Evet, saray dimdik ayakta.
Ahmedi Hani Türbesi orada, tarih orada, kültür orada.
Ama bu zenginliği hakkıyla anlatacak bir rehber var mı? Ne gezer!
Ziyaretçiler koca bir geçmişin önünde sadece fotoğraf çekip dönüyor.
Çünkü kimse onların bu taşlarının, bu duvarların ne dediğini anlatmıyor.
Gidiş ayrı bir dert geliş ayrı.
Yol dar, altyapısı yetersiz.
Otopark yok denecek kadar az.
İnsanlar araçlarını nereye bırakacağını bilemiyor.
Ulaşım desen zaten başlı başına bir çile.
Bir Doğubayazıt-İshakpaşa arası servisi düzenlemek bu kadar mı zor?
Peki tanıtım?
Koskoca 9 günlük tatil, günlerden önceden belliydi.
Ağrı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ne yaptı?
Tur firmalarıyla bir iş birliği mi?
Sosyal medya kampanyası mı?
Yerel rehber eğitimi?
Organizasyon mu?
Etkinlik?
Cevap net: Koca bir HİÇ.
Elimizde büyük bir tarih hazinesi var ama ne koruyabiliyoruz, ne tanıtabiliyoruz.
Onun bayramdan sonra rakamlarla övünmeyi değiştirme asıl meseleleri konuşmasının zamanı gelmedi mi?
Ve lütfen insanlarla bu rakamlarla uyutmayın! Gerçeklerle yüzleşin.
Çevre düzenlemesi yok.
Sarayın düzeni bakımsız, gelişi güzel.
Ne düzgün yürüyüş yolları var ne de dinlenme alanları.
Ne bir yönlendirme tabelası ne gölgelik.
Saray önünde plastik su şişeleriyle fotoğraflayan turist, arkasını üreten taş toprak içinde kalıyor.
Temizlik sıfır.
Çöp kutusu eksik.
İnsanlar çöplerini nereye atacağını şaşırıyor.
Sarayın tarihindeki bir miras değil, terk edilmiş bir inşaat alanı gibi.
Bir tane bile seyir terası yok, bir kitapçı, Bir vizyon yok.
Oysa bu saray başka bir şehirde olsaydı, çevresi ile birlikte bir açık hava müzesine dönüşmüş, gece aydınlatmasıyla bir cazibe merkezi olurdu.
Ama burada mı? Rakamlar belirlenmiş, gerçekler ise paslıdır.