SON DAKİKA

Yemen'de krizin kökleri

Yemen'de krizin kökleri 28 Mart, 2015 12:27 Güncelleme: 28 Mart, 2015 12:27 Yemen'de krizin kökleri

Yemen'in kuzeyi, 1918'de Osmanlı'dan , güneyi ise 1967'de İngiltere'den bağımsızlığını kazandı. Güney'de kurulan, Çin Halk Cumhuriyeti ve Sovyetler Birliği'ne yakın Yemen Demokratik Halk Cumhuriyeti, 22 Mayıs 1990'da Kuzey Yemen'le birleşti. Yemen Cumhuriyeti adını alan ülkede ilk büyük ayaklanma, 1994'te güneyde yaşandı. Güneyli ayrılık yanlılarının isyanı, ordu tarafından kısa sürede bastırıldı.

Aynı yıllarda adını liderleri Hüseyin Bedreddin el-Husi'den alan, Şii Ensarullah Hareketi de Yemen'in kuzeybatısındaki Sa'da kentinde kuruldu. Ülkeyi 33 yıl boyunca yöneten sünni Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'e karşı silahlı isyan başlattı. Hareketin lideri El Husi, 2004'te öldürüldü. Yerini, kardeşi Abdülmelik el-Husi aldı. 2009 yılında Şii Husiler ile sünni hükümet kuvvetleri arasında kanlı çatışmalar yaşandı, yüzlerce kişi öldü, 250 bine yakın Yemenli, yaşadıkları yeri terketmek zorunda kaldı.

Aynı yıllarda, Afganistan ve Pakistan'daki El Kaide ile bağlantılı Yemen El Kaidesi de ülkedeki şiddeti tetikleyen örgütlerden birisi olarak ortaya çıktı. Yemen El Kaidesi olarak adlandırılan bu cihatçı şiddet örgütü hem hükümeti, hem de Şii Husi hareketini hedefine koydu.

Hükümetin 2010 yılında Husilerle vardığı ateşkes anlaşmasının ardından ordu, güneyde yeniden ortaya çıkan ayrılıkçılar ve Yemen El Kaidesi ile mücadeleye hız verdi.

Arap baharı eylemleri bu yıllarda Yemen'de de başladı. Cumhurbaşkanı Salih, bölgenin Arap Baharı'yla çalkalandığı 2012'de devrildi ve yerine, Körfez ülkeleri ve Batı'nın desteğiyle, Salih'in yardımcısı Abdurabbu Mansur Hadi geçti.

O günden bu yana Husi hareketi, hem Hadi hükümetine hem de Fransadaki Caherli Hebdo katliamını da üstlenen Yemen El Kaidesi'ne karşı mücadele vermeye başladı. Şiiler dışında da kendisine destekçi bulan siyasal bir harekete dönüştü.

Hadi hükümetinin dar gelirlilere yapılan devlet desteğini kesme ve petrole zam kararı Yemen'de sert protestolarla karşılandı. Husiler'in başını çektiği protestolara ülkenin diğer muhalif kesimleri de katıldı. 2 Eylül'de, Cumhurbaşkanı Hadi, krizi bitirmek amacıyla hükümeti feshetti ve yakıt fiyatını yüzde 30 azaltma sözü verdi. Ancak bu sözler, Husiler tarafından yetersiz bulundu ve reddedildi. Güvenlik  güçlerinin Husi destekçilerine ateş açmasıyla kriz derinleşti, çatışmalar şiddetlendi. Husiler, hükümet binalarını işgal ettiler. Bir sure sonra da Sana'da yönetimi ele geçirdiler.

Krizi tetikleyen bir başka anlaşmazlık da anayasa tasarısı üzerinde yaşandı. Geçen yıl Şubat ayında Cumhurbaşkanı Hadi ve hükümet, Yemen'i altı bölgeden oluşan bir federasyona dönüştüren yeni bir anayasa tasarısı üzerinde çalışmaya başladı. Husiler, bölünmeye yolaçacağı endişesiyle federal yönetimlere karşı çıkıyor. El Husi, federal yönetim yerine, “yönetimin barışçıl geçiş süreciyle el değiştirmesi” gerektiğini savunuyor. Husiler, federal bölgelere ayrılmanın zengin fakir ayrımını şiddetlendireceği görüşündeler.

Ülkenin güneyinde bağımsızlık talebiyle mücadele yürüten ayrılıkçı Hirak Hareketi de oluşturduğu Halk Komiteleri ile Aden şehir merkezinde büyük oranda kontrolü sağladı. Hareketin kurucu liderlerinden el-Amid Ali es-Sadi,”Bundan sonra Kuzey Yemen'le ancak iki komşu ülke olabiliriz. Husilerin kuzeydeki kazanımı bizim de kazanımımız anlamına gelir” diyor.

Es Sadi kendi geleceklerinin Demokratik Yemen Halk Cumhuriyeti'ni yeniden kurmak olduğunu söylüyor.

YEMEN ARAP ÜLKELERİNİN EN YOKSULU

Bütün bu etnik çatışmaların yanısıra Yemen ekonomisini tahrip eden yolsuzluklar da ülkedeki siyasal krizi derinleştiriyor. Yemen, Arap ülkelerinin en yoksulu. Nüfusu, 23 milyon 500 bin. Kişi başı milli gelir ise yıllık 1.500 dolar düzeyinde. İşsizlik oranı yüzde 54'e yükselmiş durumda. 10 milyon kişi açlık sınırında yaşıyor.

Yemen ekonomisi birinci derecede tarım ve hayvancılığa dayanıyor.

Güney Yemen'de petrol ve doğal gaz çıkarılıyor ve buradan sağlanan gelirlerin ekonomideki payı yüzde 25'i buluyor.

 

Yorum Ekle