Hiçbir şeyim yok eğer sen yoksan
Artık kamera ve fotoğraf makinesi taşımaktan yoruldum. Sadece köşe yazarlığı ile içimdeki gazetecilik ateşini söndürmemeye çalışıyorum. Dürüst olmalıyım.Ne yazacağımı bilemiyorum,duygularım karmakarışık. Uzun bir aradan sonra ilk yazım. Sadece kulağımda güzel bir melodi var,her gün bıkmadan dinleyebilirim. Whıtney Houston “I Have Nothing” … Bir çoklarımız biliyordur belki bu şarkıyı,bilmeyenlere ise tavsiyem olsun ,fırsatınız olursa dinleyin dostlar,bana iyi geliyor.
Şarkı devam ediyor… “I have nothing, If I don't have you (Hiçbir şeyim yok eğer sen yoksan)
Saat gece yarısını çoktan geçti. Kim bilir kaçıncı rüyasını görüyor insanlar. Gecenin sessizliği kaplamış ortalığı.Gündüzün hengamesi yok,her yer sütliman.
Kendimizle baş başa kalabildiğimiz zamanlardır geceler. ( ki ben bunu uzun zamandır yapıyorum ) Bir örtü gibidir gece. Her şeyi kapatır. Romantiktir gece,acılar açığa çıkar,yaralar depreşir,yorgunluklar belirir,akıl başka türlü çalışır.Bu dingin saatlerde en güzel besteler yapılır,en güzel sözler yazılır sevgiliye.Kendimizi bulduğumuz anlardır belki geceler.
Ürperticidir gece. Derinlerde bir yerlerdeki korkularımız çıkar ortaya.Gecenin yalnızlığı bize yalnızlığımızı hissettirir. Etrafımız ne kadar kalabalık olsa da bu yalnızlık hissi hep içimizde bir yerlerde durur.Sadece ziyaret saatini bekler gelmek için.
Bir kez daha dinliyorum,şarkı sürekli kulağımda. ne güzel bir ses,insanı alıp götürüyor.Sahi sizin oralarda gecelerden ne haber? Sizin gecelerinizde hangi melodiler var kulaklarınızda. Yalnızlık,hüzün,mutluluk,umut, belki de aşk.Ben neyi mi bekliyorum?Hemen söyleyeyim. Pandora’nın kutusundan çıkan umudu.Çünkü onsuz yaşanmıyor sanırım.
Gecelerden bahsedince yıllar önce birazda mırıldandığım bu güzel eseri hatırladım birden.Gültekin Çeki'nin Segah makamındaki bu eseri doyumsuzdur. iyi dinlemeler...
Gece sessiz ve karanlık yine herşey uyumuş
Bilirim susmayacak kalb-i virânımdaki kuş
O yeşil bahçelerin gülleri solmuş, kurumuş
Bilirim susmayacak kalb-i virânımdaki kuş.