WASHINGTON - Barzani, ABD'deki düşünce kuruluşu Washington Institute'da verdiği konferansta, Irak'ın ciddi krizle karşı karşıya olduğunu söyledi.
"Bağdat'ta tek bir kişinin, hem başbakan, hem genelkurmay başkanı, hem savunma bakanı, hem içişleri bakanı hem de istihbarat başkanı olduğu, son olarak da Irak Merkez Bankası'nı kendisine bağladığı durumla yüz yüzeyiz. Dünyanın neresinde böyle birşey görülmüş?" diyen Barzani, merkezi hükümetin, anayasayı da ihlal ettiğini savundu.
Irak'ta "diktatörlüğün" yeniden ortaya çıkmasını önlemek için tüm Iraklı siyasi grupların birlikte çalışması gerektiğini ifade eden Barzani, "Sorunları ele alıp çözüm bulmamız, bizim en fazla tercih ettiğimiz seçenek. Bağdat'taki mevcut statükonun devam etmesini asla seçenek olarak kabul etmeyeceğiz. Aksi halde, kendi kararlarını vermeleri için halkımıza gitmek zorunda kalacağız" diye konuştu.
Artık daha fazla bekleyemeyiz"
"Halka gitmek" sözlerine açıklık getirmesinin istenmesi üzerine Barzani, şunları kaydetti: "6 yıldır sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz, artık daha fazla bekleyemeyiz, yorulduk, bıktık. Sözlerin hayata geçirilmesi için spesifik ve net zaman sınırı olmalı. Dolayısıyla, diğer Iraklı gruplarla birlikte çalışarak sorunlara çözüm bulma şeklindeki en tercih ettiğimiz seçenek üzerinde gayret göstereceğiz. Ama çözüm bulunamazsa, o takdirde halkımıza gideceğiz ve özgürce kendi kararlarını vermeleri için ortadaki tüm gerçekleri önlerine koyacağız.
(Gerekirse) Halkımıza gitmek bizim hakkımız, ama bu son seçenek. Böyle olursa, bölgesel yönetimin parlamentosu halkın önüne ne tür bir soru koyulacağına karar verecek. Bağdat'la sorunların çözülmesi için bir zaman limitimiz var, ama burada açıklamak istemiyorum."
Barzani, ayrıca, Iraklıların kendi sorunlarına kendilerinin çözüm bulması gerektiğini söyledi.
Kürt sorunu...
Bir soru üzerine Barzani, geçen yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Erbil'i ziyaretinde "Kürt halkının varlığının inkar edildiği günlerin artık sona erdiğini" söylemesinden çok memnun olduklarını belirterek, şöyle devam etti: "Türkiye'de önemli değişimler olduğu kuşkusuz. Ama gerek Türkiye'de gerekse diğer yerlerdeki Kürt sorunu, şiddet yoluyla çözülemez. Dolayısıyla ne Kürtler amaçlarına şiddet yoluyla ulaşabilirler, ne de Kürtler şiddet yoluyla yok edilebilir. Bu nedenle, sorun sadece barışçı yollarla çözülebilir. Çünkü bu durumun devamı, sadece daha fazla kanın akmasına yol açar ve dökülen her kan, Kürt olsun, Türk olsun, Arap olsun, İranlı olsun, bizi üzer.
Bizler kardeş ve komşuyuz, birlikte barışçı şekilde yaşamak istiyoruz. Eğer sorunun çözümü için Türkiye'ye ve ayrıca PKK'ye yardım gerekiyorsa, bunu yapmaya hazırız. Çabalarımıza ve PKK'ye sorunları çözmek için şiddete ya da silaha başvurmaması için baskı uygulamaya ve çağrıda bulunmaya devam edeceğiz. Eğer barışçı yaklaşımı seçerlerse, sorunun çözümüne katkı sağlamak için onlara yardım edeceğiz, ama savaş ya da kavgayı seçerlerse o halde biz başka bir yön izleyeceğiz".
Barzani, "PKK konusunda Türkiye ile işbirliği düzeylerinin ne olduğuna" yönelik soru üzerine, şunları söyledi: "Pozisyonumuz çok net. Köklü tarihimiz ve deneyimimiz bize şunu gösterdi ki, Kürt sorunu savaş ve şiddet yoluyla çözülemez. İster Türk Hükümeti, ister PKK olsun, barışçı bir yaklaşım seçtikleri takdirde, bu sorunun barışçı biçimde çözümü için sunabileceğimiz katkılar noktasında işbirliğimiz ve yardımlarımızda hiçbir sınırlama olmaz. Ama herhangi bir taraf farklı bir yolu, şiddeti seçerse, o zaman bu sürecin parçası olmayacağız".
"Suriye'deki Kürtleri desteklemeye hazırız"
Barzani, Suriye'deki Kürtlere yönelik soru üzerine, "şu anda ne Suriye'deki mevcut yönetimin ne de muhalefetin, Kürt halkına somut birşey sunduğunu" ifade ederek, "Onları desteklemeye hazırız. Bu askeri destek ya da mühimmat sağlama şeklinde değil, manevi, siyasi ve finansal destek olacak ve etkimizi kullanarak sorunlarına çözüm bulmalarına yardımcı olmaya çalışacağız. Diğer muhalif gruplarla müzakerelere girmeleri onların hayrına olur. Suriye'nin geleceği de bizim için çok önemli. Gelecekteki yönetim, ülkedeki Kürtler ve diğer tüm kesimlere saygılı, demokratik ve çoğulcu olmalı" diye konuştu.
Barzani, bir soru üzerine, Kerkük ve diğer tartışmalı bölgelere ilişkin meselenin çözümü için Irak anayasasının 140. maddesinin uygulanması gerektiğini söyledi.