Bu ülkede, bu şehirde tatile çıkmayacaksın. Hele de her şeyden fişi çekip asla. Misal Norveç'te iki ay işten güçsen elini çeksen döndüğünde gündem aynı gündem, ülke aynı ülke.
Ama burada n'oluyor? Bi' on gün yok olduk, 'vay anam vay, neler dönmüş Serhat ya' psikolojisine mahkumuz şimdi. Her şey barometrik yükselip iniyor, ama nefret asla... Üstelik ortalık gene lince batmış, herkes yaka-paça modunda. Hatta o kadar ki, Radikal spor bile bir 'cenge' tutunmuş ki sormayın gitsin. Neyse bu konulara girmeyelim şimdi.
 Fenerbahçe 0-2 PSV Eindhoven
|
Maça bakalım biz. Futbola başka şeyler karıştırmayalım. Ama bu yazıya da ne yapıp edip o muhteşem forma tanıtımıyla girelim. Formalar güzel mi bilemem. Ama o ne güzel tanıtım şovuydu öyle! Bir Hıncal Uluç atasözüyle 'bayıldım, bayıldım'. Contador olsa anca bu kadar güzel olurdu. Neyse bu konuya da girmeyelim. Ya sabır, ya tespih.
Defolar belirdi!
Fenerbahçeliler haliyle merak içinde takımlarını izlediler. Ne de olsa Salzburg maçı öncesi son provaydı. Ama pek bekledikleri çıkmadı. Kötü sayılabilecek bir ilk yarı vardı. Rakip kendi sikletine göre oynayınca defolar belirmeye başladı.
Defans yine dağınık ve geçirgendi. Tıpkı geçen seneki gibi golü erken yiyince toparladılar biraz. Ama sadece biraz. 9'da Matavz'ın golü gibi 18'de bir gol de Wijnaldum'la atıyordu PSV. Hollanda temsilcisi, ligi haftaya başlayacak ve rakibi gibi ön eleme oynayacak bir takım olarak daha iyi gözüküyordu.
 F.Bahçe'nin Salzburg provası güldürmedi
|
Haliyle ikinci yarı tadilatlı başladı. Ersun Yanal'ın muhtemel Salzburg kadrosu gibi görünen ilk yarı personeli biraz aksayınca ikinci yarı onbiri de ilgi çekici hale geldi. Nitekim tam da 'o mu-bu mu' dedirten değişikliklerdi bunlar. Bu yarıda ne oldu peki? Önce 49'da ardından 69'da Meireles'in iki şutu direkte kaldı. Ama ikincisi olacak iş değildi. 71'de Locadia nefis bir gol atıp skoru bağladı: 0-2.
Fenerbahçe adına kimler iyi, kimler kötüydü'ye gelirsek. İyilerin başında Volkan vardı. Meireles aktif ama sarsak, Kuyt çalışkandı, ki ikincisinin haber değeri yok. Alves topla iyi gözükse de, defansta Yobo ile henüz bir uyum sürecine girememiş gibi. 33'te Webo topa değdiğinde bana ilk defaymış gibi geldi ama 63'teki kafası gol olsa alkış büyük olurdu. Kadlec sağlam gibi, ama sağ bekte henüz Gökhan'a alternatif yok. Potuk'a biraz zaman, Krasiç'e uçak bileti lazım. Diğerleri?.. Bildiğiniz gibi!
NOT: Romantizm suç, Gezi gazına gelmek ayıp ama insan dayanamıyor işte. 29'da 'sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım'ı duyunca, bir de üstüne 'Her yer Taksim her yer direniş' gelince ben bir heyecanlan!.. 'Otur' dedim kendime, tespihin nerede?
 Kiğılı'dan transfer müjdesi
|
