Hüsrev bey amcayı 14 ŞUBAT 2007 tarihinde kaybetmenin BUGÜN 13. yıl dönümü oluyor.
Onun boşluğunu kolay kolay kimse dolduramaz.
O, yaşayan ulu bir çınardı. O, Doğubayazıt'ın gelmiş ve geçmişini bilen canlı bir tarihti.
O, kendine has üslubuyla tam bir Osmanlı beyefendisiydi.
Konuştuğunda karşısındakini kırmamak için çok itinalı sözcükleri içtenlikli bir sesle söyleyerek karşısındakini motive ederdi.
Onu dinlemek insana adeta zevk verirdi.
Doğubayazıt'ın 'il'den 'ilçe'ye tenzili rütbe edilişini anlatırken gözleri dolardı.
O, ilçe oluşumuzun hazin gerekçesini birkaç arsa spekülatiflerine bağlardı. Yani; ilçe oluşumuzda kurşunu kendi ayağımıza kendimiz sıkmışız. Duygusal ve hümanist bir yapısı vardı.
İşte Hüsrev bey amcayı "Hüsrev Bey" yapan unsurlardan en önemlisi de buydu.
Hoşgörüsü ve barışçıl düşüncesi ile bölgede tam bir denge unsuru olan büyüğümüzdü.
Her geçen gün onun yokluğunu daha da çok hissediyoruz.
Ruhu şad olsun! H/S