Gün geçmiyorki çocuk dramları ile karşılaşmayalım dün cumartesi pazarı yer bursanın yıldırım ilçesi semt pazar yeri küçük yaşta bir çok çocuk bir şeyler satıyor.
Yanaşıp soruyorum nerelisin diye AĞRILIYIM amca dedi o masum emekçi çocuk. Başladık sohbete ailesinin ne iş yaptığına geldiğinde sıra babasının inşaat işçisi annesininde çalışmadığını söyledi. Okulların pazartesi açılacağını ve kendisine harçlık ve kırtasiye ihtiyaçlarını karşılamak için çalıştığını söyledi ve ekledi İnsanın yurdunu bırakması, evini, barkını, toprağını bırakması çok zor. İnsanın memleketi gibisi yok amca..
Gurbetin en çekilmez hayatını sürüyor bu çocuk bedenler..
Suçlusu kim..
Sen..
Ben..
Hepimiz..
Derneklerimiz..
Özellikle siyasetçilerimiz o göbeklerini şişirip yan gelip yatmasalardı Ağrıda iş imkanları yaratsalardı bizler göç edip buralara gelmezdik. Yapmadılar yan gelip yattılar.
Ve Bizler gurbete geldik..
Büyük şehirlerde kaybolup gittik..
Sebepleri araştırılmalı sahip çıkılmalı..
Mesala Ağrı sivil toplum Derneklerimiz var bursada bunların Ağrılı Ailelere okul zamanı geldiğinde kırtasiye desteği verdiğini hiç duymadım.
O semt pazarında tanıştığım emekçi küçük çocuk için soruyorum derneklerimize, illa gelip üyemi olmaları lazım zaten üye olacak parası olsa kendi dertlerine melhem olacaklar.
Ağrılı Derneklerin yöneticileri illaki bir şeyler yapma çabası içindedirler..
Bu çocuklardan haberimiz yok diyede bilirler..
Dernekte yönetici seçimleri neye göre seçiliyor hepimiz biliyoruz. Kimse kimseyi kandırmasın geçmişten günümüze hiç bir dernek gurbette yaşayan hemşerisinin çocukları ne iş yapar veya nasıl bir proje üretelimde bu genç bedenleri kazanalım demedi. Zaten bir projeleride yok.
Ağrılı Ahmet 10 yaşında ve semt pazarlarında bir şeyler satıp hem kendi harçlığını çıkarıp hemde aile ekonomisine destek oluyor ve olmaya devam edecek.
Ağrılı siyasetçiler ve derneklerde muhtemelen sadece bu yazıyı okuyup geçecek..