ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin kurultaylarında kullandığı "Demokrasi şöleni" söylemini eleştirerek, hedef tahtasına 4+4+4 sistemini eleştiren TÜSİAD'ı koydu. Kürtlere karşı yürütülen operasyonların da devam edeceği mesajını veren Erdoğan, AKP'nin Roboskililerin yanında olduğunu söylemeyi de ihmal etmedi.
Erdoğan, tedavi sonrasında normal mesailerine başladığını belirterek, geçmiş olsun dileklerini iletenlere teşekkür etti. Erdoğan, bu güne kadar kimsenin önünde eğilmediklerini belirterek, bundan sonra da eğilmeyeceklerini söyledi. Erdoğan, milletin gönlünde yer edindiklerini savunarak, birlik ve bütünlük ile kardeşlik hukuku için çalıştıklarını ileri sürdü. Erdoğan, 1992'de Hocalı'da yapılan katliama değinerek, "Masum insanlar Ermeni saldırganlar tarafından hunharca katledildi" dedi. Erdoğan, İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde katliamın anıldığını belirterek, "İstanbul'da ki mitingde marjinal birkaç pankartın açılması veya sloganın atılması Hocalı'ya karşı duygularımızı perdeleyemez. Biz Hocalı katliamını unutmayacağız. Ancak nefreti ve öfkeyi çoğaltan değil. Barışı, hakkı ve hukuku savunan taraf olacağız. Etnik kökenine, inancına, dinine bakılmaksızın bu ülkenin her vatandaşı birinci sınıftır, hukuk önünde eşittir" dedi. Erdoğan, Taksim'de açılan pankartlar üzerinden bir kışkırtma yaratılmaya çalışıldığını savunarak, buna karşı uyanık olacaklarını söyledi. Erdoğan, konuşmasının devamında Necmettin Erbakan'ın ölüm yılı vesilesi ile rahmetle andıklarını kaydetti.
'28 Şubat demokrasi faciasıdır'
Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen Erdoğan, Suriye'de ulusal ittifak konusunun önümüzdeki aylarda bir kez daha İstanbul'dan duyurulacağını kaydetti. Demokrasi tarihinde hatırlanmak istenmeyen bazı karanlık dönemler olduğunu belirten Erdoğan, 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat'ın bunlardan birisi olduğunu söyledi. "28 Şubat demokrasi faciasıdır" diyen Erdoğan, "Postmodern bir müdahale olarak zihinlere kazınmış bu gün tarihe bir kara leke olarak düşmüştür. 28 Şubat müdahalesi 27 Mayıs'ın, 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün aynı ideolojisinin eseri bir müdahaledir. Farklı yöntemler ve tarz izlenmiştir. Ama öncelerinde olduğu gibi milletin iradesi ve kendisi hedef alınmıştır. Hükümet, kirli senaryolar ve tertipler ile görevden uzaklaştırılmış. Siyaset adeta dizayn edilmek istenmiştir" dedi.
'28 Şubatçılar toplum önüne çıkamıyor'
28 Şubat sürecinin milletin hissiyatı ile uyuşmayan düzenlemeler ile toplumu da değiştirmeyi amaçladığını belirten Erdoğan, "Onlarca genç kılık kıyafetinden dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılmıştır" dedi. Erdoğan konuşmasında, "Bu ülkede yapılanların ahı yerde kalır mı? Ama iş şu anda yoluna girdi. 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat, bu millete ağır bedeller ve faturalar ödetti" dedi. Erdoğan, kendilerinin 28 Şubat'ın mağduru olarak bu gün ayakta olduklarını belirterek, "Bu gün büyük bir gururla ayaktayız. Millet iradesini gururla temsil ediyoruz. 28 Şubat'ta mağdur olanlar artık haklarına kavuşuyor. İkna odalarında işkenceye maruz kalan kız kardeşlerimize artık itibarları iade ediliyor. Ama 28 Şubat'ın mimarları toplum huzuruna çıkmaktan çekiniyor. Tarih ve toplum karşısında bir mahcubiyet yaşıyorlar" şeklinde konuştu. Tarihinin 28 Şubat'ın mimarları kadar "taşeron" STK'lar ve medya kuruluşlarının affetmeyeceğini söyleyen Erdoğan, bir yandan da 28 Şubat sürecinde yer alan sivil kurumlara gözdağı verdi.
