SON DAKİKA

Van Sağlık Koleji Nostalji(9)

11 Şubat, 2012 17:01 Güncelleme: 11 Şubat, 2012 17:01 Van Sağlık Koleji Nostalji(9)

Baba Zeki
Yıl 1977…
Van Sağlık Kolejinin 76 mezunlarının küçük çaplı ilk buluşması.
Gürbulak Kara Hudut Sağlık Denetleme Merkezinde çalışırken aniden karşıma rahmetli Halil İbrahim Erçelebi, Ali Özpolat ve Zeki Erol Ünal dikildiler.
Şaşkınlıkla gözlerimi yumdum açtım. Rahmetli Halil İbrahim Erçelebi kahkahayı bastı.
“şaşırma biziz biziz!..” dedi. Yerimden kalktım hasretle kucaklaştık.
Halil İbrahim Erçelebi, Ali Özpolat Mardin’de görev yapmaktaydılar. Oradan da Van’ın Erçek beldesine bağlı bir köyde görev yapan Zeki Erol Ünal’ı alarak Halil İbrahim Erçelebi’nin otomobili ile beni ziyarete gelmişlerdi.
Akşam arkadaşları evde ağırladım. Bol bol okul anılarımızı tazeledik. Ertesi gün Kars’ın  Kümbet . köyünde görev yapan Yaşar Nuri Zengin’i ziyarete gitmek üzere Kars’a hareket ettik. Ancak Sarıkamış’a gelince Sarıkamış’ın kayak tesislerinin bulunduğu Sartur otelinde konaklamaya karar verdik.
Mevsim ilkbahara doğruydu. Halil İbrahim Erçelebi’nin aklına bir muziplik geldi. Zeki’yi “BABA” olarak tanıtacaktık. Bizde onun fedaisi olacaktık.
Otele geldiğimizde Zeki paltosunu omzuna atmış atkısını da keza o şekil yapmıştı. Baba ya!...
Zeki önde biz arkada otele daldık. Zeki resepsiyona bakan kişiye baba edasıyla “Oğlum dört kişilik yer istiyoruz.” Resepsiyoncu şaşkın…Zeki’ye baktı,bize baktı.Aklı bir şey kesmemişti “Emredersiniz” dedi. Ve yerimizi ayarlayarak odaya kadar bize yol gösterdi. Tabii Zeki baba önde biz arkada, odaya girdik. Zeki baba “Evladım şu adama bir bahşiş verin” bizde bahşişi verdik. Kapıyı kapattıktan sonra kahkahayı hep birlikte bastık.
Gece restoranda yine Zeki baba önde biz arkada girdik. Garsonlar hemen bir masa donattılar. Halil İbrahim Erçelebi Zeki’nin sandalyesini çekerek “Buyur baba” dedi. Ve Zeki sandalyeye oturduktan sonra ağır bir edayla “oturun evlatlarım” diyerek bizi de oturttu.
İlerleyen saatlerde karşı masadan biri hareketlenerek bana doğru gelmeye başladı. Pür dikkatle geleni süzdüm. Bu benim hapishane arkadaşımdı. Yer altı dünyasındaki Hüseyin Heybetli gurubundaydı. “Vay Cevdet kardeş” deyip bana sarıldı. Masaya davet ettik. Arkadaşları tek tek tanıttım. Sıra Zeki’ye gelince “Buda bizim meşhur Zeki babamız” dedim. Arkadaşım bir an şaşkınlık geçirdi. Ondan sonra kulağıma eğildi. “Yahu Cevdet kusura bakma el kadar çocuktan baba mı olur?” Bende hiç bozuntuya vermeden onun kulağına eğilerek “Bak kardeşim sizden baba oluyor da bu civan delikanlıdan niye olmasın?” dedim. Arkadaşım ikna olmamıştı.Arkadaşım halen şaşkın başını sallayarak “Allah! Allah!” dedi.
Akşamın geç saatlerine kadar eğlendik. Ertesi gün otelde Zeki baba ile birlikte otelden ayrılarak Kars’ta Yaşar Nuri Zengin’in görev yaptığı Kümbet köyünün yolunu tuttuk. Fakat takside Halil İbrahim Erçelebi ha bire Zeki’nin başına vurarak “Ulan ne babaymışsın be!..” diyerek gırgır geçmeye başladık taa ki Yaşar Nuri Zengin’in görev yerine gelene kadar.
Orada da bir gece kalıp hasret giderdik. Okul anılarımızı tazeledik.  
Ertesi gün arkadaşlar beni Doğubayazıt’a bırakarak Erçek’e doğru yol aldılar.

ZEKİ BABA KAÇIRILAN BABA OLDU.

Halil İbrahim Erçelebi İle Ali Özpolat  Erçek’te   Zeki’nin çalıştığı Sağlık Ocağının lojmanında Zeki’yi almaya giderken sağlık memuru lojmanı yazılan odayı İbrahim tekmelemeye başlamış. O odanın karşısında ki odada da Zeki çıkmış “ne oluyor?” demiş. H.İbrahim’de bir iki tane zekiye patlatmış. Neyse kucaklaşmışlar. Ali “Zeki hemen giyin Baycan’a gidiyoruz.” Apar topar Zeki’yi alarak Doğubayazıt yolunu tutmuşlar. Bunlar Doğubayazıt yolunu tutarken ertesi gün köyde kıyamet kopmuş. Meğer sağlık ocağında çaldıkları ilk lojman dairesi kapısı ebeninmiş. Ebe korkusundan ses çıkartamamış. Ertesi gün olayı muhtara bildirerek Zeki’nin kaçakçılar tarafından kaçırıldığını söylemiş. Olay Van Sağlık Müdürlüğüne ve Jandarmaya kadar iletilmiş.
Tabii köylüler silahlanmışlar. Zeki, Halil İbrahim ve Ali taksiyle köye vardıklarında köylüler etraflarını sarmışlar. “Yahu sen sağmışsın seni kaçırıp öldürmemişlerdi?” demişler. Oda olayı anlatmış köylülerde kahkahayı basmışlar…
Ertesi gün Van’a giderek Sağlık Müdürlüğüne Zeki’nin kardeşinin hasta olduğunu Erzurum’da tedavi altında olduğunu hikayesini anlatarak Zeki’yi götürdüklerini söyleyerek Zeki’yi idari soruşturmadan kurtarmışlar. İşte görüldüğü gibi Zeki  Baba kaçırılan Zeki oldu.
İşte  güzel bir anı daha…Cevdet Baycan

Ramazan Altundas, Mustafa Kurban, Zeki Erol ÜNAL,(ufak boylu olan) Bekir Bulut, H.HÜSEYİN EVİN, HASAN EVİN, GÜNER KİZİR ve Alaettin Yılan ile birlikte.

Yorum Ekle