SON DAKİKA

Rektör Beye Açık Mektup

10 Nisan, 2012 16:44 Güncelleme: 10 Nisan, 2012 16:44 Rektör Beye Açık Mektup

Şehrimizin sözüm ona (entelektüel) yazarlarının yer aldığı siteyi gezerken, okuduğum habere katıla katıla gülmekten kendimi alamadım.

Neymiş efendim! İÇ Üniversitesi Rektörü İrfan Aslan misafirlerini terlikle karşılıyormuş…

Bu da bizim toplumumuzda saygısızlık ifadesiymiş…

Hatta Sayın Aslan Vali’yi bile bu şekilde ağırlamış.

Bak sen şuna…

Sayın Rektörüm İrfan Aslan’a nacizane birkaç soru sorup tavsiyelerde bulunmak istiyorum.

Sayın Aslan;

Sende bu haberi yapanlar gibi, gitsene çoluk çocuğunun yanına.

Oradan atacağın nutuklar, nasılsa ayakkabıyla karşılayacağın misafirlerini mutlu etmeye yeter.

Ne işin var kardeşim 24 saat o üniversitenin içinde?

Mesai kavramın yok,

Çoluk çocuğun hak getire,

Niye aldın 250 Ağrılı genci işe?

Yapılan 491 ihalenin 398’ini Ağrılı firmalara veren sen değil misin?

Kim dedi sana iki yılda şehre kocaman bir üniversite kur diye?

Ülkemizin en eski üniversitelerinde bile olmayan laboratuarları bu şehre kazandırmak da neyin nesi?

Haddine mi senin, bizden daha fazla Ağrılı olmak?

Sabah 6’da mesaiye başlayıp, gece yarılarına kadar projeler üretmenden bize ne?

Bu projeleri hayata geçirmek için uğraşacağına, bozulan aile yapını düzeltsene.

Türkiye ikincisi çocuğun ilgisizlik yüzünden il birincisi bile olamıyor.

Doğubayazıt’a kurulacak Yüksek Okul için de öpmedik el bırakmadın.

Yaaaa sayın hocam, işte sen bunları yaptığın ve birilerinin de hoşuna gitmediği için bugün kötü adamsın.

Yukarıda saydıklarımın hiçbirini yapmasan, emin ol el öpmeye bayılan bir milletin şeyhi olmuştun şimdiye…

Sevgili okurlarım, yukarıdakilerin bir latifeden ibaret olduğunu anlamışsınızdır.

Dostun başa, Düşmanın ayağa baktığı bir toplumun neden ilerleyemediğini anlıyorum şimdi.

Adamlar bırakmışlar yapılan onca işi gücü,

Rektörümün ayağındaki pabuca takılmışlar.

Bugün yarın “rektör şu kadarlık ayakkabı giyiyor” diye yazarlarsa hiç şaşırmam.

Eee boşuna demiyorum ki,

Dost başa, Düşman ayağa..

Bunların işi gücü ayak oyunları ya, gözleri ayaktan başka bir şey görmüyor.

Korkuyorlar kafalarını azıcık yukarıya çevirmeye.

Yaptıkları düşmanlığın aslında bizlere yani Ağrı halkına yapıldığını bile anlayamayan bu acizlere bir tavsiyem var.

Sizlerde nasılsa, O terliklerin keyiften değil, yorgunluktan o ayaklarda olduğunu biliyorsunuz. Çıkıp, “evet biz haddimizi aşıyoruz. Özür dileriz” derseniz Entelektüel aydınlığınızı ben bizzat onaylamış olacağım.

Hatta yetmeyecek sizin için yazdığım her şeyi geri alıp, koca koca puntolarla özür bile dileyeceğim.

Sizden ricam, lütfen kırmayın adamın şevkini.

Kendi menfaatlerinize cevap vermediği için acımasızlık yapmayın.

Gün gelir hesabı sorulur bunların…

Sadece rektörün değil, bizlerinde günahı boynunuzda, küstürürseniz Sayın Aslan’ı cevabını bu halka veremezsiniz.

Ne evine ekmek götüren 250 gence,

Nede trilyonlarca lira ihaleleri kazanıp bu parayı Ağrılıya yediren iş adamlarına…

Bırakın siz en iyisi iftira ve yalan dolanla iş yapmayı, çıkıp özür dileyin sayın Rektörden…

Birde unutmadan,

Birilerinin kucağındaki davula habire vurup, sinek vızıltısı çıkaran tokmakçılara sesleniyorum…

Siz bu çirkefliğe devam ederseniz şayet, açıklayacağım hepinizi teker teker.

Eminim tükürüklerle boğacaktır bu halk sizi.

Makam hırsı gözünü bürüdüğü için sayın Aslan’ı yıpratmaya çalışan siz yüzsüzlere kötü bir haberim var. Muhtemelen işinize yarar. Hatta, bunu okuduktan sonra gider, “biz ettik sen etme” der özür dilersiniz. Malum yalakalık ruhunuzda var.

Sayın Aslan bu rektörlük döneminde de burada.

Bırakın ayak oyunlarını da, bu halka ihanet etmekten vazgeçin…

Şuan elinizdeki tokmak gün gelir kafanıza iner.

Davulu kucağında tutanlar, güneşin doğuşunun Rektör beyden yana olduğunu görünce postu oraya sererlerse eğer, o gün gelir bunun hesabı sizlerden fena sorulur.

Yani, birilerinin kucağına verdiğiniz davul, gü

Yorum Ekle