Kışanak, "Van'daki bütün demokratik kurumlar ve haber ajansları baskından nasibini aldılar. Bu nasıl bir zihniyettir ki kesintisiz bir şekilde Kürtlerin demokratik siyasette kendini var etme hakkını sonuna kadar gasp etmek için demokrasiye suikast yaparcasına ısrarlı bir şekilde bunu sürdürüyor. Bu operasyonlar demokrasiye suikasttır dedi.
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, partisinin grup toplantısında partililere seslendi. BDP grup toplantısına ayrıca Roboski katliamında yakınlarını kaybedenlerin aileleri de katıldı. Kışanak, Roboskili ailelerin bir kez daha Ankara'da adalet arayışında olduklarını belirterek, Seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Vicdanı ve insanlığı olanlara sesleniyorlar. Bu katliamın sorumluları açığa çıksın hesap versin diye mücadele ediyorlar dedi. Kolay bir şey değil. Hem böylesine vahşi bir katliamı yaşayacaksın hem de adalet için neredeyse bir yıl boyunca çırpınıp duracaksın diyen Kışanak, adaleti tesis etmenin yükünü acılı ailelere bırakan bir adalet ve Meclis olduğunu söyledi. Roboski katliamının üzerinden 334 gün geçtiğini vurgulayan Kışanak, 19'u çocuk 34 Kürt savaş uçakları ile paramparça edildi. Tam 334 gündür adalet için mücadele sürdürülüyor ancak zerre kadar ilerleme söz konusu değil. Halen gizlilik kararı olduğu için yargı soruşturmasının hangi mecrada seyrettiğini kamuoyu bilmiyor. Zaten bilmesini gerektirecek bilgi olmadığı için bunu yapıyorlar. Çünkü araştırmıyorlar. Bu kadar açık bir gerçeği aylarca araştırıp bulamamak mümkün değil. Meclis'te kurulan alt komisyon ile güya soruşturma yaptılar. Henüz bu konuda da rapor yok. Ancak kamuoyuna yansıyan demeçlerden anlaşılan rapor tamamlanmak üzere. Bu süreçte ortaya çıkan bir şey var ki, olay emrini verenlerin kim olduğu bilgisine ulaşılamadığına vurgu yapılan demeç var. Katliamı kimin yaptığını bulamadıysanız neyi soruşturdunuz? dedi.
'Katliamın emrini veren Ankara'dır'
AKP hükümetinin devletin bütün gücünü kullanarak Roboski katliamını örtbas etmeye çalıştığını belirten Kışanak, Bu katliamın faillerini ve suç ortaklarını yargıdan saklıyor. Bu Kürtlerin katledilmesinin AKP açısından değeri olmadığını anladık. Bu katliamın emrini veren Ankara'dır. Bunu açıkça biliyoruz. Bunu saklamaya kimsenin gücü yetmeyecek diye konuştu. Gözlerinin önünden Roboski'de gördükleri parçalanmış cesetlerin gitmediğini söyleyen Kışanak, Bu parlamentodan katillerin bulunması konusunda bir iradenin ortaya çıkmasını talep ediyorlar. Biz bu talebin sonuna kadar yanındayız. Katillerin hesap verdiği zaman bu utanç sayfası tarihteki yerini alır dedi.
'Günümüzün Yezidleri ile mücadele insanlığın görevidir'
Alevi toplumunun Kerbela katliamının yıldönümü nedeniyle 12 imam orucu ve yasını tutuğunu belirten Kışanak, Hz. Hüseyin, Yezid'e karşı mücadele verirken zulme karşı direniş yolunu tercih etmiştir. Bu yol insanlığa çok şey kazandırdı. Günümüzün Yezidleri ile mücadele için aynı kararlılığı göstermek tüm insanlığın görevidir. Kerbela, büyük bir yaradır ama insanlık için büyük bir derstir. Zalimlere karşı yılmadan mücadele etmeliyiz ve adaletin arayışçısı olmalıyız. Bunun bedeli ne olursa olsun dedi.
'AKP günümüzün Yezidleri'
AKP hükümeti günümüzün Yezidleri olma anlayışı ile adaleti katleden yaklaşımında hiçbir şey değiştirmiyor diyen Kışanak, Van ve Iğdır'da KCK operasyonu adı altında çok sayıda siyasetçinin gözaltına alındığını söyledi. Kışanak, Van'daki bütün demokratik kurumlar ve haber ajansları baskından nasibini aldılar. Bu nasıl bir zihniyettir ki kesintisiz bir şekilde Kürtlerin demokratik siyasette kendini var etme hakkını sonuna kadar gasp etmek için demokrasiye suikast yaparcasına ısrarlı bir şekilde bunu sürdürüyor. Bu operasyonlar demokrasiye suikasttır. Van Belediye Başkanı Bekir Kaya cezaevinde onun yerine vekaleten seçilen arkadaş da gözaltında. Iğdır belediye başkanı tutuklu, onun yerine bakan arkadaş şimdi gözaltında. Türkiye'de tek kadın il genel meclisi başkanı olan arkadaşımız gözaltına alındı dedi.
