SON DAKİKA

OLTA BALIKÇILIĞI VE GÜNÜBİRLİKÇİLER…

OLTA BALIKÇILIĞI VE GÜNÜBİRLİKÇİLER… 09 Temmuz, 2018 09:22 Güncelleme: 09 Temmuz, 2018 09:22 OLTA BALIKÇILIĞI VE GÜNÜBİRLİKÇİLER…

OLTA BALIKÇILIĞI VE GÜNÜBİRLİKÇİLER…

 

 

Daha önce ki yazımda “denizlere kıyısı olanlar nasıl denizden yararlanıyorsa sınır boylarında(kıyılarında) olanlarında sınırlarda olmaktan, sınır ticaretinden yaralanma hakları olduğunu yazmıştım. Trabzon'a gidince bu tespitimi güçlendirecek şu olaya tanık odum. Trabzon'un Karadeniz'e kıyısı olduğundan doğal olarak halkın büyük çoğunluğu denizcilikle uğraşmaktadır. Kimisi büyük trollerle ve takalarla denizin onlara sunduğu nimetlerden yararlanıyor, kimisi de kendi halinde kıyılarda ve kayaların üzerinde olta ile balık avlamaktadır. Trollerle, takalarla balık avlayanlar hem kendilerine kazanç sağlarken hem de halkın taze ve ucuz balık tüketmesine yardımcı olmaktadır. Hem kişisel hem de toplumsal bir sorumlulukla denizin onlara sunduğu bu nimetten yaralanmaktadırlar. Kıyılarda olta ile balık tutanlar ise öncelikle kendi ailelerinin balık yemesi için bu işlemi yapmaktadır. Hem keyifli bir zaman geçirmek hem de ailenin balık gereksinimini karşılamak için bu işi yaparlar. Trollerle ve takalarla balık avlayanların devletin koyduğu yasak ve kurallara uyma zorunluluğu varken olta ile balık tutanlar bu konuda daha özgürdür.

 

Trabzon'da ki bu balık avlama olayının, Türkiye'nin sınırlarında yaşanan ve sınır bölgelerinde ki yerleşik halkla ilgili nasıl bir bağlantısı var diye sorduğunuzu düşünüyorum. Öncelikle trollerle ve takalarla balık tutanlar Dış Ticaret kurallarına göre ithalat ve ihracat yapanlardır. Olta ile balık tutanları da günü birlik olarak sınırlarda ailelerinin geçimin sağlamak için çalışanlar olarak görebiliriz. Bölge adına konuşursak günübirlik olarak İran'a gidip gelenler ve sadece ailelerinin geçimini sağlayan bölge halkı Trabzon'da olta ile balık tutanlarla aynıdır. Her iki yapıda sadece kendi yaşamsal ve evsel gereksinimlerini karşılamak ve keyifli bir zaman geçirmek için bunu yapmaktadırlar.

 

Dış Ticaret önlemlerine ve yasaklarına tabii alan ihracat ve ithalatın kolaylaştırılması yanında, günübirlik olarak İran ve Türkiye arasında gidip gelen bölge halkının işlemler ininde kolaylaştırılması önemlidir. Devlet zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı olmalıdır. Sorun yaratan değil sorun çözen sorunları en aza indirgeyen bir anlayışla hareket edilmelidir. Günübirlik sınır geçişlerinde yurtdışı çıkış harcı(pul) parası bölge halkı için kaldırılmalıdır. Devlet kolaylaştırıcılığını bu şekilde ortaya koyabilir.

 

İki komşu ve kardeş halkların günübirlik geçişlerini kolaylaştırması her iki ülke için çok önemlidir. Bu geçişler üzerinden yaşanan alışveriş ülkelerin kılcal damarları gibidir. Kılcal damarlarda yaşanan sıkıntılar çözülmezse daha büyük sağlık sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmazdır.

 

Patates ve soğan fiyatlarının artması üzerine devlet bu iki ürünle ilgili olarak ithalatı kolaylaştırıcı tedbirler alarak halkının ucuz patates ve soğan tüketmesine yardımcı oluyorsa, bölge halkının da İran'da ucuz olan patates ve soğana ulaşmasının önü açılmalıdır.

 

Sınırdaş olmak ülkelerin kendilerinin belirlediği bir şey değildir. Ancak var olan sınırdaşlık üzerinden dostluğu ve ticareti geliştirmek esastır. Ticaret su gibidir olduğu ve geçtiği yerlere hayat verir.

 

 

 

 

Yorum Ekle