Doğubayazıtın Ömer Hayyamı Mehmet Geçitin kaleminden...
Kalecikte şiddetli rüzgar eser
Hapishane duvarlarına vurdukça
Camlarda acayip sesler gelir
Sanki mahkuma mesaj vermekte
Camların titreyişi gibi
Bende titriyorum sokakta
Bu acı, bu hasret niye?
Dört duvarla baş başa
Duvarları çok sağlam
Her tarafı kan boyalı
Gardiyanları kalpleri gibi
Özlem duydum, renklere
Yaşlı bir dedemiz var, mahkum
Adına Hüseyin dede diyorlar
Cinayetten yatıyor
Korkunca, intikama kinci biri
Ayağını yere sürterek yürür
Kaz yürüyüşü gibi
Gündüz hep uyuklar
Aç gözlüdür yemeğe doymaz
Birde Kalecikli kavlağımız var
Adı, Halil Kavlak
Hep tavuk kümesinde çalışır
Oturağı yaralı, voleybol oynamakta
Ergun Göknel'e ne demeli?
İSKİ kahramanıdır kendisi
Ne yemeğe doyar,çok kadın değiştirir
Kimseye bir şey koklatmaz
Ya Erzurumlu sofu Muhlis dayı
Ömrünün son döneminde mahkum
Sabırsızdır hep affı bekler
Hayali, umudu suya düşer
Cinli, çinko Hüseyin'imiz var
Aslen Iğdır'lı, Iğdır'ı tanımaz
Ankara yozlaştırmış, kılmıyor namaz
Kars'lı Yakup Doğan ona kafayı takmış.
Urfa'lı Eyüp Keskin
Mahkumlar ona xalo der
Hiç kimse onu sevmez
Hem ağa, hem demokrat
Babaların babası, yiğidin hası
Remzi Erzurum'lu, güzel baba
Bir zaman emniyet müdürü idi.
Dostluklar için veriyor çaba
Kırşehir'li Recep Türk
Giyinmiş postan, kürk
Neşat'ın hastasıdır, türkü söyler
Mahkumların baş belası
Bankalar kralı, Ahmet Güçbilmez
Kurban keser, mahkuma vermez
Mavi gözlü, tombuldur, herhalde melez
Gardiyanları sever, mahkumu sevmez
Bizim Faik İlhan
Geziyor, tozuyor yan yan
Suçunu sorsa ırzcıdır.
İdareden herkesten torpillidir, inan
Babasını öldüren, Burak Özcan
Uykusuzdur, gözleri dolu kan
Telefon başında hiç ayrılmaz
Buna nasıl dayansın can
Şoförümüz Bahtiyar yazıcı
Bazı kere laf söyler acı acı
Hem deli hem akıllıdır
Tutmuş onu, kan bedeni olan sancı
Ördekçi Ahmet dayı
Hep içer demli çayı
Mutfağın yemeğini beğenmez
Voleybolda sayar sayı
Gemi yapar, Zeki Altın ışık
Elinde eksilmez, çatal kaşık
Bakana gemi hediye eder
İşi gücü, biraz karışık
Pinpon oynar Nihat Dal
Tasavvufçudur aynı abdal
Fenerbahçe`nin hastasıdır
Zeytin ile kahvaltı yapar , sevmez bal
Voleybol oynar Mahmut Aydın
Mahkumlar içinde cok saygın
Cinayettir,namus belasına yatıyor
Onunla konuşrsun,gülmekten düşersin baygın
Makine mühendisi Sedat Köse oğlu
Kökenini sorarsan oda doğulu
Asabi,sinirli,titizdir
Atletik vücutlu,uzun boylu
Baş belası hemşerim Yakup Doğan
Mutfakta soyuyor, patates soğan
Iğdır'lı Hüseyin'i, tartakladı.
Yerinde durmuyor hiçbir zaman
Tanırım, taksici Burhan Gürbüzü
Telefonda kızlar, takip ederler izi
Voleybol oynar, altın kolye takar
Geçer ailesine nazı ve sözü
Gençtir bizim Murat Çakmak
Eline almış ağaçtan tokmak
Hapishaneyi pek sevmez
Pişmandır yatıyor, ahmak ahmak
Karadenizli Erkan Kurtuluş
Topa vuruyor darbeli vuruş
Delikanlı, saf iyi niyetli
Dolar Mark taşır, taşımaz Lira, Kuruş
Tavukta çalışır bizim Kenan
Durmuyor hiçbir zaman
Bazen karate yapar, zıplar
Çok hareketli durmuyor bir an
Bunu size hediye etti, Geçit Mehmet
Bazılarını sever, bazılarından eder nefret
Hep çekmiş çile ve hasret
Sever insanı, Allah'tan diler rahmet