Hasankeyf, Dicle nehri üzerinde yer alan bir yerleşim bölgesidir. Tarihinin 10.000 yıl öncesine dayandığı Hasankeyf, onlarca medeniyete ev sahipliği yapmıştır.
Eski dönemlerde ticaret nehir yoluyla sürdürüldüğü için Hasankeyf büyük önem arz etmiştir. Ticari bir merkez haline gelmiş ve bu nedenle ekonomik yönden büyük gelişmelere şahit olmuştur.Hasankeyf'te bulunan eserlerin çoğunda Eyyübiler'in izleri görülmektedir.
Üzerinde yapılması planlanan Ilısu Barajı ile sular altında kalma tehlikesi yaşayan Hasankeyf, kültürel hazinesini yitirmenin eşiğine gelmiştir. Barajın yapılmasına karşı pek çok yurtdışı kampanyası da düzenlenmiştir.
Hasankeyf'te mutlaka görülmesi gereken eserler:
Hasankeyf Kalesi
Nehirden 200 metre yükseklikte inşa edilmiş bu kalede Bizanslıların imzası vardır. Süryanilerin merkezi olarak düşünülmüştür ve yüksekliği sebebiyle fethedilmesi zordur.
Hasankeyf kalesi 300 yıl süren Bizans hakimiyeti boyunca dini bir işlev görmüştür. Kale duvarlarında pek çok kitabe yer almaktadır. Kaleden nehre inen gizli yollar bulunmaktadır.
Kale kapısı
Kaleye çıkan bu kapının Eyyübiler zamanına ait olduğu bilinmektedir. Çünkü kapının duvarlarındaki kitabeler o döneme aittir. Yolun diğer kısmında da bir kapı bulunmaktadır. Ancak bir bölümü yıkılmıştır.
Köprü ve Büyük Saray
Ortaçağ'da inşa edilen en büyük taş köprü özelliği bulunan köprünün Artuklular tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.
Büyük Saray kalenin kuzeyinde yer alır. Göçükler altında kaldığı için kitabelerine ulaşılamayan kalenin kimin tarafından inşa edildiği de kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Artuklulara ait olabileceği sanılmaktadır.
.
Hasankeyf'teki camiler
Ulu Camii
14. yüzyılda Eyyübiler tarafından inşa edilen bu caminin başka bir yapının antik kalıntıları üzerine yapıldığı tahmin edilmektedir.
El-Rızk Camii
Eyyübi Sultan Süleyman 1409 yılında bu camiinin yapımını emretmiştir. Ancak zaman içerisinde tahribata uğramış ve günümüze ancak minaresi ve kuzey cephesinin bir kısmı sağlam kalmayı başarabilmiştir.