Mehmet Koç
Türkiye siyasetinde askeri vesayetin etkisi, uzun yıllar belirgin bir şekilde hissedilmiştir. 70’li ve takip eden yıllarda askeri vesayet, siyasi partilerin hareket alanını sınırlamış, partileri daha dikkatli ve disiplinli olmaya zorlamıştır.
AK Parti, 2002 yılında iktidara geldiğinde askeri vesayetin etkisi altındaydı. Bu durum, partinin daha dikkatli ve hesaplı hareket etmesini sağladı. Askeri vesayetin varlığı, iktidardaki siyasi partilerin daha ciddi, dürüst ve şeffaf olmasını zorunlu kılıyordu.
AK Parti, bu dönemde başta demokrasi ve insan hakları konusunda başarılı hizmetler sunarak, askeri vesayete karşı bir duruş sergiledi ve halkın desteğini kazandı.
Bu sayede milletvekili seçimlerinde büyük başarılar elde etti ve parlamentoda çoğunluğu sağladı. AK Parti, zamanla askeri vesayeti tamamen ortadan kaldırmayı da başardı.
Askeri vesayet ortadan kalkınca, parti içindeki disiplinsizlik ve çeşitli konularda hata yapma durumları arttı. Böylece Ak Parti hükümetleri, hatalar ve yanlış politikalar nedeniyle eleştirilmeye başlandı. Bu durum, AK Parti’nin halk nezdindeki itibarını zedeledi ve muhalefetin yavaş yavaş güçlenmesine yol açtı.
Günümüzde Cumhuriyet Halk Partisi de benzer bir süreçten geçmektedir. AK Parti’nin baskısı altında hareket eden CHP’li belediyeler, daha dikkatli ve hesaplı adımlar atmaktadırlar. Bu durum, CHP’li belediyelerin daha fazla çalışmasına ve başarılı hizmetler sunmasına olanak tanımaktadır. AK Parti’nin baskısı, CHP’li belediyeleri daha dikkatli olmaya ve hata yapmamaya zorlamaktadır. CHP’li belediyelerin başarılı hizmetler sunması ve halkın desteğini kazanması, önümüzdeki parlamento seçimlerinde CHP’nin çoğunluğu sağlaması olasılığını artırmaktadır.
AK Parti’nin baskısı altında dikkatli, dürüst ve başarılı politikalar izleyen CHP, gelecekte parlamentoda çoğunluğu elde ederek iktidara gelebilir. Bu süreç, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
Binaenaleyh tarih, siyasetin dönüştürücü gücünü ve demokratik süreçlerin toplum üzerindeki etkisini defalarca göstermiştir. AK Parti'nin askeri vesayeti sona erdiren başarılı iktidar yolculuğu, bugün CHP'nin karşı karşıya olduğu siyasi vesayeti aşma mücadelesine ilham vermektedir.
Eğer CHP, büyükşehir belediyelerindeki başarılarını sürdürebilir ve demokratik değerlere bağlı kalarak toplumsal desteği artırabilirse, önümüzdeki parlamento seçimlerinde iktidara daha fazla hakim olma şansını yakalayabilir.
Bu süreç, Türk siyaseti için yeni bir dönemin başlangıcı olabilir ve demokratik değerlerin pekişmesine katkı sağlayabilir.
