ANKARA - 31 Mayıs'ta Artvin'in Hopa İlçesi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingi sırasında yaşanan protestolara polisin müdahale etmesi ve emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümüyle sonuçlanan olayları Ankara'da protesto eden 23'ü tutuklu 28 kişinin "terör örgütü üyeliği" iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Aralarında BDP ve CHP milletvekilleri ile STÖ temsilcileri ve tutuklu öğrencilerin arkadaşlarının da bulunduğu binlerce kişi, davanın görüldüğü adliyenin önüne gelerek tutuklulara destek verdi.
'Savcı işkenceyi görmedi'
Duruşmanın öğleden sonraki kısmında bir bir söz alan tutuklu öğrenciler savunmalarını yaptı. Tutuklu sanık Hikmet Tanel, Metin Lokumcu'yu polislerin öldürdüğünü ve kendilerinin ise 17 yıldan 52 yıla kadar yargılandıklarını belirterek, "Başbakan, Necdet Adalı için ağladı. Bir daha Başbakanların ağlamaması için beraatımı talep ediyorum" dedi. Tutuklu sanık Çağdaş Ozan Ersoy, polisin kendilerini yakalamak amaçlı değil cezalandırmak amacıyla yakalayıp dövdüğünü belirterek, polisin gözaltı aracında kendilerine 6 saat boyunca elleri arkadan bağlı işkence yaptığını hatırlattı. Uğradığı işkence sonucunda gözlerinin morardığını ve Adli Tıp'tan raporla savcılığa şikâyet dilekçesi verdiğini söyleyen Ersoy, savcının hiç bir işlem yapmadığını kaydetti.
'Psikolojik tedavi gördük'
Tutuklu sanık Can Kaya, parasız eğitim ve insanca yaşama taleplerinin gaz bombalarıyla boğdurulmaya çalışıldığını vurgulayarak, ders verdiği öğrencilerinin cezaevine gönderdiği mektuplarda "Öğretmenim gelin derslerimize girin" dediğini söyledi. Ayrıca Can, okuduğu üniversitede sınavlara askerler eşliğinde elleri kelepçeli şekilde getirilmesinin kendisi için utanç olduğunu ve bu utancı bir daha yaşamak istemediğini söyledi. Tutuklu sanık Ozan Gündoğdu, gözaltında yaşadığı işkenceden dolayı kendisinin ve birçok arkadaşının psikolojik tedavi gördüğünü kaydetti.
'Taciz edildim'
Tutuksuz sanık Sevgi Sönmez ise, gözaltına alınıp götürüldüğü polis aracında ellerinin arkadan kelepçeli şekilde polisin yüzünü ve bacaklarını okşadığını belirterek, polisin yüzüne yumruk attığını ve "Şimdi senin yüzüne kim bakacak" dediğini belirtti. Sönmez, büyük bir travma yaşadığını söyledi. Tutuksuz sanık Hazal Kangan da, polislerin gözaltında kendisine ajanlık teklif ettiğine dikkat çekerek, "N.Ç.'ye tecavüz edenlere 4 yıl hapis veriyorlar ama biz 54 yılla yargılanıyoruz" dedi.
Hakim: İddianame belki solu birleştirir
Savcının verdiği mütalaadan sonra sanıkları savunan yaklaşık 100 avukat savunma yaptı. Bu arada avukat Selçuk Kozağaçlı'nın savunmasında THKP/C'ye hukuksal olarak "terör örgütü" denilemeyeceğini, "terör örgütü" kavramının yasalara 1991 yılında girdiğini hatırlatarak, "Dev Yol ve Devrimci Gençlik terör örgütlerinin" uydurma olduğunu söyledi. Bu sırada Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir'in "Belki bu iddianame solu birleştirir" demesi salonda gülüşmelere neden oldu.
Tutuklular tahliye edildi
Verilen kısa aradan sonra mahkeme heyeti, 23 tutuklu sanığı tahliye ederken, duruşmayı 13 Mart 2012 tarihine erteledi. Tutuklu sanıklar, sevinçlerini alkışlarla ifade ederken, adliye dışında bekleyen çok sayıda kişi ise tahliye kararını sloganlar ve alkışlarla karşıladı