Görevden alınan bakanlar yeni bakanlara görevlerini devretti. Devir teslimlerde adı yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda geçen bakanların konuşmalarında "Komplo" vurgusu yapması dikkat çekti.
Bakan çocuklarının tutuklandığı 3 bakanın ise istifa ettiği rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası Başbakan Erdoğan dün yeni kabinesini açıkladı. İsimlerin açıklanması sonrası bugün bakanlıklarda görev devir teslim törenleri yapıldı. Adalet Bakanlığın'daki törende Bakan Sadullah Ergin görevini Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a devretti. Sadullah Ergin, devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, Adalet Bakanlığı'nın önemli adımlara imza attığını belirterek, "Alınan tedbirler sonucunda Türkiye'nin Bürüksel karnesinde önemli adımlar oldu. En çok ihlal alan ülkeler sıralamasında bir gelişme yaşandı. Başvuralar azalmaya başladı. İnsan hakları alalında ortaya konulan mücadele yerine gelmiştir. İnşallah bizden sonra bunları daha da ileri taşıyacak bir arkadaşıma görevi devrediyorum. Yargı sisteminde yapılan değişimlerin sonuçlarının vatandaşa ulaşması noktasında beklentimiz var. Uzun yargılamalara ilişkin şikayetlerin azalmasını beklediğimiz bir döneme giriyoruz. İnşallah değişim cezaevi dosyalarında da sağlanır. Yargıtay ve Danıştay'ın bekleme süreleri kısalacak" diye konuştu. Ergin, yapılan çalışmaların sonucunun ise önümüzdeki dönemde olacağını düşündüklerini belirtti.
Bozdağ: Bu yükün altından kalkacağız
Yeni Adalet Bakanı Bekir Bozda ise yaptığı konuşmada, Ergin'e teşekkür etti. Bozdağ, Türkiye'de Ergin'in döneminde önemli değişikliklerin yaşandığını savunarak, "Zor bir sorumluluğu devir aldığımı altına girdiğimiz sorumluluğun farkındayım. Bu yükün altından kalkacağız. Burada çok donanımlı kadrolar var.
Ergün'den imalı açıklama
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndaki törende Nihat Ergün görevini, Fikri Işık'a devretti. Törende konuşan Ergün, servet, şehvet ve şöhret arzusunun insanı yoldan çıkaracağını belirterek, "Allaha şükür parayla pulla işimiz olmadı. Makamların mevkilerin başından beri geçici olduğunu biliyoruz. Diğer konularla da yakın bir işimiz olmadığını herkes yakından bilir. Bu konularda gönlümüz rahat. Dostlarımızın da sevenlerimizin de gönlü rahat olsun. Devlette kendini yöneten birim olamaz. Bizim için zaman dolmuş oldu, görev tamamlandı. Sivil süreç başlamış oldu. Bu süreçte yeni dönemde görev alan Fikri Işık kardeşime teşekkür ediyorum" dedi. Fikri Işık ise çıtayı daha yukarı taşıyacaklarını söyledi.
Bağış: Hesaplaşmayı değil helalleşmeyi bize öğrettiler
AB Bakanlığı'nda ise, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda adı geçen Egemen Bağış görevini Mevlüt Çavuşoğlu'na devretti. Bağış burukluk yaşamadan görevini devrettiğini savunarak, "Başbakanımızdan aldığımız terbiye bize hesaplaşmayı değil, helalleşmeyi bize öğretti. Mevlüt kardeşimin hep yanında olacağım, destekçisi olacağım. Ben bu ailenin bir neferiyim, askeriyim. Bu ailenin içine fitne sokmak isteyen bölmeye çalışanlar hep olmuştur. Bundan sonra da olacaktır. Bütün bu komploları ve tuzakları hayal kırıklığına birlikte uğurlayacağız. Bizim Başbakan ve AKP ile yol arkadaşlığımız pazara kadar değil, mezara kadar. Biz bu davanın adamıyız. Şu zorlu süreçte safları sıklaştırmanın farkındayız. Bugün hiçbir burukluk yaşamadan büyük bir gönül rahatlığı ile devrediyorum. Bu ülkeye ve bu millete beddua edenlerle değil ama hayır duası yapanlarla birlikte bu ülkeyi daha da yüksek noktalara taşımak için hep birlikte çalışacağız" dedi. AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Egemen Bağış ile ABD'de beraber öğrenci olduklarını belirterek, "Yaklaşık 24 yıl oldu. AB takımının kaptanlığını üstlenmenin sorumluluğunu ve gururunu yaşıyorum. İnşallah kendisi daha yüksek uluslararası görevlerde bulunur biz de ondan devir teslim alırız" diye konuştu.
