SON DAKİKA

Kışanak'tan Arınç'a işkence cevabı

17 Aralık, 2012 23:50 Güncelleme: 17 Aralık, 2012 23:50 Kışanak'tan Arınç'a işkence cevabı

 

 

Çektiği işkencelerden dolayı kendisine hak verdiğini söyleyen Bülent Arınç'a Kışanak'tan cevap geldi.

 

 

Kürt sorununun çözümünde üç kırılma noktasının olduğunu belirten BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, bunların Diyarbakır Cezaevi, 1990'lı yıllarda köylerin yakılıp yıkılıp, faili meçhul cinayetlerin sokaklarda işlendiği günler ve KCK adı altında yürüten operasyonlarla yaklaşık 10 bin kişinin tutuklanması olduğunu söyledi.

Çok sayıda BDP yöneticisi, üyesi ve kurum temsilcilerinin 8 Aralık'ta yapılan operasyonun ardından tutuklandığı Mardin'e gelen BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, ilk önce BDP Mardin İl Örgütü'nü ziyaret etti. Kışanak ve BDP Batman milletvekilleri Ayla Akat ile Bengi Yıldız, BDP PM üyeleri, Mardin Diyarbakır girişinde bulunan Ademhan Petrol İstasyonu önünde aralarında BDP PM üyeleri Fesih Özel ve Ali Ürküt, BDP il, ilçe, belde yöneticileri, bölge belediye başkanları, MEYA-DER, TUHAD-DER, KURDİ-DER, il genel ve belediye meclis üyelerinin de bulunduğu yüzlerce yurttaş tarafından karşılandı. Karşılama ardından yüzlerce araçlık konvoyla Mardin merkeze gelen Kışanak ve beraberindekiler, BDP İl Örgütü'nü ziyaret etti.

Burada konuşma yapan Kışanak, gözaltı ve tutuklamaların darbeci bir mantığın uzantısı ve zihniyeti olduğunu ifade ederek, "Darbe sadece silah ile yapılmıyor. Bugün Kürtlere karşı siyaset yapma hakkını elinden almaya yönelik böylesine pervasız bir tutuklama furyası ile karşı karşıyayız. 12 Eylül darbe döneminde yüz binlerce insan gözaltına alındı. Fakat bu darbenin ilk bir yılı geçtiği zaman cezaevlerinde 10 bin politik tutsak yoktu. Partiler geçici olarak kapatıldı. Ama bir süre sonra siyaset yapma hakkı iade edildi" dedi.


'Kürt sorununun çözümünde üç kırılma noktası var'

Kürt sorununun çözümünde üç kırılma noktasının olduğunu ifade eden Kışanak, şu değerlendirmede bulundu: "Bunlardan birisi Diyarbakır Cezaeviydi. Gerçekten Diyarbakır Cezaevi'nde yaşanan vahşet ve insanlık dışı uygulamalar, Kürt sorunu açısından toplumsal hafızamızda onarılması zor ağır bir derin yara açtı. Çok büyük bir kırılma noktası. İkinci bir kırılma noktası 1990'lı yıllarda köylerin yakılıp yıkılıp, faili meçhul cinayetlerin sokaklarda işlendiği günlerdi. Onarılması zor, tamir edilmesi zor ağır yaralar açtı. Bugün hala iki toplumsal travma ile yüzleşilmiş değil yeterince. Bugün hala toplu mezarlar var. Üçüncü kırılma noktası da tam da Kürt sorununu çözmeye yaklaştığımızı düşündüğümüz, bu konuda toplumun umutlarının arttığı bu son on yıllık sürecin ikinci yarısında yaşananlar oldu. KCK adı altında yürüten bu soykırım operasyonlarında yaklaşık 10 bin kişinin şu anda cezaevlerinde olması çok büyük bir toplumsal sorundur. Çok büyük travmatik bir süreçtir."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın kendisi hakkındaki konuşmalarını da değerlendiren Kışanak, "Sayın Arınç böyle bir empati yapma ihtiyacı duyuyorsa, bunun önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Kürt sorunu birazda herkesin yaşadığı sorunu kendisi ile sınırladığı bir mecrada ilerlediği için, kimse kimseyi anlamadığı için çözmekte biraz kolay olmuyor. Bu nedenle Sayın Bülent Arınç'ın bugün empati yapma ihtiyacı duyması önemli. Ama keşke beddua etmeden empati yapmayı aklına getirseydi. Belki benim açımdan empati yapmak daha kolaydır. Ancak şunu bilmek gerekir ki, şu anda adını bilmediğimiz, hikayesini bilmediğimiz binlerce insan aynı travmatik süreçleri yaşadılar. Önemli olan bu adını sanını bilmediğiniz, hikayesini bilmediğimiz insanların dertleri ile dertlenmek, onları anlamaya çalışmak veya onlar ile empati yapmaktır" diye konuştu.

