SON DAKİKA

YPG Genel Komutanı: Kazanan Rojava olacak

19 Temmuz vesilesiyle açıklamalarda bulunan YPG genel komutanı Sipan Hemo, Rojava'nın tüm Kürdistan'ın devrimi olduğunu söyledi. 19 Temmuz, 2014 05:10 Güncelleme: 19 Temmuz, 2014 05:10 YPG Genel Komutanı: Kazanan Rojava olacak

YPG genel komutanı Sipan Hemo 19 Temmuz Rojava devremi yıl dönümü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Hemo yaptığı değerlendirmelerde Ortadoğu'da önemli değişimlerin yaşandığını söyledi.  Bölgede yaşanan değişimden Kobani şahsında direnen Kürtlerin zaferle çıkacaklarını belirten Hemo şöyle konuştu: “Bölgemizde ciddi bir değişim yaşanıyor. Tabi bu değişim dünyanın gözü önünde ve iktidar hedefli bazı güçlerin onayı ve planlamaları ile yaşanıyor. Yaşanan bu değişim ve gelişmelere ilişkin biz daha önce bu konuda bazı uyarılarda bulunmuştuk. Çünkü biz bir yıldan fazla bir zamandır Rojava'da IŞİD grubuna karşı bir savaş ve çatışma içindeyiz. Birliklerimiz bir yıldan fazladır bu gruba karşı direniş göstererek Kürt halkı ile Rojava halklarını korudu. Korumaya da devam ediyor.  Güçlerimiz gösterdiği bu görkemli direnişle Rojava'da Kürtler ile tüm Kürdistani halkları kahramanlıklarıyla savundu. Bundan sonra da savunmaya devam edecek.”

Hemo Kobani şahsında IŞİD adlı çete ve ölüm grubunun vahşi saldırılarının en yüksek düzeyde olduğu bir dönemde devrimin yılı dönümünü kutlamanın anlamının büyük olduğunu söyledi.

Kobani'de Kürt halkı öz evlatları ile direnerek çete ve ölümü grubunu alt etmeyi başarmaktan başka bir seçeneğinin olmadığını altı çizen Hemo şöyle konuştu: “Böyle bir dönemde Rojava, Kuzey, Güney ve Doğu halkımız ile Rojava halkı ve Kürdistan'i halklar 19 Temmuz devrimimizin üçüncü yılını kutlama hazırlıkları yapmaktadır. Biz YPG ve Rojava halkı ile Kürdistani halklar olarak bu mutlu, güzel ve özgürlük dolu devrimli günlerimizi büyük bir coşku, moral ile kutlayacağız elbette. Devrimimizin üçüncü yılına Kobani'ye yönelik saldırılarda şehit düşen yoldaşlarımız şahsında Rojava ülkemiz Kürdistan için şehit düşen tüm yoldaşların şahadeti önünde saygıyla eğiliyoruz. Şahadetlerinin üzüntüsü, direnişlerinin gururu ve halkımızın sahiplenişinin sevinciyle üçüncü 19 Temmuz devrimimizin ikinci yılını geride bırakıp üçüncü yılana gireceğiz.

Devrimimizi, topraklarımızı, halklarımızı, kültürlerini, özgürlüklerini savunmak için büyük direnişler gösterildi. Bu aşamaya öyle kolay gelmedik. Çünkü devrim adına hareket eden bazı gruplardan başlayarak Suriye Baas rejimi ve uluslararası güçler ile bölgesel ve işbirlikçi güçlerin örgütlü gücü olan IŞİD'e kadar birçok grubun saldırılarına karşı direnerek bu uğurda yüzlerce şehit vererek geldik. Geliştirilen saldırılar direk devrimimiz ve devrimimizin üzerinde kurulu olduğu özgürlük çizgisi ve felsefesi oldu. Bizim hedeflenmemiz aslında tüm Kürtlerin ve Kürdistan'ın hedeflenmesi demekti. Bunu defalarca açıkladık ancak ne yazık ki bazıları anlamadı bazıları da anlamak istemedi. Devrimimizin yıl dönümü kutlamalarına IŞİD çete ve ölüm grubunun Kobani'ye yönelik vahşi saldırıları altında giriyoruz. Bu saldırılar yeni başlamadı ancak son 14 gündür gösterilen tarihi direnişle giriyoruz.1

