Spor, "dostluk, kardeşlik, centilmenliktir". Amacı ise, gençleri kötü alışkanlıklardan kurtarıp; sağlıklı ve ahlaklı bir yaşamı seçmelerine yardımcı olmaktır. Bu güzel amaçlara bizi yönlendiren sporun, yöneticilerinin üzerine düşen görev ise, sporcuları "sigara, alkol, uyuşturucu ve aynı zamanda kavga, şiddet gibi" kötü alışkanlıklar olan durumlardan uzak tutup, topluma faydalı bireyler kazandırmaktır. Eğer spor yapıyor ve yaptırıyor isek; zeki, çevik ve ahlaklı sporcular yetiştirmemiz gerekmiyor mu?
Değerli Ağrılı sporseverler sizlere soruyorum bizleri futbolda şiddette götüren olgu nedir? Ağrı'da Futbol nereye gidiyor? Kim veya Kimler bu işin arkasında ve ne yapmaya çalışıyorlar hiç sordunuz mu kendinize? Bana soracak olursanız; futbolun götürülmeye çalışıldığı yer çok vahim. Çünkü bu camiada olanların bazıları hesaplaşma peşindeler. Durum böyle olunca ŞİDDET ön plana çıkıyor. Evet, DOSTLAR işin en kötü yanı da, futbol kulüplerini yönetenlerin bazılarının spora hizmet adına değil; sadece ŞOVMENLİK yapmak için yönetimde görev almalarıdır.
Ağrı'da Spor Adamlarının verdiği demeçler ve yaptığı hatalar taraftarlar arasına pimi çekilmiş bomba gibi bırakılıyor. Neden olumlu ve ılımlı yaklaşmıyorlar? Futbolun rengini bozanlar taraftar değil, kendi başarısızlıklarını ört bas etmek ve gündemi değiştirmek için futbola yön veren kişilerdir. Artık sahalardaki bu şiddete dur deme zamanı gelmedi mi sizce? Bize emanet edilen Üniversite Spor Tesislerini yakıp yıkma yerine, sahip çıkma zamanı gelmedi mi değerli AĞRILI sporseverler?
Bugün bazı haber sitelerinde İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Sayın İrfan ASLAN'ın spor düşmanı ve Ağrı'ya hizmeti engelleyen bir kişi gibi gösterilmesi, çok büyük bir yanlış ve büyük bir saygısızlıktır. Üniversitenin spor tesislerini Ağrı'da pek çok spor kulübü ve sporcu kullanmıştır ve kullanmaya devam etmektedir. Kendi hatalarını görmeden, sadece Ağrı ilinde değil neredeyse tüm Türkiye'de ender bulunacak kadar güzel olan bu tesislere hiç kimsenin zarar verme hakkı yoktur. Kendi verdiğimiz zararı görmeden, kapıları, pencereleri parçalayarak spor tesislerine verilen zararları dile getirmeden ve dahası Gerekli İzinler Alınmadan, bu tesisler bize farklı sebeplerden verilmiyor diyerek öküz altında buzağı aramak, bundan dolayı insanlara niyet isnat etmek ahlaksızlıktır.
Bu güne kadar stadyumu istedikleri gibi kullanırken bir teşekkür bile etmezken, tüm maçlarda stadyumun gördüğü zararları hiç umursamazken, şimdi sürekli zarar gören bir tesisin engellenmesi kadar doğal bir durum olmamasını da anlayışla karşılamak gerekir.
Sadece sportif anlamda başarıya odaklanma, ahlaki ve kişisel gelişimi önemsemeyen kişiler ve kulüpler, ne sportif anlamda başarı elde edebilirler ne de sporcu ve taraftar yetiştirebilirler.
Yalnızca geçen hafta sonu oynanan maçtan sonra konuk takımın sosyal medya hesaplarına bakmak bile Üniversite stadyumuna Ağrı Gençlerbirliği Sporun alınmama sebebini açıklamaya yeterken, bu durumu saygısızlık veya farklı niyetlere bağlamak terbiyesizliktir. Önce biz kendimize sahip çıkalım ki; sonra insanların bize sahip çıkmasını ve desteklemesini isteyebilelim. Kendi hatalarımızı saklamak yerine görelim ki; insanlar bizim hatalarımızı düzeltebileceğimize inansınlar.
Türkiye Futbol Federasyonu Kadınlar ikinci liginde mücadele eden ve ilimizi en iyi şekilde temsil eden Ağrı Birlik Spor Bayan Futbol takımı iki yıldır üniversite tesislerini kullanmakta olup hiçbir şekilde engellenmemiş ve aksine üniversite yönetiminden destek görmüştür. Ağrı Birlik Spor Bayan Futbol takımının 2015-2016 sezonunda 3. ligden BEŞİKTAŞ'ın ardından Türkiye ikincisi olarak 2. lige çıkmasında Üniversite yönetiminin ve tesislerinin çok büyük katkısı olmuştur. İlimizde kadınların neredeyse güvenli bir ortamda spor ve antrenman yapacakları bir spor tesisi bulunmazken üniversite yönetimi tesisleri kızlarımıza açmış, rahat ve güvenli çalışma yapma imkânı sunmuştur. Ağrı'yı il dışında en iyi şekilde temsil eden Ağrı Birlik Spor Bayan Futbol takımı Üniversitede yaptığı çalışmalar sayesinde çok büyük başarılar elde etmiştir.
AĞRI için çok büyük hizmetler yapmış olan sayın Prof. Dr. İrfan ASLAN ve Üniversite Genel Sekreteri Ali BALKİS'a, teşekkür etmemiz gerekirken, bu insanları eleştirerek kendi hatalarımızı örtemeyiz. Kendi ihanetimizi başkalarına atarak kurtulamayız.