SON DAKİKA

İnanır: Biz barış elçileriyiz

Akil İnsanlar Komisyonu Akdeniz Bölge Heyeti, bölge gezisinin son durağı olan Mersin'de yoğun polisiye önlem altında meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve yerel basın kuruluşu temsilcileri ile bir araya geldi. 15 Haziran, 2013 02:45 Güncelleme: 15 Haziran, 2013 02:45 İnanır: Biz barış elçileriyiz

MERSİN - Akil İnsanlar Komisyonu Akdeniz Bölgesi Heyeti Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile üyeler Şükrü Karatepe, Kadir İnanır, Lale Mansur, Hüseyin Yayman, Muhsin Kızılkaya, Tarık Çelenk, Öztürk Türkdoğan ve Nihal Bengisu Karaca, Burdur, Hatay, Kahramanmaraş, Isparta, Antalya, Osmaniye ve Adana'nın ardından son ziyaretini Mersin'deki meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, kanaat önderleri ve yerel basın kuruluşu temsilcileri ile bir araya gelerek tamamladı.

Mersin Hilton-Sa Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantı için polisinotel çevresinde zırhlı araçlar ile aldığı olağan üstü önlemler dikkat çekti. Basına kapalı ve ayrı oturumlar ile gerçekleştirilen toplantıda katılımcılar 5'er dakikalık sunumlar ile sürece dair görüşlerini belirtti. Günün son toplantısı ise yerel basın kuruluşu temsilcileri ile yapıldı.

Toplantının başlama saati öncesi katılımcılar ile sohbet eden Sanatçı Lale Mansur, GÖÇ-DER tarafından önceki oturumda heyete sunulan rapor ve hazırlanan slayt gösterimini izlediklerini belirterek, "Şok içindeyim", "Gözlerime inanamadım" demesi dikkat çekti. Heyetin yerini alması ile başlayan toplantıda, yerel basın kuruluşu temsilcileri kentte ve ülkede yaşanan son siyasal sürece dair düşünce ve önerilerini dile getirdi.

Gezi Parkı dolayısı ile takındığı tavırdan dolayı BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in, İmralı'ya giden heyetin içinden çıkarılması kararının yanlış olduğu belirtilen toplantıda, hükümetin takındığı bu tutumun sürece zarar verdiği belirtildi. Yine bazı katılımcılar Gezi Parkı protesto gösterilerinin süreci sabote etmeye dönük bir girişim olarak değerlendirirken, hükümetin süreci daha aktif ve hızlı şekilde tamamlaması gerektiği vurgulandı. Öte yandan toplantıda Dicle Haber Ajansı (DİHA) tarafından heyete, özgür basın çalışanlarına yönelik "faili meçhul", yargısız infaz, haksız tutuklama ve baskıların konu edildiği rapor sunuldu.


Türkdoğan: Geçmişle yüzleşme sürecine girmemiz lazım

Sunumların ardından heyet üyeleri birer konuşma yaptı. Konuşmacılardan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türkiye'de çok büyük acıların yaşandığını ve geçmişte ne olup bittiğini öğrenerek, geçmişle yüzleşilmesi gerektiğinin vurgulayarak, "Geçmişimizle de mutlaka yüzleşelim. Geçmişte ne olup bittiğini öğrenelim. Sadece belirli noktalarda yaklaşmayalım. Bu ülkede çok büyük acılar yaşandı, çok büyük suçlar işlendi. Ceza adaleti sağlanmadı. İnsanların adalet beklentileri yerine getirilmedi. Ama bu yüzleşme sürecine girmememiz anlamına gelmez. Geçmişte ne olduğunu mutlaka öğrenmemiz gerekiyor ki gelecekte aynı şeyler bir daha yaşanmasın. Toplumsal barış tesis edilirken, herkes birbirinin gözünün içine rahatlıkla bakabilsin. Kültür süreçleri yaşansın, yas süreçleri yaşansın, hafıza merkezleri kurulsun ve insanlar bir daha o günleri yaşamasın. Ben böyle bakmak gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Ardından heyet üyesi Tarık Çelenk, Mersin'de oturmuş ve dengeli bir yerel demokrasi olduğunu belirterek, bütün unsurların kendi içinde kendi dengelerini kurduğu demokratik bir iletişim yapısına sahip olduğunu ifade etti. Mersin'in bu halinin hem Türkiye'ye hem de Ortadoğu'ya güzel bir örnek olabileceğini belirten Çelenk, başlatılan bu sürecin içinde Türkiye, Ortadoğu olmak üzere herkesin olduğuna dikkat çekti. Başlatılan sürecin sadece Kürt sorununun çözümüne yönelik olmadığını ifade eden Çelenk, "Burada sürecin sadece Kürt meselesi, PKK meselesi ve silahların bırakılması diye anlaşılması çok yanlıştır. Sürecin içinde herkes var. Türkiye var Ortadoğu var. Türkiye bu süreci sırf Kürt meselesini değil, Alevilerin demokratik sorunlarını çözümlenmesini, Taksim'deki genç jenerasyonunun anlaşılmasını ve buna benzer bütün demokratikleşme sorunlarını çözmek için girişmiştir" dedi.