'Dindar gençlik' söylemini savundu
Türkiye'nin 12 Eylül ile yüzleştiğini savunan Erdoğan, "12 Eylülcülerin yargılanması için hukuk yolu açılmıştır. Darbecilerle yüzleşiyoruz, yüzleşmeye devam edeceğiz" dedi. Erdoğan, AKP'nin gençlik kollarında söylediği sözlerden dolayı günlerdir fırtınalar koparılmaya çalışıldığını savunarak, yeniden dindar gençlik söylemini savundu. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun CHP kurultaylarında Yunus Emre'nin sözlerini kullanmasına atıf yaparak, "Biz nerede kimin sözleriyle konuşacağımızı çok iyi biliriz. Bizim dilimiz Yunus'un, Mevlana'nın dilidir. Ama zalime karşı, dikta heveslilerine, millet iradesi düşmanlarına ve taşeronlarına karşı dilimiz, Köroğlu'nun, Necip Fazıl'ın dilidir" dedi. 27 Mayıs'tan ibret alınmadığı için 12 Mart'ın, onunu dışında yaşananlardan ders çıkarılmadığı için de 28 Şubat'ın yaşandığını söyleyen Erdoğan, AKP'nin demokratikleşme anlamında tarihi adımlar attığını ileri sürdü. Erdoğan, her türlü vesayet sisteminin üzerine kararlılıkla gittiklerini iddia ederek, "Çetelerin üzerine gittik. Millet iradesine ambargo koyan hiçbir girişime göz yummuyoruz" ifadesini kullandı.
CHP'ye eleştiri
Demokrasilerde karar ve yetkinin milletin olduğunu belirten Erdoğan, "Demokrasi dışı kurumların demokratik erklerin sınırlarını aşmasını kabul etmeyiz. Kendisini milletin üzerinde gören ukala zihniyet çıkarının zedelendiği her dönemde millet iradesi çiğnemekten çekinmedi. Başta CHP olmak üzere kimi siyasi partiler bu zihniyetin taşıyıcısı olmuştur. 12 Eylül'e zemin hazırlayan CHP olmuştur. 28 Şubat'a tepkisiz kalan CHP olmuştur. Bunlar demokrasiyi sadece kurultaylarında hatırlarlar. Ergenekon'la mücadelede hatırlamadıkları demokrasiyi sadece kurultay kürsülerinde hatırlarlar. Demokrasiye bu kadar aşıktınız da 28 Şubat'ta nerelerdeydiniz. Bunların demokrasi aşkı platoniktir. CHP'nin jetonu maalesef çok geç düşüyor" dedi.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun geçmiş ile gurur duyduğunu söylediğini belirterek, "Dersim ve İstiklal Mahkemeleri ile de gurur duyuyor musunuz" dedi. Erdoğan, CHP'den ve Kılıçdaroğlu'ndan memnun olduklarını belirterek, "Millet nezdinde tüm itibarini kaybeden bir genel başkandan memnunuz. CHP'de bu genel başkan olduğu müddetçe AKP'de gücüne güç katacaktır. Biz Türkiye'de ana muhalefetin bu halde olmasından rahatsızız. Biz CHP seçmeninin böyle bir genel başkana mahkum edilmesinden rahatsızız. Kurultayda konuştuğu kürsünün önünde kendi milletvekili tartaklanıyor. Kılıçdaroğlu, oradaki rezalete engel olacağına bize hakaret ediyor. Bir taraftan da oradaki emniyet mensuplarına 'beni CHP'lilerden korumayın' diyor. Ya senin milletvekili dövüyorlar orda. Mantığın iflas ettiği andır" şeklinde konuştu.