IŞİD'İ EN İYİ BİZ TANIYORUZ

Değerlendirmelerinde IŞİD adlı çete ve ölüm grubunu en iyi kendilerinin tanıdığını arkasında hangi güçlerinin olduğunu bildiklerini belirten Hemo şunları kaydetti: “IŞİD'nin ne olduğunu iyi biliyoruz. Komplocu güçler onu toplayarak, toparlayarak, örgütleyip kullanmak istedikleri bir güçtür. Onu yeniden örgütlendirip, derleyerek Musul üzerine saldırttılar. Musul'da ona prestij kazandırılmak istendi. Musul işgali ile ona bir hava kazandırmak istendi. Musul'u işgali ile ona bir prestiji kazandırıldıktan sonra Kürdistan'a yönlendirildi. Kürdistan'da da devrimimizin çizgisinin şekillendiği ve ilk gerçekleştiği yer olan Kobani hedef olarak gösterildi.

14 GÜNLÜK TARİHİ DİRENİŞ

Hemo IŞİD çetesinin son 14 gün boyunca Kobani'ye yönelik gerçekleştirdiği vahşi saldırılarına rağmen güçlerinin tarihi adeta yeniden altın harflerle yazarak cevap verdiklerini söyledi. Hemo gösterilen direnişle çete grubuna ağır darbeler indirildiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bütün dünya bilmelidir ki bu saldırılar sıradan ve arka planı olmayan saldırılar değil. Arkasında çok değişik güçler yer almaktadır. Kürdistan'ın hedeflenmesi dünya ve bölgedeki sömürgeci güçlerin kendi çıkar ve palanlarını hayata geçirebilmek için oynadıkları en kirli oyun ve planlarıdır. İslamiyet adı altında sivil halklara saldırmak kadın, çocuk, yaşlı demeden çok vahşi bir şekilde halkımız ve Kürdistani tüm halkların hedeflenmesi Ortadoğu'nun hiçbir geleneksel kültürüyle bağdaşmamaktadır. Adeta IŞİD'in bir canavar hale getirilerek bütün sosyalist, demokratik ve özgürlükçü halklar, yapılar ortadan kaldırılmak için harekete geçirilmiştir.

DİRENİŞİMİZ HALKLARA İLHAM KAYNAĞI OLUYOR

Hemo çete gruplarına karşı baştan beri gösterdikleri direnişin bölge halklarına ilham verdiğini vurgulayarak IŞİD'in arkasındaki güçlere şu uyarılarda bulundu: “Herkes ve her güç şunu iyi bilmelidir ki Kürdistan'ın öz, yürekli, yiğit ve özgürlüğe inanan evlatları YPG ve YPJ savaşçıları dün olduğu gibi bu günde Kobani şahsında bütün Kürdistan'ın yükünü sırtında taşıyarak görkemli bir direniş sergileyerek savunmaktadır.  Kobani'deki savaşçılarımızın gösterdikleri başarı ve eşsiz direniş Kürdistan ve bölgede özgürlük mücadelesi veren tüm halkların ilham kaynağı olacaktır. Bu nedenle diyoruz ki Kobani'de sembolleşen direniş tüm Kürdistan, Ortadoğu ve dünya için öncü olacaktır. Bu gün Kobani'deki halkımız ve yiğit evlatları savaşçıları kendi elini taşın altına sokmayan Kürtlere ve komplocu güçlere ve tüm dünya halklarına özgürlük yolunda direnişin ne olduğunu gösteriyor. Direnişleriyle hem direnişlerinin hem kendilerinin adlarını altın harflerle tarihe yazdırıyor.