Çağlayan'dan 'komplo' iddiası
Ekonomi Bakanlığı'nda da görev değişimi gerçekleştirildi. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda oğlu tutuklanan Zafer Çağlayan görevini Nihat Zeybek'e devretti. Törene görevini devreden Egemen Bağış'ın da katılması dikkat çekti. Törende konuşan Zafer Çağlayan, ustalıkla düzenlenen bir komplo ile karşı karşıya olduklarını ileri sürerek, inanıyorum ki Başbakan Erdoğan ve kadrosu olarak bizler bunları daha fazla rahatsız etmeye devam edeceğiz. Bu komplonun başladığı ilk gün 17 Aralık günü sabah Başbakan'dan görevimin affını istedim. Kendisi de görüşeceğimi söyledi. Zaten operasyonun başladığı gün ben görevimden ruhen ayrılmıştım. Beni tanıyanlar iyi bilir bu mevkilere doymuş olarak geldim. Ne ben ne de ailem hiçbir yanlış içinde olmadık. Çok çalışmaktan başka hiçbir hatamız yok. Bu iş er yada geç tüm yönleri ile ortaya çıkacak. Hayatında karakol yüzü görmemiş oğlum şu anda tutuklu. Çelik dövülerek su alır. Eskisinden daha fazla güçlü olduğumu gördüm. Bana düşmanlık yapanlara bunu haykırıyorum. Her şey gün gibi ortaya çıkacak. Olay tamamen hükümetimize yönelik bir olaydır. Olay Başbakan'a karşı kurulmuş olan bir olaydır. Bundan daha güçlü bir şekilde çıkacağız" dedi. Çağlayan kendilerinin kabahatinin faiz lobisinin ayağına basmak olduğunu savunarak, "Ayağına değil damarlarına basmaya devam edeceğiz. Bu noktada dış güçler etkili oldu. Amaç, faizleri AKP öncesinde olduğu gibi yükseltmektir" ifadesini kullandı. Çağlayan'ın konuşması sırasında gözlerinin dolması ise dikkat çekti.
Bayraktar'dan ılımlı konuşma
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda yapılan törende Erdoğan Bayraktar görevini İdris Güllüce'ye devretti. Bayraktar törende yaptığı konuşmada, "Başbakanımıza, partimize ve çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyor ve başarı diliyorum. 40 yıldır içinde bulunduğum bu davanın yara almadan yoluna yürümezi için yolumuza devam edeceğimizi söylüyorum" diye konuştu. Açıklamanın ardından Erdoğan Bayraktar'a Resmi Gazete'de yayınlanan görevden alma konusu sorulurken, Bayraktar bu soruya "O konu önemli bir şey değil" yanıtını verdi.
Güler: Keşke bu hançeri başkaları vurmuş olsaydı
İçişleri Bakanlığı'nda yapılan törende konuşan Muammer Güler, "Hiçbir dönemde bu kadar olayın yaşanmadığı bir dönem olmuştur. Böyle bir dönemde çalıştık" dedi. Güler, kendi dönemi içerisinde "çözüm süreci"nin ayrı bir önemi olduğunu savunarak, "Bugün bu sürecinin özenle korunması gerektiğini ifade ediyorum. Seçim güvenliği açısından yeni bakanımız ve arkadaşlar önemli görevler yapacak. Ben Başbakan'dan görevden affımı istedim. Dün itibari ile de bunu tebliğ ettik" diye konuştu. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna değinen Güler, "Yaptığımız hiçbir gayri yasal faaliyet olmamıştır. 41 yıllık meslek hayatımda hiçbir gayri işin içinde olmadım, olmam ve izin vermek. Bu konu ile ilgili aileme olan sorumluluğum nedeniyle her şeye hazır olduğumu buradan ilan ediyorum. Beklediğimiz tek şey kanuna, hukuka uygun, kanuni delillerle uygulanmış tuzaklanmamış dosyaların önümüze konulması. Operasyonun başından beri soruşturmaya hiçbir dahiliyetimiz olmamıştır. Zaten başından her şey kurgulanmış o şekilde sürdü" dedi. Güler, son olarak, "Bu yanlış hareket başka yerden gelmiş olsaydı. Keşke bu hançeri başkaları vurmuş olsaydı" ifadesini kullandı.
Görevi devralan İçişleri Bakanı Efkan Ala ise, Türkiye'nin 11 yılda bölgesinde gıpta edilen gelişmeler gösterdiğini ileri sürerek, siyasal istikrara yönelik çeşitli odaklar tarafından saldırılar yapıldığını savundu. Ala, "Sayın Başbakan'ın liderliğinde bir kadro olarak elimizden geleni yapıyoruz. Bundan sonra da bize düşeni fazlasıyla yapacağız. Kalkınmaların yoğunlaştığı dönemlerin hemen ardından bir takım olayların olması ve siyasi istikrara yönelik müdahalelerin olması tesadüf değildir. Bundan sonraki sorunları da aşacak güçteyiz" ifadesini kullandı. Bakan Ala, açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını ise yanıtsız bıraktı.
Öte yandan yeni İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın 2 Ocak günü Meclis'te ant içeceği öğrenildi. DİHA