Yüksekova Devlet Hastane'sindeki İlk poliklinik deneyimde genel olarak karşılaştığım ve diyetlerini düzenlediğim hastalarımın yakındığı hastalıkların başında 'hepatosteatoz' hastalığı ;yani bilindik ismiyle 'karaciğer yağlanması' gelmektedir.
Genel olarak aldığım besin tüketim kayıtlarında da gördüm ki ;karaciğer gibi çok fonksiyonlu organımızın yağlanmasının sebebi; yanlış beslenme alışkanlıkları ve tükettikleri yanlış gıdalardır.
Bu yanlışlardan bazılarına değinecek olursak;düzensiz öğün planlamasının sonucu olarak meydana gelen açlık,alkol kullanımı,aşırı miktarda yağlı yiyecek tüketimi(bol tereyağlı yemekler,yağlılık oranı fala olan koyun-kuzu etinin çok tüketilmesi,İran pirinci de denilen beyaz pirincin aşırı miktarda hemen hemen her yemekte olmazsa olmazlarının içinde olması,kuyruk yağının tüketilmesinin had safhada olması)ve en önemlisi de meyve yada mevsim sebzelerinin çok az tüketiliyor olması gelmektedir.
Bu yanlış beslenme alışkanlıklarının sonucunda meydana gelen obezite,şeker hastalığı ,açlık veya hızlı kilo kaybı karaciğer hücrelerinin yağlanmasını artırmaktadır.
Karaciğer yağlanması(karaciğer hücrelerinde aşırı yağ birikmesi)durumudur.Karaciğerde yağlanmanın olduğunu gösteren bir başka bulguda;karaciğer içindeki yağ oranı,karaciğerin toplam ağırlığının%10'una ulaşıyorsa,karaciğer yağlanması denilen durum meydana gelmiş demektir.
Vücudun en büyük ve metabolik açıdan en kompleks organı yani bir nevi vücudun fabrikası karaciğerdir.Bundan ötürü karaciğerin sağlığına dikkat etmek gerekir.
Karaciğer yağlanması genellikle belirti vermiyor ve başka bir amaçla yapılan ultrasonografide ya da check-up taramalarında karaciğer enzimlerinin (ALT ve AST) yüksekliği ile fark ediliyor. Bazı hastalarda karnın sağ üst bölgesinde ağrı, dolgunluk hissi, hazımsızlık, bulantı, şişkinlik, kilo alma belirtileri görülürken bazılarında da doğrudan siroz veya karaciğer kanseri bulguları ile kendini gösteriyor.Başka amaçlarla gelen yada bu tür yakınmalarının başka sebeplerden kaynaklandığını dile getiren ve bu sonuçla karşılaşan hasta sayısı gün geçtikçe artıyor.
Bu hastalık şu sıralar şişman zayıf herkeste sıkça görülüyor. Hastalığın nedenleri arasında karın bölgesinde yağlanma büyük risk iken, kilo problemi olmayanlarda da dengesiz diyet kompozisyonu da karaciğerde yağlanmaya neden olabilir.
Biliyoruz ki beslenme ile vücuda aşırı yağ almak karaciğerin yağlanmasında önemli bir etken. Ancak sadece fazla yağ almak değil, fazla kalorili besinleri de yemek, karaciğerin yağlanmasına neden olabilir. Bu nedenle Amerikan Kalp Birliği, Amerikan Diyetetik Akademisi ve Amerikan Tarım Birimi sağlıklı olmak ve karaciğerde yük oluşturmamak adına bin 400 ile bin 600 kalorilik diyetler tüketmenin önemli olduğunun altını çiziyor.
Fazla alınan kalori karın iç bölgesindeki yağlanmayı hızlandırıyor. Birçok fizyolojik olay devreye giriyor, karaciğerde hem yağlanmaya neden oluyor hem de insülin direnci oluşmasını sağlıyor. Ancak kilo vermeyle karaciğer eski halini alabiliyor.
KARACİĞER YAĞLANMASINDAKİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ
1- Alkol alımına bağlı karaciğer yağlanmasında tek tedavi yöntemi alkol alımının kesilmesidir. Alkol dışı karaciğer yağlanmasında ise ilaçlı tedaviyle herhangi bir olumlu sonuç alınamamıştır.
2- Tedavinin esasları; yaşam tarzı değişikliği, egzersiz, diyetteki yağ miktarının azaltılmasıdır. En önemlisi beslenme tarzının değiştirilmesidir.
KARACİĞERİ KORUMADA TEMEL OLARAK UNUTULMAMASI GEREKENLER