Türkiye 'de şu ana kadar 23 üniversite yeni kimlikleri bankalarla anlaşma yaparak 'kredi kartı' yerine de geçecek şekilde yeniden düzenledi. Bu uygulamayı son olarak 90 bin öğrencisi bulunan İstanbul Üniversitesi 'nde hayata geçirildi. Ancak uygulama öğrencilerden, hukukçulardan ve tüketici derneklerinden büyük tepki görüyor. Öğrenciler, Kimlik bilgilerimizi bizden izinsiz bankalara vermeleri suç derken, hukukçular ve tüketici dernekleri ise bu uygulamanın yasal bir boşluktan kaynaklandığını belirtiyor.
Üniversite senatoları tarafından bankalarla yapılan protokollere göre, üniversiteye adım atan her öğrenci, banka kartı olarak kullanılabilen öğrenci kimlik kartı sahibi oluyor. Öğrenciler okula kayıt olduktan sonra kimlik kartlarını bankaların üniversite kampüsleri içerisinde açtıkları şubelerden alıyor. Bu kart sayesinde okula ve sınavlara girebilen öğrenciler yalnızca kartlarına para yükledikleri takdirde okulun yemekhanesinde yemek yiyebiliyor. Bunun dışında kütüphane ve spor salonu gibi kampus içerisindeki birçok alanda da öğrencilerin bu kartları kullanılması zorunlu. Üniversitelerin kendilerinden herhangi bir onay almadan kimlik bilgilerini bankalarla paylaşarak böyle bir uygulamayı dayattığını söyleyen birçok öğrenci ise durumdan oldukça rahatsız.
'Kimseye sormadılar'
Öğrenci Kolektifleri'nden İstanbul Üniversitesi öğrencisi Cemre Ay, bu uygulamanın öğrencileri dayatma yoluyla banka müşterisi haline getirdiği için kabul edilmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Ay, konuyu yargıya taşıyacaklarını belirtiyor.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER) Başkanı Tahsin Yeşildere de kimlik kartlarında yapılan bu tür bir değişiklikle ilgili üniversite yönetiminin kimseye danışmamasından şikâyetçi. Yeşildere, Özel hayatın gizliliğini ortadan kaldıran bu uygulama aynı zamanda milyonlarca öğrencinin bankalarla zorunlu bir ilişki kurmasının önünü açıyor. Henüz reşit bile olmayan birçok öğrencinin bankayla ilişki kurmaya teşvik edilmesi üniversitelerin işi olmamalı diyor. Bazı rektörler ise tepkilerden dolayı uygulamayı kaldırırken, bazıları bu sayede okulun ihtiyaçlarının karşılandığını savunuyor.
Kayseri Erciyes Üniversitesi'nde eski rektör yardımcısı Prof. Dr. Metin Hülagü, yaklaşık 800 bin liralık bir bedel karşılığında bankayla protokol imzaladıklarını belirterek, bankanın üniversiteye kayıt yaptıran her öğrenciye bu kartı vererek bir kazanım elde ettiğini, buna karşılık bankanın okulun ve yemekhanenin girişine turnikeler yerleştirdiğini ifade ediyor.
Mustafa Kemal Üniversitesi'nden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Koç ise, bankanın öğrencilerden hesap kesim ücreti almadığını ifade ederek uygulamanın detaylarını şöyle anlatıyor: Yoklamalarda, yemekhane girişlerinde bu kartlarla kontrol daha kolay sağlanabiliyor. Eskiden yemekhaneyle ilgili birçok sorun yaşıyorduk. Ayrıca bu kartla kredi çekmek mümkün değil. Öğrenciler yalnızca para yatırabiliyorlar. Okula kayıt için gelen öğrencilere banka çalışanları form doldurtarak bu kartları veriyor.
Geçtiğimiz yıldan beri benzer bir uygulamanın yürürlükte olduğu Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ise aldığı kararla bu yıldan itibaren uygulamadan vazgeçtiğini açıkladı. YTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Ayvaz, öğrencilerin rızası olmadan yürürlüğe koydukları bu uygulamanın onların yararına olmasını arzu ettiklerini ancak öğrencilerden gelen şikâyetler üzerine bu uygulamayı önümüzdeki akademik yıl itibariyle kaldırdıklarını söyledi.
Bu arada Marmara Üniversitesi'nde öğrenci kimlik kartlarının banka kartı olarak da kullanılabilmesine tepkiler sürerken, söz konusu banka öğrencilerden aylık 6.25 TL hesap işletim ücreti tahsil etmeye başladı. Konuyla ilgili Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne başvuruda bulunan birçok öğrenci haklarını geri kazanmayı başardı.
Bilgileri izinsiz verilemez
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Avukat Taylan Tanay: Kişilerin kimlik bilgilerinin paylaşılması ve öğrencilerin dayatma yoluyla banka müşterisi haline getirilmesi ise temel insan hakları ihlali. Tüketici haklarının korunmasına ilişkin kanunda konuyla ilgili bir düzenleme olmadığından bu uygulama hakkında idare mahkemesine dava açılabilir.
Yasada boşluk bulunuyor
Tüketici Hakları Dairesi Başkanı Bayram Uzunoğlan: Buna benzer bir şikâyet daha önce bize hiç ulaşmadı. Konuyla ilgili yönetmeliklerde de herhangi bir düzenleme olmadığını tespit ettik. Ancak bu uygulamalarla ilgili yasal bir boşluk var. Tüketiciyi Koruma Kanunu'nda da
böyle bir düzenleme yok." RADİKAL