Ağrı İli Kamu Hastaneleri Birliğine bağlı hastanelerde personel sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşmış bulunmakta öyle ki bazı birim ve üniteler kapanma noktasına gelmiştir.
Bu durum hem Ağrı'nın geneline hizmet vermekte olan Ağrı devlet Hastanesi, Ağrı Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi hem de ilçe hastanelerinde nitelikli sağlık hizmeti sunulma koşullarını ortadan kaldırmaktadır.
Hastanelerin kapasitesi ve hizmet verdikleri nüfus göz önüne alınarak belirlenen personel sayısı ile hâlihazırda aktif olarak hizmet üretmekte olan personel sayısı arasında ciddi farkların olduğu tarafımızca tespit edilmiş, mevcut durum ilgili makamlara görüşme suretiyle aktarılmış ancak herhangi bir çözüm üretilememiştir.
Konunun vahametinin anlaşılması açısından sağlık emekçilerinin içerisinde bulundukları çalışma koşullarına dair bazı verileri kamuoyunun bilgisine sunmakta fayda görüyoruz;
Benzeri koşulların birliğe bağlı tüm hastaneler ve tüm birim ve üniteler için geçerli olduğu bilinmelidir. Servislerde çalışan hemşireler personel sıkıntısından dolayı aylık çalışma saatlerinin çok üstünde çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Personel sıkıntısı ebe, hemşire, tekniker, teknisyen, hekim fark etmeksizin bütün unvanlar için geçerli. Bu durum sağlık emekçilerinin olması gerekenin çok üstünde çalışmasıyla sonuçlanmaktadır. Ağrı genelinde emek veren sağlık emekçilerinin aylık çalışma ve fazla mesai verileri incelendiğinde mevcut durum bariz bir şekilde ortaya saçılacaktır.
Her ay çalışması gereken saatlerin çok üstünde ve performans baskısı altında çalışmak zorunda bırakılan sağlık emekçileri nitelikli sağlık hizmeti sunamadıkları gibi ciddi bir yıpranma ve hatta sağlıklarından olma gibi durumlarla karşı karşıya bırakılmaktadır. Örneğin; radyasyona maruz kaldıkları için çalışma saatleri yasayla düzenlenen radyoloji çalışanları öngörülen sürelerde çalıştıkları halde ağır ve kronik hastalıklara yakalanırken böylesi ağır çalışma koşullarının ortaya çıkaracağı sonuçlardan kaygı duymaktayız.
Personel sıkıntısı hastaneler arası görevlendirmelerle giderilmeye çalışılıyor ancak sıkıntının genel olması nedeniyle bu girişim de çözüm olamıyor. Üstelik bu durum sağlık emekçilerinin iş yeri güvencesini de ortadan kaldırmaktadır.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi hastanelere yönetici atanırken hiçbir şekilde liyakat aranmaması ve siyasal iktidarın yerel ayaklarının tek söz sahibi olması, yine bu odakların hastanelerin iç işleyişine pervasızca müdahaleleri ve yöneticiler üzerindeki baskıları sorunların farklı boyutu hatta önemli bir nedeni olarak orta yerde durmaktadır.
Biz sağlık emekçileri böylesi ağır koşullar altında sağlık hizmeti vermeye çalışırken 13 Mart 2015 tarihinde insanca yaşam ve çalışma koşulları talebiyle Türkiye genelinde birçok sendika ve meslek örgütü ile ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz bir günlük GREV'in hemen öncesinde başbakan nöbet ücretlerine zam yapıldığını kendince müjdelemişti. Sağlık emekçilerine müjde olarak sunulan bu zammın göz boyamadan ibaret olduğunu kamuoyunun da bilmesini isteriz.
Nasıl mı?
Sağlık iş kolunda emek veren sağlık emekçileri döner sermaye olarak bilinen ek ödemelerden faydalandırıldığı için temel ücretin en düşük olduğu devlet memuru kategorisin delerdir. Sağlık emekçilerine ödenen ek ödeme, nöbet ücreti gibi ödemeler hiçbir surette emekliliğe yansımamaktadır. Yani çalışma koşulları ve nöbet usulü çalışmaktan kaynaklı yıpranan ancak ne yıpranma payı ödemesi alan ne de yıpranmadan kaynaklı erken emeklilik hakkı tanınan sağlık emekçileri düşük temel ücretlerden kaynaklı emeklilikte de sefalete mahkûm edilmektedir.
Allanıp pullanıp kamuoyuna sunulan sağlıkta dönüşüm programının ve sıkça propagandası yapılan sağlık alanındaki iyiye gidişin gerçeği yansıtmadığı Ağrı'daki mevcut durumla bir kez daha açığa çıkmıştır.
Çağrımız ve uyarımız sağlık emekçilerinin modern köleliğe dönüşen çalışma koşullarının acilen, zaman kaybetmeksizin düzeltilmesi. İnsanca yaşam ve çalışma koşullarının sağlanmasıdır.
SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI AĞRI ŞUBESİ