Karınca ve Ticaret üzerine yazdığım ve gazetemizde yayımlanan yazımda; Türkiye'nin sınırlarına yakın il ve ilçelerde Karınca Ticareti adı altında bir ticaret var. Karınca Ticareti sınır bölgelerinde ki insanların karşılıklı olarak, birbirlerinin gereksinmeleri üzerinden yapılan kişisel ticarettir. Sınır olunan ülkeden ucuz olan ürünler bu insanlar tarafından ülkeye sokulurken karşı ülke içinde ucuz olan ürünler yine bu insanlar tarafından sınır ülkesine taşınır. Ticaretin en yalın ve sade halidir. Karşılıklı güven ve anlayış üzerinden bire bir yüz yüze yapılan bir ticarettir. Aynı zamanda bu toprakların kadim ticaret anlayışıdır.
Dış Ticaret rakamlarında görmezden gelinen ve yok sayılan bu ticaret, bölge insanları için çok önemli yaşamsal bir niteliktedir. Sadece bölge insanının yaşamsal bir hareketi olmayıp geniş ölçekte ülkesel bir ticarettir. Bu ticaretin gelişmesi ve geliştirilmesi için komşu devletlerin yapması gereken çok şeyler olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Karşılıklı gereksinimler bazında devam eden bu ticaret engellenmek yerine teşvik edici olmalıdır.
İlkyazımda bu ticareti engelleyici değil geliştirici önlemler almak gerekir şeklimde ifade kullanmıştım. Bugün geldiğimiz nokta ise İran İslam Cumhuriyeti'nin karınca ticareti için Türkiye'ye gelen İran yurttaşlarının yurt dışı çıkış harçlarına artan oranlı zam yapmış olmasıdır. İran'da Türkiye'ye gelerek bölge halkının gereksinimi olan ürünleri olması engellenmiştir. Söz konusu engelleme bölge halklarının ekonomik ve yaşamsal kaynaklarını yok edici niteliktedir.
Denize kıyısı olan yerlerde yaşayan insanlar geçimlerini denizden sağlıyorsa, sınır kıyılarında yaşayan insanlarında sınırları yasal yollardan geçerek geçimlerini sağlamaları normaldir. Türkiye'nin günübirlik çıkışlarave girişlere getirdiği sınırlama ve harç ortadayken, İran'nın da aynı şekilde davranması bölge halkı ve ticaret için olumsuz bir süreci başlatacaktır. Her iki sınır ülkesinin karınca ticaretini kabul edip ona göre davranış göstermesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Ticareti engelleyici değil geliştirici tedbirlerin alınması her iki ülke içinde çok çok önemlidir. Ekonomik krizin etkilerinin sınır bölgelerinde yaşayan insanları çok etkilememesinin nedenin karınca ticareti olduğunu unutmamak gerekir.
Karıncalar üzerine bilimsel çalışmalar yapan Susanne Renner çok sayıda karınca türünün 'biçmek için eken çiftçiden' farklı olmadığını söylüyor. Karıncalar toprağın bereketlenmesini ve ekilen tohum ve fidanların gelişimi için çok önemli işlevleri yerine getirir.
Karınca gibi karınca ticareti de toprağın, yaşamın, ülkenin ve ticaretin bereketlenmesini sağlar. Bir Karadeniz türküsünün sözleri ile yazımı bitiriyorum; İNCİTME KARINCAYI.
Barış Hakan KARAYAVUZOĞLU