YPG olarak bizim bir kuruluş çizgi ve felsefemiz var.  Çizgimiz Kürt bölgelerine yönelik saldırı ve tehlike durumunda hazır olduğumuzu söylemiştik. Şimdiye kadar geliştirilen saldırılara karşı durarak direniş gösterdik. Ancak düşünce ve çizgi olarak Kuzey Kürdistan'da da, Doğu Kürdistan'da da saldırı durumunda tutumumuz bu olur. Nerede ve ne zaman olursa olsun YPG olarak her zaman için bu tutumun sahibiyiz. Bu aynı zamanda insanlığın direniş mirasına sahip çıkarak onu savunma anlamına geliyor.”

DİRENİŞ MASKELERİ DÜŞÜRDÜ

Kobani direnişi uluslararası ve bölgesel güçlerin politikalarını netleştirerek tüm sahte plan ve siyasetleri iflas ettirdiğinin altını çizen Hemo, “Kobani direnişi karşısında bütün planlar ve sahte siyasetler iflas etmiştir. Artık boş sözlerle Kürt ulusal birliğinden söz etmek ve sömürgeci devletlerin kapısına koşmaktan ziyade Kürdüm diyen herkes Kobani'deki direnişe sahip çıkmalı. Kürtlerin ulusal birliği ancak Kobani direnişinin zafer kazanmasıyla sağlanabilir. Bu nedenle 19 Temmuz devriminin üçüncü yılına girerken YPG olarak dün üzerimize düşeni yaptığımız gibi bu gün ve yarında direnerek daha muazzam ve daha büyük başarıları kazanacağımıza dair hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.

Kobani direnişi Kürdistan'ın özgürlüğünü getireceğini belirten Hemo sözlerini şöyle sürdürdü: “YPG olarak 19 Temmuz Devriminin üçüncü yılında halkımıza şu sözü vermek istiyoruz; Kobani'deki direniş bütün Kürdistan için özgürlüğü taçlandırma direnişi olacaktır. Bu gün Kobani etrafında kenetlenen, özgürlüğünü anlamını bilen ve savunan Rojava, Kuzey, Güney ve bütün Kürdistan halkımızı selamlayarak 19 Temmuz devrimlerini kutluyoruz. Devrimlerini büyük bir coşku ve bayram havasında kutlamaları gerektiğini belirtiyoruz. Çünkü bu halkımızın, Kürdistani halkların en doğa hakkı ve bunu direnerek, kanlarını dökerek elde ettiler. Ve yine kanlarını dökerek, canlarını vererek savunuyorlar.”

HALKIMIZLA BİRLİKTE KAZANACAĞIZ

Kobani direnişi sırasında Kuzey, Güney Doğu ve devrimci demokrat çevrelerin gösterdiği hassasiyet ve verdikleri desteğin büyük bir anlamının olduğunu belirten Hemo, önlerinde kazanmaktan başka bir yolun olmadığının altını çizdi.

Kobani'ye yönelik saldırılar karşısında direnen halk gerçeği ile zaferin kendilerinin olacağını belirten Hemo sözlerini şöyle bitirdi: “Kobani'ye yönelik saldırılar Kürtler, Kürdistani halklar açısından ölüm kalım savaşıdır. Bunun için halkımız, yurtsever, yiğit gençlerimiz buna göre bir yaklaşım geliştirmeli. Direniş cephesindeki yerini almalıdır. Bu ölüm kalım savaşımında en büyük görev halkımız, yiğit yurtsever gençlerimize düşmektedir. Bu şekilde yeniden altın harflerle yazılmaya başlanan Kürt ve Kürdistan tarihindeki yerimizi alabiliriz ancak. Ülkemiz üzerinde, topraklarımız, tarihimiz, geleceğimiz ve özgürlüğümüz üzerinde hesapları olanlar ancak ve ancak bu şekilde alt edilebilir. Halkımız ve gençlerimizin bu hassasiyetle yaklaşarak direniş cephesinde daha fazla yerini alacağı inancıyla biz kazanacağız diyoruz.”

 

Yorum Ekle