SON DAKİKA

'15 bin kişi Sivas dışından getirildi'

Adana Alevi Platformu, Sivas katliamının 20'nci yıldönümü dolayısıyla Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda "2 Temmuz 1993'ten bir hukuk gezisi" başlıklı panel düzenledi. 30 Haziran, 2013 01:56 Güncelleme: 30 Haziran, 2013 01:56 '15 bin kişi Sivas dışından getirildi'

ADANA  - Adana Alevi Platformu'nun, "2 Temmuz 1993'ten bir hukuk gezisi" başlığıyla düzenlediği panelde konuşan Madımak davası avukatı Şenal Sarıhan, "Yok bir şey olmaz, diyen Erdal İnönü'nün sakin sözü, Tansu Çiller'in güzel yüzü bu işi engellemedi. 35 insan adli tıp raporlarına göre yanarak ve dumandan etkilenerek boğuldular. Polis hemen Sivas'ı kuşatıp, saldırganların kaçmasına izin vermemeliydi. Hepsi ellerini sallayarak gitti. Tutanağa göre 15 bin kişi, ama tutuklanan insan sayısı 160'ı geçmedi" dedi.

Panelin moderatörlüğünü PSAKD Adana Şube Başkanı Miktad Öztürk yaparken, konuşmacı olarak ise Madımak Katliamı'ndan sağ kurtulan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kurucu Başkanı Murtaza Demir ve Madımak davasını başından beri takip eden Avukat Şenal Sarıhan katıldı. Panel, Madımak Katliamı'nda yaşamını yitirenler anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Panelin açılış konuşmasını Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Adana Şube Başkanı Miktad Öztürk yaptı. Öztürk, "20 yıldır Alevilerin inancı, kültürü, maddi ve manevi varlığı yanmaya devam ediyor. Bizler Madımak'ı unutmadık, unutturmayacağız" dedi. Katliam hakkında verilen zaman aşımı kararı ile ilgili Başbakan Erdoğan'ın "Türkiye'ye hayırlı olsun" sözlerini unutmadıklarını kaydeden Öztürk, şunları söyledi: "Cemevi cümbüş evi denildiğini de unutmadık. Cemevine ucube diyenleri de unutmadık. Gözlerimizin içine baka baka bunları yapanların şimdi hiçbir şey olmamış gibi sözde Alevi hakkından bahsetmeleri komiklikten öteye gitmiyor" dedi.

'Grup Madımak Otelinin önüne geldi'

Öztürk'ün ardından konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kurucu Başkanı Murtaza Demir, 20 yıl önce Madımak'ta yaşananları anlattı. Olay günü valilik ve Madımak Oteli'nin önünün gruplar tarafından işgal edildiğini belirten Demir, "Polisin cop kullanarak valilik önünü boşalttığını ve orayı boşaltanların da Madımak önüne geldiklerini yanımızdaki Aziz Nesin'in koruması olan polisin telsizinden takip ediyorduk. Biz arkadaşlarla birlikte bunu değerlendirme ihtiyacı hissettik. Oteldeki tüm arkadaşlarımızın kararıyla bir karar verme noktasına geldik. Toplandık, herkes fikrini söyledi. Bu konuşmaları Asım Bezirci not etti" dedi. Madımak Oteli civarında 5 bin askerin bulunduğu Tugay Komutanlığı, Jandarma Alay Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü'nün varlığına dikkat çeken Demir, "Bu polis bizim solcuların gösterilerindeki değil. Bu polis başka, oradaki eylemcilerle kucaklaşıyor. Alevilerin çok güvendiği bu asker eylemcilerle kucaklaşıyor. Bu asker ve polisin cop kullanma yetkisi yok mu? Bu polis copunu çıkarsa, havaya ateş açsa bu güruh çil yavrusu gibi dağılacak. Ama bu olmadı. Gördüğüm manzara karşısında geri dönmekten başka bir şey kalmadı. Ben bekliyorum ki şenlik komitesi başkanı olarak , 'Sizi otobüse alacağız, cop kullanacağız, sizi çatıya çıkartacağız, yolu keseceğiz. Bir şey yapacağız, sizi kurtaracağız' gibi bir öneri bekledim. Bizim kurtulmamıza dair tek bir şey söylenmiyor. Ben, 'Bu grubu biraz geriye çeker, otelin önünü azcık açar, buraya bir otobüs verirseniz biz buradan otobüslerle çıkar gideriz' teklifinde bulundum. Fakat bize sonra 'Ya otobüslerin camları kırılırsa' cevabı verildi. Valinin yanından çıktım, izlenimlerimi oteldeki insanlara anlattım" dedi.

'35 kişi yanarak ve dumandan etkilenerek boğuldu'

Demir'in ardından konuşan Madımak davası avukatı Şenal Sarıhan, dosyadaki polis tutanaklarına göre Madımak'taki eylemlere 15 bin kişinin katıldığını belirterek, kitlenin önemli bir kısmının dışarıdan geldiğini hatırlattı. Sarıhan, "Sivas'ın çevresinde ne kadar kalınabilecek otel, kurs, yatılı okul gibi yerler varsa, buralar taşınan insanlarla doldurulmuştur. Bu kadar çok insanın tam da Pir Sultan Abdal Kültür Şenlikleri'nden iki gün önce Sivas'a yığılması nedir? Polis bu soruyu kendisine soracak! Burada bir tehlike varsa, önüne geçmek durumundadır. Fakat bu yapılmamıştır. 'Yok bir şey olmaz' diyen Erdal İnönü'nün sakin sözü, Tansu Çiller'in güzel yüzü bu işi engellemedi. 35 insan adli tıp raporlarına göre yanarak ve dumandan etkilenerek boğuldular. Polis hemen Sivas'ı kuşatıp, saldırganların kaçmasına izin vermemeliydi. Hepsi ellerini sallayarak gitti. Tutanağa göre 15 bin kişi, ama tutuklanan insan sayısı 160'ı geçmedi" diye konuştu.

DİHA

 

Yorum Ekle