SON DAKİKA

İnsan ve yaşam üzerine

. 27 Kasım, 2024 05:42 Güncelleme: 27 Kasım, 2024 05:42 İnsan ve yaşam üzerine

Merhaba kıymetli okurlarım, 

Bu gün sizlere insanlar ve kökleriyle alakalı bir şeyler yazmak istiyorum. 

insanlar ve kökleri deyince zihninizde konuyla alakalı bir şeyler oluştu mu? İnsan, yaşamı boyunca aidiyet duygusu ile sınanır çünkü aidiyet duygusu insanın doğasından gelen derin bir arzudur. 

Kendini gerçekleştirme yolunda temel bir ihtiyaçtır. Sosyal yaşamda kabul görülme etkisi, öz saygı hatta ilk insanlar için hayatta kalma ve üreme gibi en önemli unsurlardan bir tanesidir. Maslowa göre “bireyin davranışlarını motive eden en büyük ihtiyaçtır” aidiyet duygusu. 

Aidiyet duygusu ile beraber sosyal kimliklerimiz oluşur inançlara, insanlara, işlere ve ilişkilere ihtiyaç duyar kök salmak isteriz Bir ağacın toprağa kök salması gibi sıkı sıkıya tutunuruz o kökler sağlamlaştıkça kendini gerçekleştirme yolunda güven duygusunun da sağlamlaşmaya başladığını hissederiz. Ancak köklenmenin zaman zaman büyük zayıflıkları da doğurabileceğini düşünüyorum. 

Siz ne düşünüyorsunuz? 

Bir işe, bir şehre, bir ilişkiye, bir inanca, bir insana duyulan aidiyet salınan bir köktür aslında. “Coğrafya kaderdir” ifadesi bu köklenmenin fiziksel boyutunu anlatır. Bu yüzden insan yaşamı boyunca köklerinden sorumludur hatta yaşamını yetirdikten sonra da sorumlu kalmaya devam edecektir. 

Salınan her kök onun soyundan bir başka bireyin hikayesinin temel taşı olacaktır. İnsan, sadece kök salmakla değil köklerini sorgulamakla da sorumludur. Bana kalırsa aidiyet duygusuna ihtiyaç duyabilir bir yerlere ait hissedebilirsiniz ancak bir yerlere köklenmek zorunda değilsiniz. Aidiyet bir ihtiyaçtır ancak köklenmek seçimdir. Çünkü bazen en güçlü bağlar köklerden değil fikirlerinizin ışığından oluşur. 

Fikirleriniz dönüşebilir, istekleriniz değişebilir kök salmaktansa ait olmakta fayda var. Derim! 

Sevgilerimle… 

Yorum Ekle