'AKP'nin tutumu ikiyüzlü ve sahtedir'
Bunları yapacaksın ondan sonra çözümden bahsedeksin bu nasıl bir ikiyüzlülük diyen Kışanak, AKP hükümetinin darbeci zihniyetin bugünkü temsilcileri olduğunu söyledi. Cezaevinde bulunan arkadaşlarının sayısını tutamaz hale geldiklerini kaydeden Kışanak, Bu çözüme giden yola döşemek değil de nedir? AKP'nin tutumu ikiyüzlü ve sahtedir. Bu yaklaşım halkın nezdinde hak ettiği cevabı alacaktır. Bu gözaltıları şiddetle kınıyoruz ve arkadaşlarımız serbest bırakılması gerektiğini söylüyoruz diye konuştu.
'Türkiye'de günde 3 kadın katlediliyor'
25 Kasım yürüyüşlerine değinen Kışanak, 25 Kasım'da sokağa çıkan, mücadele eden tüm kadınları saygıyla selamlıyorum. Bu mücadele kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesidir. Bu mücadele hepimizi özgür bir geleceğe taşıyacak mücadeledir. Biz kadınlar evde, işyerinde, sokakta, kamusal alanda ve her yerde şiddete maruz kalıyoruz. Türkiye'de günde 3 kadın katlediliyor. Biz kadınlar kendi yaşamımızdan biliyoruz ki hayatımızın her alanında bizi ikincil gören ve eşit haklar talep ettiğinde şiddet uygulayan bir yaklaşım var. Bu erkek egemenlikli zihniyet ağırlığını devlete de vermiştir ve devlette de yaklaşım böyledir. Erkek şiddeti ile kadınlar katlediliyor, devlet seyrediyor, sonra yargı eliyle de erkek aklanıyor. Önce tüm kadınlar iradesinin bütün yurttaşlar kadar saygın ve değerli olduğunu bilmesi gerekiyor. Hepimiz, kendimizi yönetebilir, kararlar alabiliriz ve ülke yönetimine dahil olabiliriz. Buna inanarak ortaya çıkmalıyız. Kadınlar artık yeter derse şiddeti önleyebiliriz dedi. Kışanak, cezaevlerinde mücadele eden kadın tutsakları saygıyla andıklarını söyleyerek, 500'ü aşkın Kürt kadın tutsak cezaevinde. Bunlar kadın özgürlük mücadelesine inandıkları için tutuklular dedi. Kışanak, konuşmasının devamında kadınlara ilişkin yaptıkları çalışmaları anlattı.
'Türkiye gözetiminde gruplar Serêkaniyê'ye saldırtılıyor'
Suriye'de yaşananlara değinin Kışanak, Türkiye kamuoyunun Suriye gerçekliğini tam olarak bilmediğini söyledi. Kışanak, Türkiye'nin Suriye'de yaptığı politikanın silahlı bir grubu desteklemekten başka bir şey olmadığını belirterek, Suriye'de nasıl bir yaşamın inşa edileceğine dair bir planları yok. Yaptıkları yaklaşım çatışmaları Türkiye sınırına getirmiştir. Bu çatışmalar Türkiye'nin içine gireceği kadar tehlikeli olmuştur. Türkiye'de haberler karşı tarafta çatışma olduğu şeklinde veriliyordu. Oysa AKP hükümeti ve Ceylanpınar'da ki askeri birliklerin bilgisi dahilinde iki tane silahlı grup ve bunlar El-Kaide'ye bağlıdırlar. Bunlar Ceylanpınar'dan Türkiye'nin yardımı ile karşı tarafa Serêkaniyê'ye geçirtilerek orda çatışma çıkartılmıştır dedi.
'Xelil cinayetinin sorumlusu AKP hükümetidir'
Çatışmaların etnik bir çatışmaya dönüştürülmesi için girişimler yapıldığını söyleyen Kışanak, Bu grup içinde yer alan birisi El-Arabiye kanalına çıkarak Kürtlere karşı saldırgan bir çağrı yapmıştır. Bu Türkiye'nin eline silah verdiği bir kişidir. Serêkaniyê'de Abid Xelil bu gruplar tarafından katledilmiştir. Türkiye'nin eline silah verdiği bu çeteler bunu yapmıştır. Bu siyasi cinayetin sorumlusu AKP hükümeti ve Türkiye'dir. Çatışmalarda yaralanan çeteciler Ceylanpınar'da tedavi edilirken, yaralanan sivil Kürtlerin tedavisi ise engellenmiştir. Kaymakamla temas kurulmasına rağmen Kürtler alınmamıştır ifadesini kullandı.
Kışanak'ın konuşması devam ederken, Meclis Tv, süre dolduğu için yayını kesti. DİHA