'4+4+4 ile meslek liselerinin önü açılacak!'
Zorunlu eğitimin kademeli olarak 12 yıla çıkarılmasına ilişkin yasa teklifi sunduklarını söyleyen Erdoğan, Dünya'da zorunlu eğitimin 9 ile 13 yıl arasında uygulandığını belirtti. Birçok ülkede kademeli eğitim sisteminin uygulandığını savunan Erdoğan, "Bu 3 kademeli bir eğitimdir. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu en modern sistemdir. Bu sistem ile 8 yıllık kesintisiz eğitimin ağır hasarı telafi edilecek. Meslek liselerinin önü yeniden açılacak. 4+4+4 sistemine karşı başta CHP ve TÜSİAD'ın verdiği tepki tamamen bayat ve çağ dışı tepkilerdir" ifadesini kullandı.
TÜSİAD eleştirisi
Erdoğan, TÜSİAD'ı eleştirerek, "Demek ki onlar da taraf olabiliyor. Bu TÜSİAD yanılmıyorsam 92 yılında imam hatip raporu hazırlattı. O rapor ile imam hatiplerin orta kısımları kapatıldı. Bunların kininin nereye olduğunu biliriz. Bunu bildiğimiz için bu yanlışı düzeltmek bizim görevimizdir. 8 yıllık kesintisiz eğitimin akıl hocalarından biri olan TÜSİAD'ın eğitimde statükoyu savunması ibretliktir. Kusura bakma TÜSİAD senin arzun olmayacak milletin arzusu olacak. Daha önce de kendilerine söyledim. Siz işinize bakın dedim. Siz sanayici ve işadamları derneğisiniz. Bu ülkede eğitimin önene gelip bariyer oluşturmayın. TÜSİAD önce 28 Şubat'taki rolünü sorgulasın. Artık TÜSİAD'a kör ideolojiden kurtulmasını ve değişmesini tavsiye ediyorum" dedi. Erdoğan, AKP döneminde kız çocuklarının okullaşma oranının arttığını ileri sürerek, "Biz gelmeden önce okullaşma oranı neydi ey TÜSİAD. Bizim dönemimizde kız çocukların okullaşma oranı erkek çocuklardan daha fazladır" diye konuştu.
Erdoğan, Uludere'yi yeni hatırladı!
Erdoğan, kış şartlarına rağmen "terör" ile mücadelelerini yürüttüklerini ve yürüteceklerini belirterek, "örgütün maskesi düşüyor. İçindeki çarpıklıklar ve cinayetler ortaya dökülüyor. Güvenlik birimleri örneği görülmeyen bir koordinasyon ve uyum içinde. Herkes anayasanın tanıdığı ölçüde görevini yapıyor. Kurumlar arasında çatışma varmış gibi göstermek kimsenin işine yaramaz. Türkiye'ye büyük zarar verir 'terör örgütü'nü sevindirecek bu tür şeylerden geri durulmalıdır. Uludere'deki kardeşlerimizi de unutmadık. En az onlar kadar acı hadisenin aydınlatılmasını takip ediyoruz. Sivil ve askeri yargı bu çalışmayı sürdürüyor. Süreç büyük hızı ile devam ediyor. Komisyonun oraya bir ziyareti oldu. Komisyon çalışmalarında gizlilik esastır. Önüne gelen konuşamaz. Her komisyonunun başkanı olduğu gibi sözcüsü vardır. Ama bu komisyonda birileri anında konuşuyor. Tabi ki BDP ve CHP'nin her zaman işi budur" dedi. Erdoğan, havaların düzelmesi durumunda Emine Erdoğan'ın Uludere'ye gideceğini belirterek, "Oradaki yurttaşlarımız kendini yalnız hissetmesin. Bilsinler ki AKP onların yanındadır" iddiasında bulundu. DİHA