplumun yaşam biçimine müdahaleyi bırakıp devlet koruması altında olan çocukların yaşadıklarıyla ilgilenmesi istedi. 07 Kasım, 2013 06:12 Güncelleme: 07 Kasım, 2013 06:12 'Başbakan önce devlet korumasındaki çocukların yaşadıkları ile ilgilensin'

İSTANBUL - Başbakan Erdoğan'ın aynı evlerde kalan kadın ve erkek üniversite öğrencileri üzerinden "Muhafazakar demokrat bir parti olarak herkesin çocukları bize emanettir. Buna izin vermeyiz, devlet olarak müdahale ederiz" şeklindeki açıklamalarına tepkiler sürerken, diğer yandan da dikkatleri devletin koruması altında olan çocuklara çevirdi.

Çoğu zaman taciz, tecavüz ve şiddetle gündeme gelen Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) ait Kız Yetiştirme Yurtları ile cezaevlerinde çocukların yaşadığı sıkıntılara değinmek yerine öğrenci evlerinde kadın ve erkek öğrencilerin birlikte yaşamasına ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın sözlerini İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş ile İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi değerlendirdi. İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, Erdoğan'ın toplumun yaşam biçimine müdahaleyi bırakıp devlet koruması altında olan çocukların yaşadıklarıyla ilgilenmesi gerektiğini vurgularken, İHD Şube Başkanı Ali Tanrıverdi ise, cezaevlerindeki Kürt çocuklarının yaşadığı şiddet, taciz ve tecavüzü hatırlatarak, "Bu duyarlılığı acaba Kürt çocuklarına neden göstermiyorsun?" diye sordu.


'Kendisine emanet edilen çocuklara baksın'

Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarını toplumu muhbirliğe teşvik etmeye dönük olarak değerlendiren İzmir Baro Başkanı avukat Sema Pekdaş, hükümetin "yaşam tarzına yönelik dayatmalarıyla" toplumda algı yaratma peşinde olduğunu söyledi. Öğrenciler üzerinden toplumsal bir baskı kurmanın kimsenin hakkı olmadığını belirten Pekdaş, "Hukuk devletinde yaşam biçimine dönük kontrol hiç kimsenin haddi değil. Öncelikle devlet kendisine emanet edilen çocuklarla ilgili olarak, yetiştirme yurtlarında yetiştirdiği çocuklarla ilgili olarak her türlü tedbiri almak durumundadır. Medyada bu konudaki tartışmalara, haberlere baksınlar ve o çocukların yaşamının nasıl olduğunu görsünler. Devlet öncelikle o çocuklara sahip çıkmalı, o çocuklara güvenceli bir ortamda yaşamasını sağlamalı, onların çocuk haklarına sahip çıkmalı. Topluma ahlak polisliği yapmayı bıraksınlar. Başbakan insanlara mobbing uyguluyor. Bu kabul edilmezdir" diye konuştu.

'Bu hassasiyet Kürt çocuklarına niye gösterilmiyor?'

Toplumun sorunlarını dikkate aldığını ileri süren Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulunan Mersin İHD Şube Başkanı Ali Tanrıverdi ise, cezaevlerindeki Kürt çocuklarının yaşadığı şiddet, taciz ve tecavüzü hatırlatarak, "Bu duyarlılığı acaba Kürt çocuklarına neden göstermiyorsun?" diye sordu. Kürt çocuklara sokak ortasında gözaltına alınırken, şiddet uğrarken, hatta ailelerine gözdağı verilirken Başbakana "Neden bu kadar hassasiyet göstermiyorsun?" sorusunu yönelten Tanrıverdi, "Başbakanlığa, Cumhurbaşkanlığına ve devletin tüm kurumlarına bu çocukların durumuna ilişkin yaptığımız tüm başvurularda tam tersi sonuçlar aldık.

 

Olayı ortaya çıkaranlar cezaevlerine atıldı. Ailelere baskı kuruluyor, ajanlaştırmaya çalışılıyor, Mersin'i terk ettirmeye çalışıldı ya da birçoğu cezaevlerine gönderildi. Bu kadar hak ihlaline karşı duyarsızlığı sürerken, diğer yandan toplumun tüm kesimlerine karşı duyarlıymış gibi ülkenin en önemli sorunun üniversiteli geçlermiş gibi göstermek de neyin nesi?" diye sordu. DİHA

Yorum Ekle