İnanır: Biz barış elçisiyiz

Sanatçı Kadir İnanır, iki aylık çalışmalarını tamamladıklarını ve Mersin'de noktaladıklarını belirtti. Süreç boyunca heyet olarak neler ile karşılaştıklarının ulusal ve yerel medyaya yansıdığına işaret eden İnanır, "Bizler akil adam değiliz! Özellikle kendi adıma konuşuyorum. Akil adam ayrıca 'ulema' da demektir. Akil adam konusunda uzman demektir benim anlayışıma göre. Ben onu da reddediyorum. Biz barış elçisi olarak bu işe girdik. Eğer bir ülkede sorunlar varsa ve bu ülkenin sanatçısı bu sorunların ortadan kalkması için elini taşın altına koymuyorsa ben o sanatçıya sanatçı demem. Şimdi bu gerçekle böyle bir şey önerildiğin de ve özgür bırakıldığımızda ben sağlık şartlarım uygun olmamasına rağmen böyle bir kutsal görevden kaçamazdım. Ben böyle bir karakteri temsil ediyorum bu toplumda. Üzülmedim mi? Üzüldüm. Ama olsun. Bu iki ay boyunca hep barış dilini kullandık. Bizim şimdi görevimiz bitti. Bundan sonra dilimizi değiştireceğiz. Eğer sataşan olursa umuyoruz ki olmaz. Bir şey rica ediyorum sizden. Adı üstünde bu bir süreç. Süreç bitmez. Sürecin ne zaman biteceği bizim ülkemizin şartlarını hepiniz biliyorsunuz. Bir sürü provokasyona uğrar çok çetrefilli yollarımız var. Dünyanın her tarafında bu süreçler denenmiş ama çoğu da başarılı olamamış tekrar başa dönmüşler. Tekrar başlamışlar. Biz şimdi görevimizi bitirdik. Ama en önemli görev size düşüyor. Medyanın gücünü bu süreci eğer olumlu karşılayıp ortadan kalkmasını istiyorsanız; siz müthiş bir gayret göstermek zorundasınız. Ne kadar kırgın, yorgun, argın olsanız bile bu süreç adına sizden rica ediyorum. Bu sürecin devamı için gücünüzü ortaya koyun" diye konuştu.

Son olarak konuşan Akil İnsanlar Komisyonu Akdeniz Bölgesi Heyeti Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Mersin'de karşılaştıkları ilgi ve alakadan dolayı duydukları memnuniyeti dile getirdi. Hisarcıkoğlu, "Yol gösterecek çok güzel fikir ve öneriler almış olduk. Biz bunların hepsini sadece Mersin değil, bütün bölgelerde toplamış olduklarımızın hepsini toparlayıp devletimize hükümetimize rapor edeceğiz. Ondan sonra tabi takdir onlarındır. Ama bu çerçevede Mersin'e baktığımız zaman Mersin küçük bir Türkiye aslında. Mersin'deki sorunları çözdüğümüz zaman Türkiye'deki sorunları da çok rahatlıkla çözebilmek için elimizde güzel bir örnek var" diye kaydetti.

Heyet konuşmaların ardından basın mensupları ile hatıra fotoğrafı çekti. DİHA

Yorum Ekle