'Evi başına yıkıldı, köyü yakıldı'

Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlar ile yüzleşilmesi ve 1990'lı yıllarda yaşananlarla da empati yapılması gerektiğini söyleyen Kışanak, "Bir gece yarısı köyün jandarma ile basılıp, evinden ayakkabısını bile giymeye fırsat bulmadan canını kurtarmaya çalışan 5 milyon insan evini barkını terk etmek zorunda kaldı. Evi başına yıkıldı, köyü yakıldı. Bunlarla da empati yapmak lazım. Kürt çocukların her sabah okula gidip 'varlığım Türk varlığına armağan olsun' diye ant içiyor. Bununla da empati kurmak lazım. Pozantı Cezaevi'nde insanlık dışı uygulamalara maruz kalan Kürt çocuklarla empati yapmak lazım. Kameralar karşısında kolu kırılan Hakkarili Kürt çocukla empati yapmak lazım. Ki bildiğimiz kadarı ile sosyal medyaya düşen haberlerden duyuyoruz ki gerillaya gitmiş. Onunla da empati yapmak lazım. Cezaevindeki 10 bin tutuklu ile empati yapmak lazım. Bunlar önemli. Empatinin Kürt sorununu çözmede önemli bir yol olacağını düşünüyorum. Tek tek hikayeler tabii çarpıcı olabilir. Bu tek tek hikayelerin ötesinde bilmediğimiz binlerce hikaye var" dedi.

Kendilerinin de empati yaptığını ifade eden Kışanak, şunları söyledi: "Gerçekten de yokluk yoksulluk içerisinde damacana ile su satan, tek çocuğunu askere gönderip, sonra onun cenazesini karşılayan baba ile de empati yapıyoruz, yapılması gerekir. Ancak dediğim gibi biraz daha bütünlüklü bakmak gerekiyor" dedi. Kışanak, "Partimizin tabi ki, günlük gelişmeleri görüşmek üzere bakanlar ile farklı siyasi partiler ile bizim talebimiz üzerine görüşmeler vardır. Ancak Kürt sorununun çözümü konusunda 'gelin oturup konuşalım' diyen bir yaklaşım yok. Biz böyle bir öneri ile karşılaşmadık. Durum bu. Ama olması gerekeni soruyorsanız, gerçekten Kürt sorununu çözebilecek, diyalog ve müzakere yönetimi artık sorun çözen bir yöntem olarak kabul etme, kamuoyuna deklare etmek ve açıkça böyle bir süreci yürütmektir. Kürt sorununda kaybettiğimiz çözüm gerçekleşmeden geçen her gün bu sorunun bedelini daha da ağırlaştıran bir yaklaşım oluyor. Bunun vebali herkesin boynundadır" diye belirtti.

Konuşmanın ardından Kışanak ve beraberindekiler, BDP Mardin Merkez İlçe Örgütü'ne ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin ardından Kışanak, Kızıltepe'de düzenlenecek olan halk toplantısına katılmak üzere yola çıktı. DİHA

Yorum Ekle